romali kole marcuss
beyler amy'i bugune kadar hiç dinlemedim. bugun acıp sesı falan nasılmıs dıye bakıyım dedım ve ilk dınledıgım şarkısı back to black oldu.ses ve yorum mukemmel.çok da onemli olmayan ama kafama takılan soru şu:bu kızcaaz madem bu kadar ünlü neden youtube da dinlenme oranları çok düşük.kızın en güzel ş
beyler amy'i bugune kadar hiç dinlemedim. bugun acıp sesı falan nasılmıs dıye bakıyım dedım ve ilk dınledıgım şarkısı back to black oldu.ses ve yorum mukemmel.çok da onemli olmayan ama kafama takılan soru şu:bu kızcaaz madem bu kadar ünlü neden youtube da dinlenme oranları çok düşük.kızın en güzel şarkılarından biri olan back to black bile 6 mılyon kez dınlenmıs zira bu rakam amerıkalı kötü bir popçunun bile en kotu sarkısının dınlenme sayısı kadar.
biliyorum bana işin gücün yok mu siktir bi dısarı cık hava al beynıne oksijen gitsin diceksınız ama kafama takıldı işte naparsın:)
biliyorum bana işin gücün yok mu siktir bi dısarı cık hava al beynıne oksijen gitsin diceksınız ama kafama takıldı işte naparsın:)
0
esenboğa onu ben yazıyordum ama gitmedi ya. öf =( =)
jastin biber'in izlenme sayısına bak ve bunu bir daha düşün bence. belki o zaman anlayabilirsin. =)
jastin biber'in izlenme sayısına bak ve bunu bir daha düşün bence. belki o zaman anlayabilirsin. =)
0
zamanında çıkardığı bir albüm ile ortalığı süpürdü.
zaten hayatının geri kalanı hep hüsran.
hayranları bekledi düzelir diye lakin zaten belliydi.
benim şaşırdığım olay bu kadar geç ölmesi.
kadının bünyesi sağlammış yaw.
zaten hayatının geri kalanı hep hüsran.
hayranları bekledi düzelir diye lakin zaten belliydi.
benim şaşırdığım olay bu kadar geç ölmesi.
kadının bünyesi sağlammış yaw.
0
@esenboga kardes tabıkı youtube tıklanma oranı unlu olup olmamanın bır kriteri degıl ama ordakı oranlarda en azından tahmın yürütme oranı veriyo.katy perry olsun rihanna olsun şarkılarının dınlenme oranı 25 mılyondan asagı degıl.
zaten demek istedigimde amy winehouse katy ve rihanna kadar iyi bir sese sahip olmasına ragmen neden düsük dinlenme oranları.?
zaten demek istedigimde amy winehouse katy ve rihanna kadar iyi bir sese sahip olmasına ragmen neden düsük dinlenme oranları.?
0
Duzgun cevap: yaptigi sarkilar youtube dan muzik dinleyen coluk cocuk kitlesine hitap etmiyordu. Tarz olarak ozellikle.
0
belli bir gruba hitap ettiginden olabilir. ben de rehab disinda hic dinlemedim acikcasi, dinlemeyi de dusunmuyorum sirf oldu diye. zevktir belki.
0
liseliler bilmez, o yüzden pek dinlemezler. gayet güzel şarkıları vardır her gün olmasada sürekli dinliyorum.
0
justin bieber'ın 1 videosunun izlenme sayısı metallica, megadeth, judas priest, pink floyd vs. bir sürü sanatçının toplamından fazla, hatta görsel vardı da bulamadım. Böyle düşünüp izlenme oranlarını kafaya takma.
0
Panpa amy allah rahmet eylesin iyiydi ama sen çok şey kaçırmadan kahtalı mıçe yi dinle o ölünce de daja-vu yaşamayasın ağır gelebilir .
0
kanka sesi güzel de, yaptığı müzik türü herkese hitap etmiyor. Bu yüzden ratingi düşük.
0
ya gördüğüm kadarıyla öyle çok da ünlü değildi zaten(hani katy perry'ye falan kıyasla). 27'sinde uyuşturucudan ölünce, olduğundan biraz daha fazla ses getirdi ölümü. bilmiyorum, hayattayken belki bu rockstar tarzı yaşam yüzünden de dışlanmış olabilir belirli kesimler tarafından. aynı kesim 10 sene önce lisede yaşanan katliamı bir takım şarkıcılara bağladı. tarih boyunca çocuklarımızı etkiliyorsunuz diye davalar açtı falan.
"kızın tekini öptüm, erkek arkadaşım kıskanmasa bari" diyince bişey yok, "beni amateme yatıracaklardı, yo yo yo olur mu öyle şey dedim" diyince günah keçisi. enteresan bu muhafazakar amarigalılar da.
"kızın tekini öptüm, erkek arkadaşım kıskanmasa bari" diyince bişey yok, "beni amateme yatıracaklardı, yo yo yo olur mu öyle şey dedim" diyince günah keçisi. enteresan bu muhafazakar amarigalılar da.
0
@jangara
hocam olur mu...kadın beş grammy almış. katy perry kim ya? ha popülerlik diye bakıyorsak bilemem de... grammy yani bu boru değil. ( gerçi grammy de popüler kültürün bi parçası. o da başka mesele. )
hocam olur mu...kadın beş grammy almış. katy perry kim ya? ha popülerlik diye bakıyorsak bilemem de... grammy yani bu boru değil. ( gerçi grammy de popüler kültürün bi parçası. o da başka mesele. )
0
abi grammy'lere eyvallah zaten. ben kadına ünsüz demedim.
ama halkın bakışı böyle olabilir belki. sonuçta radyoda çalınan şarkıların sıklığı, sanatçıların grammy sayısına göre belirlenmiyor.
tabii nihayetinde teori sadece.
ama halkın bakışı böyle olabilir belki. sonuçta radyoda çalınan şarkıların sıklığı, sanatçıların grammy sayısına göre belirlenmiyor.
tabii nihayetinde teori sadece.
0
Gramyi sikko piyasa sarkicilara da bolca veriyorlar bence o da bi kriter deil. Bi kac sarkisiyla unlendi sonra sesi guclu diye ekmek yemeye devam etti. Youtubeda piyasa olmayan sarkicilar da cok hit alir eger guzel is cikarmislarsa. Amy skandallariyla magazin gundeminde yer etti. Olunce bizde insan badem gozlu olur bilirsin. Onu burda ovenlerin de yuzde doksani 2 sarkisindan fazla dinlememislerdir.
0
anastra
arkadaşlar erkek arkadaşım 22 yaşında ama bu yıl birden şiddetli bir şekilde saçları dökülmeye başladı haliyle de bir miktar seyreldi saçları. arkadaşım bu seyrelmeyi çok takmış durumda,ama öyle böyle takma da değil alışveriş merkezlere gidemiyoruz mesela; tepe ışıkları onu kel gösteriyormuş diye,ye
arkadaşlar erkek arkadaşım 22 yaşında ama bu yıl birden şiddetli bir şekilde saçları dökülmeye başladı haliyle de bir miktar seyreldi saçları. arkadaşım bu seyrelmeyi çok takmış durumda,ama öyle böyle takma da değil alışveriş merkezlere gidemiyoruz mesela; tepe ışıkları onu kel gösteriyormuş diye,yeni kişilerle tanışmak istemiyor yine aynı sebeple,son zamanlarda kimseyle görüşmek istemiyor,derslerine konsantre olamıyor vs. özgüvenini yavaş yavaş kaybettiğini de söylüyor.
kel kalacağım saç mı ektirsem acaba diyor sürekli bizim ailede bu genetik deyip duruyor ben de elimden geldiğince doğal şeylerle ona çözüm bulmaya bir yandan da geçiştirmeye çalışıyorum(saf zeytinyağı,sarımsak,çan terebentin yağı gibi) da bu durum psikolojik olarak gittikçe ciddileşiyor onun için bense şunu merak ediyorum acaba bu yaşlarda erkekler için bu durum normal mi yoksa daha iyi bir dermatolog yerine daha iyi bir psikoloğa mı yönlendirmeliyim onu?
bu arada varsa bu konuda etkili çözüm önerileri bilgilendirirseniz çok iyi olur.
kel kalacağım saç mı ektirsem acaba diyor sürekli bizim ailede bu genetik deyip duruyor ben de elimden geldiğince doğal şeylerle ona çözüm bulmaya bir yandan da geçiştirmeye çalışıyorum(saf zeytinyağı,sarımsak,çan terebentin yağı gibi) da bu durum psikolojik olarak gittikçe ciddileşiyor onun için bense şunu merak ediyorum acaba bu yaşlarda erkekler için bu durum normal mi yoksa daha iyi bir dermatolog yerine daha iyi bir psikoloğa mı yönlendirmeliyim onu?
bu arada varsa bu konuda etkili çözüm önerileri bilgilendirirseniz çok iyi olur.
0
saç dökülmesinin erkeklik hormonunun normalden daha çok salgılanması ile alakalı olduğunu söylersen birazcıkta olsa psikolojisi düzelir sanırım. =)
ve evet bu bilgi doğru.
ve evet bu bilgi doğru.
0
kendisi kesinlikle yalnız değil zaten, çok erken yaşta saçlarını kaybeden sürüyle delikanlı var maalesef. ama kader böyleymiş diye oturmak yerine doktora danışmak daha mantıklı. kökler ölüp gitmeden bir yolu yordamı bulunabilir.
0
@mahnita doktordan kasıt bir psikiyatrist ise yönlendirmek konusunda kararsızım sonuçta ben kız arkadaşıyım ben iyiyim deyip kendisini yer bitirir bana da hiçbir şey anlatmaz diye korkuyorum zaten bu durumun stresten kaynaklanabileceğini de sürekli söyliyorum ben kendisine.. :)
@bu nick tam yirmi alti karakter onu da söyledim daha önce çünkü biz kadınlarda bu durum görülmüyor ve erkeklerin de ortak problemlerinden biri saç dökülmesi de ben bunu ona söylediğimde ailesinde kelliğin genetik olduğunu kendisinin de bir anda öyle olacağını zannediyor:)
@bu nick tam yirmi alti karakter onu da söyledim daha önce çünkü biz kadınlarda bu durum görülmüyor ve erkeklerin de ortak problemlerinden biri saç dökülmesi de ben bunu ona söylediğimde ailesinde kelliğin genetik olduğunu kendisinin de bir anda öyle olacağını zannediyor:)
0
@saatgeceninonikisi ilk başlarda bir dermatoloğa gitti hatta bir süredir ilaç da kullanıyor ama pek etkisi olmadığını düşünüyorum farklı bir dermatoloğa da yönlendirebilirim aslında haklısınız bir doktora danışmak daha mantıklı
0
karlmarx
böyle bir şey var, acaba onun söylediği bilgisine nasıl ulaşırız. okan panpa bi ulaş bana okuyorsan :)300 kiloluk bir Harley'nin üstündeki adam çok seksidir. Kendisi için öyle düşünür. Ama 120 kiloluk scooter'ın üstündeki adam hem çok seksi hem de entelektüel, renkli ve eğlencelidir. Kadınlar onu da
böyle bir şey var, acaba onun söylediği bilgisine nasıl ulaşırız. okan panpa bi ulaş bana okuyorsan :)
300 kiloluk bir Harley'nin üstündeki adam çok seksidir. Kendisi için öyle düşünür. Ama 120 kiloluk scooter'ın üstündeki adam hem çok seksi hem de entelektüel, renkli ve eğlencelidir. Kadınlar onu daha hoş bulur. Ama erkek bisikletle doruğa ulaşır. Çünkü aşırı iyi bir bisiklet, bin avroya satın alınabilir. Çok iyi bir spor arabaya 350 bin avro verirsin. 350 bin avrodaki bir köfte, bisiklet üstündeki atletik yapılı adama ve bisikletine hayranlıkla bakar. Yani bin avroluk bir bisiklet, erkeğe müthiş bir seksapel ve yatakta başarı kazandırır. Bunlar sonradan görüp de zengin olmak isteyip, altına araba çeken adamların anlamadığı şeylerdir. Ben bisikletimi lüks mekânlarda valeye veririm.OKAN BAYÜLGEN
300 kiloluk bir Harley'nin üstündeki adam çok seksidir. Kendisi için öyle düşünür. Ama 120 kiloluk scooter'ın üstündeki adam hem çok seksi hem de entelektüel, renkli ve eğlencelidir. Kadınlar onu daha hoş bulur. Ama erkek bisikletle doruğa ulaşır. Çünkü aşırı iyi bir bisiklet, bin avroya satın alınabilir. Çok iyi bir spor arabaya 350 bin avro verirsin. 350 bin avrodaki bir köfte, bisiklet üstündeki atletik yapılı adama ve bisikletine hayranlıkla bakar. Yani bin avroluk bir bisiklet, erkeğe müthiş bir seksapel ve yatakta başarı kazandırır. Bunlar sonradan görüp de zengin olmak isteyip, altına araba çeken adamların anlamadığı şeylerdir. Ben bisikletimi lüks mekânlarda valeye veririm.OKAN BAYÜLGEN
0
tabi biz de burada hiltona bisikletle gitmekten son dakika vazgeçen adamlarız, hatta repliği bile hazırlamıştım " sele boyuyla oynama dostum". baktım okan da bizdenmiş. miş miş?
0
Neden hep zengin insanlar hantal tasvir edilir? Biri aynı anda lamborghini gallardo sahibi olup hem atletik hem entelektüel hem de eğlenceli olabilir. Olay bisikletin vücudu göstermesiyse kimsenin adamı durdurup da hadi arkadaş olalım diyeceğini sanmıyorum. Lamborghini'li mükemmel erkeğimiz çeker arabasını iner bir yerde muhabbetini eder hatunu götürür. Fakir bisikletlimiz de bisikletinden indiğinde lamborghini'li mükemmel erkeğimizden bir adım geride olacaktır.
0
bunu ben de izlemiştim. hantallıkla alakası yok sanırım. zengin insan lamborcinisi ile o havayı atarken afedersin küresel müresel ısınıyoruz ebemiz sikiliyor. hem istanbul trafiğinde bir yerden bir yere bisikletli adam daha hızlı ulaşabilir ve gayet fit durduğundan dolayı da hem entelektüel hem de seksi görünür.
0
niye sikinin delik bulma ihtimali ile değerlendirmiş ki illa.. kalkmıyo zahir, olmayınca dile vurur elbet. halbuki bisiklette göte kaçan sele var, brodvey bile daha sağlıklı, konforlu, karıdan kızdan bağımsız.
0
onun söylediği bilgisne ulaşamazsın ama ben söylediğine şahidim. öyle diyeyim sana. =) yalnız bu 350 bin avroluk kısmı söyledi mi emin değilim.
0
Zenginlik elestirisi yapmamis ki zaten. Sonradan gorme luks arac tutkunu hirbolari elestirmis. Zaten diyor ben luks mekana bisikletimle gider bisikletimi veririm valeye diye. 300bin euroluk aracla kendini karizma ilahi olarak goren gormemislere gecirmis. Fena degil.
0
bir noktaya daha parmak basarak doğru şey etmiş.
bin liralık bisiklet artık ucuz görülüyor bisiklet camiyasında kaliteli bir bisiklet nerden baksan 3 veya 4 bin tl haliyle bisiklete bu kadar önem veren bir adam bisikletini valeye verir. tabi vale dalgamı geçiyon hemşerim diyebilir.
bin liralık bisiklet artık ucuz görülüyor bisiklet camiyasında kaliteli bir bisiklet nerden baksan 3 veya 4 bin tl haliyle bisiklete bu kadar önem veren bir adam bisikletini valeye verir. tabi vale dalgamı geçiyon hemşerim diyebilir.
0
konserve misir
ne giymek gerekir, nelere dikkat etmek gerekir.
ne giymek gerekir, nelere dikkat etmek gerekir.
0
tesisli falan bir yere gidiyorsanız zaten giysini vs. verirler. yok kendi imkanlarınızla yapıyorsanız;
-kask
-can yeleği
-suya girebilecek bir ayakkabı
-güneşin alnında olacaksınızdır, güneş kremi vs.
-uygun bir şort ve t-shirt.
-aranızda daha önce rafting yapan biri ya da rehber olmayacaksa hiç gitmeyin. bilen biri varsa zaten ki olmalı, o size bilmeniz gereken şeyleri tek tek anlatacaktır. kask ve can yeleğiniz varsa çok endişe etmenize de gerek yoktur.
-kask
-can yeleği
-suya girebilecek bir ayakkabı
-güneşin alnında olacaksınızdır, güneş kremi vs.
-uygun bir şort ve t-shirt.
-aranızda daha önce rafting yapan biri ya da rehber olmayacaksa hiç gitmeyin. bilen biri varsa zaten ki olmalı, o size bilmeniz gereken şeyleri tek tek anlatacaktır. kask ve can yeleğiniz varsa çok endişe etmenize de gerek yoktur.
0
yapacağın yerde zaten sana veriyorlar onları. vermeleri lazım yani. çoruh'ta yaptım ben, vermişlerdi her şeyi.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
lise 1 zamanında bir yıl kadar jöle kullandım. ama daha sonra saçıma zarar verdiğini gördüğüm için bıraktım. yaş oldu 25 hala kullanmıyorum. ama şöyle bir durum var ki saçım biraz büyüse papaz gibi oluyor ve herhangi bir saç şekillendiricisi kullanmam gerekiyor. bir ara arkadaşın osis ini kullandım
lise 1 zamanında bir yıl kadar jöle kullandım. ama daha sonra saçıma zarar verdiğini gördüğüm için bıraktım. yaş oldu 25 hala kullanmıyorum. ama şöyle bir durum var ki saçım biraz büyüse papaz gibi oluyor ve herhangi bir saç şekillendiricisi kullanmam gerekiyor. bir ara arkadaşın osis ini kullandım ve mükemmel bir şey olduğunu gördüm. ne jöle gibi beyaz beyaz kalıntılar bırakıyordu ne de briyantin gibi katman katman beyaz tortular çıkıyordu saçtan. bir gün bu osis'in fiyatını sordum ve öğrendim ki 27 lira filanmış bu. (taa kaç sene önce) neyse sorum şu ki, bu osis dediğimiz şey jöle ile aynı kimyasallara sahip değil mi? farklı mı bunun kimyasalları? beyaz beyaz neyidüğü belirsiz şeyler bırakmıyor mesela. bu nedendir? osis jöle gibi saç döker mi? görüşlerinizi bekliyorum.
0
sorunun cevabını bilmiyorum ama badem yağı kullanmanı önerebilirim. şekillendirici pek bi etkisi olmuyo fakat kabarıklığı alıp yatıştırıyo saçı. ayrıca saçınız pasta gibi kokuyor.(el şahane)
0
@ayıadam
bunu biliyorum da bir de wax var. dax wax filan...ikisi de farklıdır ondan eminim de jöle gibi saç döker mi acaba bu dax? farklı bi' kimyasal yapısı mı var? o önemli benim için.
bunu biliyorum da bir de wax var. dax wax filan...ikisi de farklıdır ondan eminim de jöle gibi saç döker mi acaba bu dax? farklı bi' kimyasal yapısı mı var? o önemli benim için.
0
wax balmumu demek. bir marka dax'ı wax adı altında üretiyor. tam hatırlayamadım şimdi. balmumunun kafaya sürüleni de dax oluyor. kendisi balmumu. genelde doğal oluyor. zaten onu saç köküne değil saçın ucuna sürüyorsun. saç kökü ve derisi nefes alıyor rahatlıkla. saç dökmüyor ama saçtan da kolay çıkmıyor. sıcak su şart çıkması için.
0
sakın dax kullanma, saçının katili olur, vax ise bir okadar tersi, acayip güzel şekil veriyor ve bir şey kullandın görüntüsü vermiyor, ayrıca kaliteli markalarda, mesela Schwarzkopf, ise saçı besliyor falan fıstık
0
abicim osis dediğimiz şimdi dax mı wax mı?
@efelerin efesi
sanki tam tersiymiş gibi geldi bana. yanılıyor muyum? çünkü osis dediğimiz şey dax. ve bir kere wax kullanmaya çalıştım da...oeah.....
edit: osis wax imiş evet...!
@efelerin efesi
sanki tam tersiymiş gibi geldi bana. yanılıyor muyum? çünkü osis dediğimiz şey dax. ve bir kere wax kullanmaya çalıştım da...oeah.....
edit: osis wax imiş evet...!
0
hacı www.joybeauty.com 
bunu kullancan işte, acayip şekil verion ve yapılmış gibi durmuyo, ayrıca saçı beslio, bizzat benim uzaylıyla sevişen tanıdığım var sen güven bana.
Wax o, dax'ın amına koyim !!!
bunu kullancan işte, acayip şekil verion ve yapılmış gibi durmuyo, ayrıca saçı beslio, bizzat benim uzaylıyla sevişen tanıdığım var sen güven bana. Wax o, dax'ın amına koyim !!!
0
can cikar dax cikmaz diye bi esprisi vardi bu dax'in. hagaden surdum mu bi kere ne kadar yikasamda 2 gun cikmiyodu kafamdan. ben new wave sac spreyi kullaniyorum, tavsiye ederim.
0
@efelerin efesi
işte bunu kullanmıştım abi ben de. yani saç dökmez di mi bu? ama bu karaborsaya filan düşüyor bir de. bulabilirsek bakalım.
işte bunu kullanmıştım abi ben de. yani saç dökmez di mi bu? ama bu karaborsaya filan düşüyor bir de. bulabilirsek bakalım.
0
çıktığından beri kullandım, hiç bir sıkıntı çekmedim, aynı şekilde abimde de bir sıkıntı görmedim, bildiğim kadarı ile de saçı besleyen bir zımbırtı. kesinlikle zarar vermiyor, kokusu da harika. daa ne olsun :)
0
kanaray
http://www.youtube.com/watch?v=8SRS1-96ZTg&feature=related
0
hiç kimse anlamadı bunu.
başını sallayan adamın yüz ifadesini görsek, belki daha iyi tahminler yapabilirdik.
"ne kadar sallarsan salla, dona düşer son damla" olabilir sanki :)
başını sallayan adamın yüz ifadesini görsek, belki daha iyi tahminler yapabilirdik.
"ne kadar sallarsan salla, dona düşer son damla" olabilir sanki :)
0
emme basma tulumba gibi başını sallamak olabilir. ben onu çıkardım.
0
ermanen
Ulan çok boş bu saatlerde. (yani Türkiye saatine göre) Şu saatte de bir kitle olsun. Arada bir ben oluyorum. Başka kim oluyor?
Ulan çok boş bu saatlerde. (yani Türkiye saatine göre) Şu saatte de bir kitle olsun. Arada bir ben oluyorum. Başka kim oluyor?
0
ben bazen olabilirim de olmayabilirim de lan. ama bir süre daha olacağım sanırım.
0
balderdash
3 senelik ilişkimiz bulunan sevgilim çok yakında avrupaya doktoraya gidiyor. benim okulum devam ettiği için ilk aşamada gidemiyorum peşinden, kaldı ki ha dedin mi de gidilmiyor. evlenmek vs. için de yaşımızın erken olduğunu düşünüyorduk, hem bu konu o ayrı bir ailenin çocuğu olduğu için korkulu bir
3 senelik ilişkimiz bulunan sevgilim çok yakında avrupaya doktoraya gidiyor. benim okulum devam ettiği için ilk aşamada gidemiyorum peşinden, kaldı ki ha dedin mi de gidilmiyor. evlenmek vs. için de yaşımızın erken olduğunu düşünüyorduk, hem bu konu o ayrı bir ailenin çocuğu olduğu için korkulu bir durumdu. yine de aramızdaki bu güzel uyumu bozmak içimizden gelmiyor, kısa süre öncesine kadar birlikte yurt dışı hayalleri kuruyorduk ki bikaç gün önce bazı kafasındaki ufak sorunları da bahane ederek ayrılmak istediğini söyledi. ben onun mutluluğunu da düşünerek çok hafif tepkiler verdim bu inanılmaz şaşırdığım durum karşısında. ama durum bekledikçe içimde patlamaya başladı, onun bu bencilliğini kabullenemedim. ona peki dedim, ne diyim. o da çok rahatladığını söyledi. tamam dedim, içinden de silmeye başlamış artık bazı şeyleri yavaş yavaş. ama kadersizlik bu ya, bugün başka kötü haberler de aldığımı söyleyince telefonda bana acıdı mı bilmiyorum. tatlım dedi, yanlışlıkla da demiş olabilir. tam bir liseli gibi hissediyorum ama farklı bir bakış açısı çok işime yarayacak. bugün aldığım haber benim 6 ay sonra onun yanına gitmek için şartları zorlamamı kolaylaştırıyor. onu ilk aşamada fark ettiğini zannetmiyorum ama neden böyle demiş olabilir? sırf ben iyi hissediyim diyeydi muhtemelen ama bununla umut bulacağımı düşünmiycek kadar da salak değil ki. kafasında bitirmesine izin vermeden üzerine gidersem belki biraz daha zorlanır iteklenir bu ilişki. ama bunu da istiyor muyum bilmiyorum. şmdi çok mutsuz olduğum için alternatifleri döküyorum kafamda. siz ne dersiniz?
0
Bi kere ayrilik kafaya konmussa birak gitsin, ben neden ayrilmak istedigini de anlamadim , sirf avrupaya gidiyor diye mi oluyor bunlar aslinda? Ufak tefek gerekceleri bu yuzden mi gosterdi?
0
herhalde avrupaya gidişi size çok koymasın diye sizi kendisinden soğutmaya çalışmış. konuşmaya devam edin tabi. çok kafa yormaya gerek yok, 3 yıldan sonra onun aklını zaten okuyabiliyor olmanız gerek.
0
benim sosyal ortamını baltaladığımdan şikayet ediyordu son zamanlarda, ben biraz fazla beklentiye giriyordum benimle daha çok ilgilensin vs. ama neredeyse bir aydır birlikte çok az şey yaptık, arkadaşlarına tutundu onlarla da mutlu olunabileceğine inandırmaya çalıştı gibi hissettim kendini. çünkü şimdiye kdr bu kadar arkadaş/ortam manyağı bir insan değildi. ayrılmadan bir gün öncede bununla ilgili bir patlama yaşanmıştı aramızda. arkadaşlarıyla da konuştuğunu, onların da nasıl olsa gidince biticekti mantığını desteklediğini söyledi. sanki hepsi mantığına uydurmaca, kendini ikna etmece gibi geliyor bana.
0
@ron dennis aklını okuduğumdan emin değilim. her geçen gün bir yabancıya dönüştürmeye çalışıyorum onu kafamda. sürekli konuşup ona da baskı yapıyormuş gibi hissetmek istemiyorum bir yandan.
0
bence o bunları sizden önce düşünmeye başlamış ve bi planı yavaş yavaş oynuyor. konuşmaya devam edin derken de aslında irtibatı koparmayın demiştim.
0
@sopiro evet boşanmış demek istedim :)
bu bizim ilk ayrılışımız ve ben hep bir kere ayrılacağımıza inanmıştım. diğer türlü cıvık bi ilişkimiz yok çünkü. o amerika yerine avrupaya gitmeyi secerken nedenin bana biraz daha yakın olmak, uzak ilişkiyi mümkün kılmak olduğunu söylemişti hep. ben de inandırdım kendimi olur olur diye, ama bir yandan da imkansız 4 yıl uzak çok zor. şimdi bu ne ayak diye üzüldüm. yoksa evet benim hayatım kendi ekseninde dönecek muhtemelen ruh halimi normale döndürünce.
bu bizim ilk ayrılışımız ve ben hep bir kere ayrılacağımıza inanmıştım. diğer türlü cıvık bi ilişkimiz yok çünkü. o amerika yerine avrupaya gitmeyi secerken nedenin bana biraz daha yakın olmak, uzak ilişkiyi mümkün kılmak olduğunu söylemişti hep. ben de inandırdım kendimi olur olur diye, ama bir yandan da imkansız 4 yıl uzak çok zor. şimdi bu ne ayak diye üzüldüm. yoksa evet benim hayatım kendi ekseninde dönecek muhtemelen ruh halimi normale döndürünce.
0
Ya bence bir muddet uzak dur, kafasinda belli ki bir seyler var, bir de gidince zaten bitecekti falan demis arkadaslari bu cok mantikli gelmis ona falan cok garip, 6 ay diyorsun ya 6 ay seven insan icin nedir ki hemen gecer en ufak uzak kalmada biter miymis yani, gaza getirir gibi olmiim ama bence uzak dur, gitsin yasasin ne dusunuyorsa.
0
çirkinleşmek istiyorum izninle...
bırak gitsin, geri gelirse zaten senindir, gelmezse hiç senin olmamıştır...
kendimi tutamadım. üzgünüm =(
bırak gitsin, geri gelirse zaten senindir, gelmezse hiç senin olmamıştır...
kendimi tutamadım. üzgünüm =(
0
6 ay sonra yanina gitmek icin sartlari zorlamam kolaylasiyor demissin o yuzden dedim ben oyle ama @bntyak a katiliyorum yine birak gitsin.
bu arada seni kiz giden tarafi erkek olarak algiladim ben dogru muyum?
bu arada seni kiz giden tarafi erkek olarak algiladim ben dogru muyum?
0
aynen öyle ben kız tarafıyım. şimdi anladım ben de seni kafa gitti tabi pardon. evet bırakmak en mantıklısı ama ilişki denen duygu yumagı mantıkla nerede buluşuyor onu bilmiyorum. ben galiba bir süre daha cocuğu taciz edip bu sırada aslında gelmesini hiç istemeyerekten unutmaya çalışıcam :) şaka şaka. ingilizlerin bi lafı var. just let it go. çok seviyorum. sanırım bu yani ;)
0
strangelove
merhabalar.abuk bir soru sormak üzere buradayım. kaç günlerdir içimde bir rahatsızlık, bir huzursuzluk var. fikirlerinizi duymak istediğimden soruyorum. sorun şu:bir adet erkek arkadaşım var. yaklaşık 10 aydırdır beraberiz. bi internet sitesinde tanışmıştık, ilk 8 ay boyunca hep uzak mesafe ilişkisi
merhabalar.
abuk bir soru sormak üzere buradayım. kaç günlerdir içimde bir rahatsızlık, bir huzursuzluk var. fikirlerinizi duymak istediğimden soruyorum. sorun şu:
bir adet erkek arkadaşım var. yaklaşık 10 aydırdır beraberiz. bi internet sitesinde tanışmıştık, ilk 8 ay boyunca hep uzak mesafe ilişkisiydi. sık sık istanbula (yanıma) geliyordu aslında ama devamlı bir birliktelik gibi olamazdı tabi. fakat sonra istanbul'a geldi, yani uzun süreliğine. her şey mükemmeldi onunla, çok seviyordum, deliler gibi mutluydum işte. ama gelişi hemen hemen okulların kapandığı tarihe rastlıyordu ki, ben de ailemi görmek üzere izmir'e dönmek zorunda kaldım. yani pek de beraber olamadık yine. ikimizin de yalnız olduğu bir dönemde tanışmıştık biz, ilgiye, sevmeye ve sevilmeye ihtiyacımız vardı. bu yüzden ben ondan uzakta ve başka insanlarla beraber olduğum için sürekli yakınmaya başladı. onunla yeterince ilgilenmediğim, sevmediğim gibi garip triplere girdi. ben de sinirleniyordum, kızıyordum bu hareketlerine ama yine de haklı olabileceğini düşünüyordum. sonuçta benim için geldi istanbula diyordum. istanbul'a gittim bikaç günlüğüne. uzun uzun konuşup ara vermeye karar verdik. biraz düşünmek üzere. yolunda gitmeyen bişeyler olduğunu, mızmız bir çocuk gibi davrandığını düşünüyordum çünkü sevsem de.
fakat diğer tarafta başka bir mesele de büyüyordu. bu da şu ki: lisede çok hayran olduğum, asla beraber olamayız biz deyip, içten içe mükemmel bir birlikteliğin hayallerini kurduğum çocuk, beni facebook denen boktan bulmuştu. 4-5 ay önceydi bu. konuşmaya başladık facebook'tan biz o zaman. aslında hep çok tatlı bi muhabbetimiz vardı. sinema, kitaplar, siyaset, hayat gibi biçok konu üzerine saatlerce konuşuyorduk. hoşuma gidiyordu bu aslında. arada bir buluşuyorduk, çok kısa buluşmalar ama. bir saat bi çay içip ayrılıyorduk felan. hatta bazen durup dururken kendimi onun hakkında düşünürken buluyordum. neyse işte. bigün bi konuşmamız sırasında, onun da beni önceden fark ettiğini, lisede iken benim hissettiğim şeyleri onun da düşündüğünü öğrendim. bana dair benim bile hatırlamadığım bikaç anısını anlattı benimle ilgili olan, hep etkilenmiş benden. işte. bu çocuk son günlerde yavaş yavaş bazı sinyaller vermeye başladı, fark ediyorum. ters çevirmek gelmiyor içimden aslında. çünkü onu kaybetmek istemiyorum. ve eğer duygularını bana söylerse, ve ben reddedersem arkadaş kalmak istemeyeceğini de biliyorum. korkuyorum.
diğer taraftan durup "napıyorum ben ya." diyorum kendime. çünkü yaptığım şey hiç de doğru değil, biliyorum. sevgilimi özlediğim zamanlar bile oluyor. ama bazı tavırlarının hiç değişmeyeceğini de biliyorum. ki 5 yaş felan büyük benden. evlenme gibi planları kurabilicek bi yaşta. fakat ben biçok şeyin başındayım daha. onu oyalıyormuşum gibime geliyor bazen nedense. ya da birbirimize bu kadar çok bağlanmamızın nedeni aslında yalnız kalmamız felan diyorum.
ve bakınca, sevgilimin beni ben yapan özelliklerden çok benim sevgimi ve ilgimi sevdiğini düşünüyorum.
bu durumda ne yapmalı şimdi? kafam karışık. bilmiyorum ne istediğimi.
hayli uzun oldu, okuyanlar için teşekkürler. yargılamak yerine yardım ederseniz ne de güzel olucak bi de.
abuk bir soru sormak üzere buradayım. kaç günlerdir içimde bir rahatsızlık, bir huzursuzluk var. fikirlerinizi duymak istediğimden soruyorum. sorun şu:
bir adet erkek arkadaşım var. yaklaşık 10 aydırdır beraberiz. bi internet sitesinde tanışmıştık, ilk 8 ay boyunca hep uzak mesafe ilişkisiydi. sık sık istanbula (yanıma) geliyordu aslında ama devamlı bir birliktelik gibi olamazdı tabi. fakat sonra istanbul'a geldi, yani uzun süreliğine. her şey mükemmeldi onunla, çok seviyordum, deliler gibi mutluydum işte. ama gelişi hemen hemen okulların kapandığı tarihe rastlıyordu ki, ben de ailemi görmek üzere izmir'e dönmek zorunda kaldım. yani pek de beraber olamadık yine. ikimizin de yalnız olduğu bir dönemde tanışmıştık biz, ilgiye, sevmeye ve sevilmeye ihtiyacımız vardı. bu yüzden ben ondan uzakta ve başka insanlarla beraber olduğum için sürekli yakınmaya başladı. onunla yeterince ilgilenmediğim, sevmediğim gibi garip triplere girdi. ben de sinirleniyordum, kızıyordum bu hareketlerine ama yine de haklı olabileceğini düşünüyordum. sonuçta benim için geldi istanbula diyordum. istanbul'a gittim bikaç günlüğüne. uzun uzun konuşup ara vermeye karar verdik. biraz düşünmek üzere. yolunda gitmeyen bişeyler olduğunu, mızmız bir çocuk gibi davrandığını düşünüyordum çünkü sevsem de.
fakat diğer tarafta başka bir mesele de büyüyordu. bu da şu ki: lisede çok hayran olduğum, asla beraber olamayız biz deyip, içten içe mükemmel bir birlikteliğin hayallerini kurduğum çocuk, beni facebook denen boktan bulmuştu. 4-5 ay önceydi bu. konuşmaya başladık facebook'tan biz o zaman. aslında hep çok tatlı bi muhabbetimiz vardı. sinema, kitaplar, siyaset, hayat gibi biçok konu üzerine saatlerce konuşuyorduk. hoşuma gidiyordu bu aslında. arada bir buluşuyorduk, çok kısa buluşmalar ama. bir saat bi çay içip ayrılıyorduk felan. hatta bazen durup dururken kendimi onun hakkında düşünürken buluyordum. neyse işte. bigün bi konuşmamız sırasında, onun da beni önceden fark ettiğini, lisede iken benim hissettiğim şeyleri onun da düşündüğünü öğrendim. bana dair benim bile hatırlamadığım bikaç anısını anlattı benimle ilgili olan, hep etkilenmiş benden. işte. bu çocuk son günlerde yavaş yavaş bazı sinyaller vermeye başladı, fark ediyorum. ters çevirmek gelmiyor içimden aslında. çünkü onu kaybetmek istemiyorum. ve eğer duygularını bana söylerse, ve ben reddedersem arkadaş kalmak istemeyeceğini de biliyorum. korkuyorum.
diğer taraftan durup "napıyorum ben ya." diyorum kendime. çünkü yaptığım şey hiç de doğru değil, biliyorum. sevgilimi özlediğim zamanlar bile oluyor. ama bazı tavırlarının hiç değişmeyeceğini de biliyorum. ki 5 yaş felan büyük benden. evlenme gibi planları kurabilicek bi yaşta. fakat ben biçok şeyin başındayım daha. onu oyalıyormuşum gibime geliyor bazen nedense. ya da birbirimize bu kadar çok bağlanmamızın nedeni aslında yalnız kalmamız felan diyorum.
ve bakınca, sevgilimin beni ben yapan özelliklerden çok benim sevgimi ve ilgimi sevdiğini düşünüyorum.
bu durumda ne yapmalı şimdi? kafam karışık. bilmiyorum ne istediğimi.
hayli uzun oldu, okuyanlar için teşekkürler. yargılamak yerine yardım ederseniz ne de güzel olucak bi de.
0
ben de okudum ve aynilarini yasadim sevgilin yerindeki cocuk olarak. yapma etme, yaziktir. cok beddua alirsin.
0
bir çok şey söylemek geldi içimden...ama kendimi tuttum...sadece söyleyebileceğim bir şey var ki o da şu;
adam haklı beyler!
şimdi burada bu duyuruyu açarak hangi cevabı almayı bekliyorsun? aslında sevgilinin huysuz triplerine girmediğini ve haklı olduğunu biliyorsun.
ve aslında doğru olanın ne olduğunu da biliyorsun bence. buradaki cevaplara ihtiyacın olduğunu sanmıyorum. umarım doğru olanı yaparsınç.
adam haklı beyler!
şimdi burada bu duyuruyu açarak hangi cevabı almayı bekliyorsun? aslında sevgilinin huysuz triplerine girmediğini ve haklı olduğunu biliyorsun.
ve aslında doğru olanın ne olduğunu da biliyorsun bence. buradaki cevaplara ihtiyacın olduğunu sanmıyorum. umarım doğru olanı yaparsınç.
0
"ara verelim" bokunu ortaya atan da muhtemelen sensin. dayaklıksın. şimdilik sevgilin olan arkadaşa allahtan sabır diliyorum. sen de ne yaparsan yap o sevgilin dediğin insanın hayatını mahvetmeden onu kendinden kurtar.
bu arada hakkaten dayaklıksın.
bu arada hakkaten dayaklıksın.
0
nedense hep bu olay lise bittiginde universiteye yeni baslandiginda olur kizlarda
0
@ron dennis
ne diyosun gidip dövelim mi bu kızı?
bence şuanki sevgilini harcama seni seviyodur belki bilemezsin. lisedeki çocukta sadece seninle sevişmek için takılıyosa? o da olabilir. çok yönlü düşünmek lazım.
ne diyosun gidip dövelim mi bu kızı?
bence şuanki sevgilini harcama seni seviyodur belki bilemezsin. lisedeki çocukta sadece seninle sevişmek için takılıyosa? o da olabilir. çok yönlü düşünmek lazım.
0
olayları kendimi haklı çıkartabilicek şekilde anlatmadım. zira yaptığım şeyin yanlış olduğunu da biliyorum. sadece sevgilimle tekrar beraber olsam da, aklımın bi ucunda başka bişeyin durması beni yine rahatsız edecek. biliyorum. normal değil mi bu.
0
0
işte bizim de anlatmaya çalıştığımız o. muhtemelen sevgilin de durumu az çok çakmıştır eşşek değilse. sevgilinle açık açık konuş ve daha fazla beddua almadan ayrıl çocuktan. yazık lan çocuğa. !!!!!!
0
Sevmiyorsan uzak mesafe yaşadığın kişiyi devam ettirmenin bir anlamı yok bence. Ona hak verip ilişkiyi sürdürmeye çalışmak, eğer başkasını seviyorsan sonrasında daha büyük acı verecektir ve kandırıldığı hissi çocugun üzerine de çökecektir. Şunu unutmamak lazım, biriyle ayrılmanın win-win durumu yok. Galiba himym'da geçiyordu, birini kırmadan ayrılamazsın diye. Bence sevmiyorsan ayrılmak gerek. Diğeriyle de seviyorsan git konuş bence de, yazdıklarından "yedekte tutmak" gibi bir eyleme girmek üzere oldugunu görüyorum. ne yaparsan yap şu olayı (yedekte tutmak) yapma derim.
0
gecen her saniye daha cok beddua olarak donecek soyluyorum bak aynisini yasamis biri olarak. ayril acik acik konusup ve sonra yaz bize noldugunu da bilelim.
0
Demişsin ki: sadece sevgilimle tekrar beraber olsam da, aklımın bi ucunda başka bişeyin durması beni yine rahatsız edecek. biliyorum. normal değil mi bu.
Bence ara verdiğin sevgilinle olan ilişkini iyice düşün, her ihtimali düşün ona göre karar ver. Eğer devam edersen ve dediğin gibi aklın lisede hoşlandığın kişide kalacaksa bu ikiniz içinde kötü olacak. Diyelim sevgilinden ayrıldın lisede hoşlandığın adama yar oldun. Onda aradağını bulamazsan eski sevgilini arama ihtimalin çok yüksek. Bu sefer herkes kaybedecek.
Bence çok kararsız kaldıysan ikisinden de kurtul... Temiz iş. Ama yine de iyi düşün.
Bence ara verdiğin sevgilinle olan ilişkini iyice düşün, her ihtimali düşün ona göre karar ver. Eğer devam edersen ve dediğin gibi aklın lisede hoşlandığın kişide kalacaksa bu ikiniz içinde kötü olacak. Diyelim sevgilinden ayrıldın lisede hoşlandığın adama yar oldun. Onda aradağını bulamazsan eski sevgilini arama ihtimalin çok yüksek. Bu sefer herkes kaybedecek.
Bence çok kararsız kaldıysan ikisinden de kurtul... Temiz iş. Ama yine de iyi düşün.
0
kendini ara verdiğin o çocugun yerine koy ve ona göre karar ver... eğer o çocukla bir gelecek planlıyosan yemisim lise hayalini onlar cabuk gecer saman alevi gibi ama yok sen oylesine berabersen zaten ayrıl git baska denizlere yelken aç... ama karşındakinin kalbini kırsanda ahını alacak olsanda bunların hepsini anlat o na ki o vicdan azabını hayat boyu çekmeyesin...
0
sevgilinle devam et. lisedeki çocuk onca zaman senden etkilenmiş ve de aklı anca mı başına gelmiş belli etmek için? oysa sevgilin uzak mesafe probleminizi bile aradan kaldırmış. kararsızlık yaşıyosan ikisinden de bi süre uzak dur.
0
birinin ah'ını almaktansa sahın k ıle yatmayı tercıh edin.hıc sevmem bu tarz seylerı tartısmayı okumayı dınlemeyı ama.. birisi için bu kadar düşmeyın.. bırakın lise lisede kalsın.lisedeki adam ıcın sımdıkını bıraktıgınızda onunla yasayacagınız heyecanda 2-3 ay surecek ve oda ara verılmesı gereken bir tip olucak.ilişki bu kadar derin şeylerle sorgulanıyorsa zaten bırakın gitsin.siz yalnız kalmaya mahkumsunuz belkide.
0
"bu yüzden ben ondan uzakta ve başka insanlarla beraber olduğum için sürekli yakınmaya başladı. "
bak şuna, ne saçma tripler ...
bak şuna, ne saçma tripler ...
0
erwachsene
Her üniversite öğrencisine sağlıyor mu mailleri acaba?
Her üniversite öğrencisine sağlıyor mu mailleri acaba?
0
Bahçeşehir üniversitesi bünyesinde de sahip olunabilen uzantıdır bu.
Öğrenci mail adresleri @stu.bahcesehir.edu.tr iken
Personel mail adresleri @bahcesehir.edu.tr şeklindedir.
Öğrenci mail adresleri @stu.bahcesehir.edu.tr iken
Personel mail adresleri @bahcesehir.edu.tr şeklindedir.
0
altini ser incisi ker
efenim şimdi sağda solda bu durum için yok 1 milyon yıl önce şu vardı 500.000 yıl önce bu vardı şöyle oldu böyle oldu deniliyor.ama islam dinine göre 7000 yıl deniliyor dünyanın ömrü yani hz. muhammed(sav)den rivayet edilen hadislere göre.bu soru kendisine sorulduğu zaman 5600 yıl geçtiğini net bir
efenim şimdi sağda solda bu durum için yok 1 milyon yıl önce şu vardı 500.000 yıl önce bu vardı şöyle oldu böyle oldu deniliyor.
ama islam dinine göre 7000 yıl deniliyor dünyanın ömrü yani hz. muhammed(sav)den rivayet edilen hadislere göre.
bu soru kendisine sorulduğu zaman 5600 yıl geçtiğini net bir şekilde bildirmiş.
yani bu duruma göre son 100 yılın içinde gözüküyoruz.
o zaman bilim adamları mı yanılıyor?
ama islam dinine göre 7000 yıl deniliyor dünyanın ömrü yani hz. muhammed(sav)den rivayet edilen hadislere göre.
bu soru kendisine sorulduğu zaman 5600 yıl geçtiğini net bir şekilde bildirmiş.
yani bu duruma göre son 100 yılın içinde gözüküyoruz.
o zaman bilim adamları mı yanılıyor?
0
he evet bilim adamları yanılıyor, koca bir jeoloji bilimi yanılıyor, hepimiz yanılgıdayız.
0
@cinna monster; bu mu yani tek cevabın? belkide gerçekten yanılıyordur jeoloji bilimi o konuda olamaz mı ?
0
şimdi burada açıklama getiriym.
o 7000 yıl bizim tarafın yılı değil yani şimdi o yıl ayrı o yıl ayrı kesin bir açıklaması vardır. güneş yılı, var uzay yılı var yani.
o 7000 yıl bizim tarafın yılı değil yani şimdi o yıl ayrı o yıl ayrı kesin bir açıklaması vardır. güneş yılı, var uzay yılı var yani.
0
uzay yili olabilir, ne bileyim baska bi yerin yili olabilir, yil derken onyil var yuzyil var, belki yanlis anladi adam yani.
cevir kazi yanmasin
cevir kazi yanmasin
0
hep diyorum abi sağda solda böyle şeyler konuşmayın diye. yok 1 milyon önce şu varmış da bilmem neymiş. adamı zorla müslüman yaparlar bunlar "a.s.i.k" boşver takma sen bunları...
(bkz: Muhammed'le görüştüm haberler iyi)
(bkz: Muhammed'le görüştüm haberler iyi)
0
mutlaka bir açıklaması vardır, ışık yılıdır mesela o dediği, fazla kurcalamamak lazım zaten, hadislere bakmak lazım, miras bölüşümü de öyle zaten, hadislere bakmak lazım, zaten kuran'da yazıyor bunlar, başka bir açıklaması vardır mutlaka, hadislere bakmak lazım.
0
Dini bilimi boşver, harı harıl nükleer silah yapıyor ibneler, dünya yok olmayacak biz yok edeceğiz.
0
dünyanın yaşı ile insanlığın yaşı farklı değil. bahsettiğin 7000 yıl hz adem in dünyaya gönderildiği günden beri geçen zamandır.
yoksa dünyanın yaşının milyonlar olmasında bir çelişki yok.
dünyanın sonu ile ilgili olarak hz ademin gönderilişini güneşin doğmasına benzetirsen güneş battığında kıyamet kopacak, peygamberimiz geliş zamanı ikindi vakti olarak kabul edebiliriz
yoksa dünyanın yaşının milyonlar olmasında bir çelişki yok.
dünyanın sonu ile ilgili olarak hz ademin gönderilişini güneşin doğmasına benzetirsen güneş battığında kıyamet kopacak, peygamberimiz geliş zamanı ikindi vakti olarak kabul edebiliriz
0
Aslında google dünyanın yaşı yazarsan cevabı bulurdun.Evrenin yaşı yaşı 13.5 milyar yıl dünyanın yaşı 4.5 milyar yıldır.İnsanlığın yaşı derken insanı hangi evresinden aldığına bağlı olarak değişir cevap ama afrikadan yayılması 60.000 yıl önce ilk çıkışı 200.000 yıla dayanır.Daha önceside var tabi..
Bu durumda hangisne inananacağın sana kalmış...
Bu durumda hangisne inananacağın sana kalmış...
0
Cevir kazi yanmasincilar simdi de ilk insanin ortaya cikisinin 7000 yil oldugunu soyleyince copy-paste yapma ihtiyaci duydum.
"İnsan türünün evrimi, zamanımızdan yaklaşık 3,5 milyon yıl önce başlamıştır. İnsan adını hak eden başlangıç noktası ise Homo cinsinin ortaya çıkması ile olmuştur. Çağdaş tipte homo sapiens altürünün ilk ırkı olan Cro-magnon İnsanı ise zamanımızdan 50 bin yıl önce ortaya çıkmıştır."
Burda cikaracagimiz bir sonucla ilk insanin 43.000 yil boyunca yasamadigini varsayabiliriz, altini ser incisi ker kisisinin de dedigi gibi bilim kesin yaniliyordur.
"İnsan türünün evrimi, zamanımızdan yaklaşık 3,5 milyon yıl önce başlamıştır. İnsan adını hak eden başlangıç noktası ise Homo cinsinin ortaya çıkması ile olmuştur. Çağdaş tipte homo sapiens altürünün ilk ırkı olan Cro-magnon İnsanı ise zamanımızdan 50 bin yıl önce ortaya çıkmıştır."
Burda cikaracagimiz bir sonucla ilk insanin 43.000 yil boyunca yasamadigini varsayabiliriz, altini ser incisi ker kisisinin de dedigi gibi bilim kesin yaniliyordur.
0
hayır inanmak ayrı panpalar sadece gördüm ve merak ettim nasıl böyle bi şey olabiliyor diye. lan yoksa yıllardır inandığımız inanmaya zorlandığımız allah, kitap, peygamber vs. yok mu böyle yalan yanlış şeyler ortaya çıkıyor? yoksa ben mi salağım?
0
Kimlanbu'ya katılıyorum. Biz doğaya tecavüz ettikçe ömründen gidiyo bu topun. Din falan bunlar boş şeyler ya. Din mi kaldı şu çağda. Hala inanmaya devam etmeyin, ibadet falan yapıp vaktinizi boşa harcamayın. Güzelim bilim adamları fosil bulmuş ispatlamış. Muhammed iki hidrojenle bi oksijeni biraraya getirebilmiş insan değil la.
Edit: Hee, yok ya ben de göremedim allah peygamber falan. birileri bizi mikiyo :D
Edit: Hee, yok ya ben de göremedim allah peygamber falan. birileri bizi mikiyo :D
0
allah ın ne olduğunu ne olmadığını bilmemekten hep bunlar. peygamber de sınavdaydı ve gaybı bilmezdi. bildirilen kısmı kitapta yazıyor, ümmete açıktır. peygamber allah ın taşeronu değil elçisi idi. öyle rüzgar estirmez, kimsenin öleceği günü de bilmezdi, ki dünyanın yaşını, ümmetin ömrünü bilsin. sonra eliyle peygamber yapıp adam, ümmetin ömrünün bilgisini de yamayıp, tutmayınca o peygamber putuna, putla şefaat dilediği allah a küsüyor.
hadis sened yönünden sahih değil. metin yönünden putperest hadislerinden hadi iyi ihtimal hurufi-kabalist hadislerinden biri olur.
hadis sened yönünden sahih değil. metin yönünden putperest hadislerinden hadi iyi ihtimal hurufi-kabalist hadislerinden biri olur.
0
hmma
şu ana kadar hep kaybeden oldum. "abi ayrılıcam ama kız üzülcek" sözündeki kızdım. çok sevdim, bağlandım ama dediğim gibi hep kaybeden oldum. hep aynı cümleler "ben seni üzerim, sen çok iyisin" falan filan. kız arkadaşlarım kendi sevgilileriyle hep bir oyun içerisindeler. adeta taktik savaşı. hiçbir
şu ana kadar hep kaybeden oldum. "abi ayrılıcam ama kız üzülcek" sözündeki kızdım. çok sevdim, bağlandım ama dediğim gibi hep kaybeden oldum. hep aynı cümleler "ben seni üzerim, sen çok iyisin" falan filan. kız arkadaşlarım kendi sevgilileriyle hep bir oyun içerisindeler. adeta taktik savaşı. hiçbir zaman öyle olmak istemedim. "aman sevdiğini çok söyleme şımarır" dediler. hiç takmadım. ne hissettiysem söyledim ve hep çok samimi oldum. ama kaybettim işte. ama artık sıkıldım. özgüvenim 0 ve kendimi toparlamam gerek. ama nasıl yapacağımı, özgüvenimi nasıl kazanacağımı bilmiyorum. artık üzülecek kız olarak görülmemeliyim. biliyorum ben yine aynı ben olucam ama bunu karşı tarafa yansıtmak istemiyorum. bunu nasıl yapıcam? kısacası taktik istiyorum sizden. erkeklerin "sözde" nefret ettiği ama köpeği olduğu kızların yaptıklarından.
kendim için yapmalıyım bunu yoksa güvenim toparlayamam.
kendim için yapmalıyım bunu yoksa güvenim toparlayamam.
0
Ya sevgi, saygı, aşk falan biraz boş işler açıkcası. İnan bana 6-7 yıl önce aynen senin gibiydim ve o "akıl oyunları"ndan nefret ederdim.
Niye herkes doyasıya yaşamıyor sevgisini, aşkını neden böyle ali cengiz oyunlarına ihtiyaç var diye kös kös düşünüp dururdum.
İddialıydım da, bir gün mutlaka saf, temiz ilişkiyi bulacaktım güya =)
Kısacası dünya üzerinde masum aşk yok ve şeytan malesef azapta gerekiyor.
Bu biraz da her şeyi çok hızlı tüketmemizle alakalı bir olgu sanırsam. Bu hıza yetişemezsen, oyuna ortak olamazsan çok gerilerde kalıyorsun.
Anladığım kadarıyla birçok kişi seni "üzülebilen narin kız" olarak bellemiş. Özet olarak tatlı, şirin ve "iyi" bir kızsın onların gözünde.
Öncelikle bu imajı yık. Biraz kadın ol, hafiften kıvırt, etrafındakilere göz süz. Sana ilgi olarak geri dönecektir. Böyle olunca da sen kendini geri çek.
Aman ha dikkat; ben sana göz orospusu ya da kezban ol demiyorum. Sadece biraz işveli ve cilveli olman gerekiyor.
İnsanlar ulaşamadıklarını/elde edemediklerini arzularlar. Ulaşılmaz olmaya çalış, biriyle beraberken bile.
Bir ilişkiye başadığın zaman, karşındakinin eksik yanlarını direk yüzüne söyle. Onları düzeltmeye, senin gözüne girmeye çalışacaktır. Ha düzeltmek için uğraşmıyorsa o da sallamıyordu emin ol. Anında bırak, başka denizlere yelken aç. Kimseyi sahiplenme. Sahiplik duygusu hataları ve suçları beraberinde getirir. Yarın ayrılıverecekmişsin gibi yaşa ilişkilerini.
Çok kasma, çok kurgulama, çok irdeleme.. Sadece yaşadığın anın tadını çıkarmaya bak.
Ama bunları yaparken atlamaman gereken çok ince bir nokta var, bir gün karşına hayatının adamı çıkacak. Ona bunları yapmamaya özen göster. Onu sımsıkı elinde tutmayı bil.
Ha ben nasıl anlayacağım onun hayatımın erkeği olduğunu dersen, işte zaten bu oyunun en pis kördüğümü burada. Bunu çözen direk Tibet'e yerleşiyor zaten ;)
Niye herkes doyasıya yaşamıyor sevgisini, aşkını neden böyle ali cengiz oyunlarına ihtiyaç var diye kös kös düşünüp dururdum.
İddialıydım da, bir gün mutlaka saf, temiz ilişkiyi bulacaktım güya =)
Kısacası dünya üzerinde masum aşk yok ve şeytan malesef azapta gerekiyor.
Bu biraz da her şeyi çok hızlı tüketmemizle alakalı bir olgu sanırsam. Bu hıza yetişemezsen, oyuna ortak olamazsan çok gerilerde kalıyorsun.
Anladığım kadarıyla birçok kişi seni "üzülebilen narin kız" olarak bellemiş. Özet olarak tatlı, şirin ve "iyi" bir kızsın onların gözünde.
Öncelikle bu imajı yık. Biraz kadın ol, hafiften kıvırt, etrafındakilere göz süz. Sana ilgi olarak geri dönecektir. Böyle olunca da sen kendini geri çek.
Aman ha dikkat; ben sana göz orospusu ya da kezban ol demiyorum. Sadece biraz işveli ve cilveli olman gerekiyor.
İnsanlar ulaşamadıklarını/elde edemediklerini arzularlar. Ulaşılmaz olmaya çalış, biriyle beraberken bile.
Bir ilişkiye başadığın zaman, karşındakinin eksik yanlarını direk yüzüne söyle. Onları düzeltmeye, senin gözüne girmeye çalışacaktır. Ha düzeltmek için uğraşmıyorsa o da sallamıyordu emin ol. Anında bırak, başka denizlere yelken aç. Kimseyi sahiplenme. Sahiplik duygusu hataları ve suçları beraberinde getirir. Yarın ayrılıverecekmişsin gibi yaşa ilişkilerini.
Çok kasma, çok kurgulama, çok irdeleme.. Sadece yaşadığın anın tadını çıkarmaya bak.
Ama bunları yaparken atlamaman gereken çok ince bir nokta var, bir gün karşına hayatının adamı çıkacak. Ona bunları yapmamaya özen göster. Onu sımsıkı elinde tutmayı bil.
Ha ben nasıl anlayacağım onun hayatımın erkeği olduğunu dersen, işte zaten bu oyunun en pis kördüğümü burada. Bunu çözen direk Tibet'e yerleşiyor zaten ;)
0
senin durumun dogru soyleyenı 9 koyden kovarlar sozuyle ozetlenebılır..
bir erkek olarak tavsiyem şudur : sakın değişme.. sana hep yanlış insanlar denk gelmiş.. elbet dogrusunu da bulacaksın..çevreni biraz değiştir..(eger yapabılıyorsan) baglanmamaya çalış.. ama milletin duygularıyla da oynama.. yoksa senınde onlardan bir farkın olmaz..
bir erkek olarak tavsiyem şudur : sakın değişme.. sana hep yanlış insanlar denk gelmiş.. elbet dogrusunu da bulacaksın..çevreni biraz değiştir..(eger yapabılıyorsan) baglanmamaya çalış.. ama milletin duygularıyla da oynama.. yoksa senınde onlardan bir farkın olmaz..
0
kendi karakterine uygun erkekler bulamamışsın. nasıl ki herkesten arkadaş olmuyorsa herkesten sevgili hiç olmuyor.
hep yanlış kişilere denk gelmişsin. bi kere de biri gelmesin. sen gidip başlatmayı dene. kendine en uygununu böyle bulabilirsin. hemde özgüvenin de yerine gelir.
hep yanlış kişilere denk gelmişsin. bi kere de biri gelmesin. sen gidip başlatmayı dene. kendine en uygununu böyle bulabilirsin. hemde özgüvenin de yerine gelir.
0
bir erkek birey olarak cevap veriyorum.
bence yaptığın en doğrusu, yani bana göre. bu davranışından umarım vazgeçmezsin çünkü doğru kişiyi bulduğunda bu özelliğin sayesinde çok mutlu olacağına inanıyorum.
bir düşün dediğimi hemen değişmeyi planlama.
bence yaptığın en doğrusu, yani bana göre. bu davranışından umarım vazgeçmezsin çünkü doğru kişiyi bulduğunda bu özelliğin sayesinde çok mutlu olacağına inanıyorum.
bir düşün dediğimi hemen değişmeyi planlama.
0
kendin gibi ol. değişmeye çalışma. taktik maktik boş işler. sonra yaptıklarından kendin de tiksinirsin. ha, bi de telefon numaranı mesaj at. =P
0
adım gibi eminim seni sen olduğun gibi sevicek ve aslında senin gibi bir kızı yana yakıla arayan 1500000 erkek var dışarda, bu böyle değilse dişimi kırarım. kim ister lan manipülatif şıllığı
0
geçenlerde ki bi duyurundan 18 yaşında olduğunu hatırlıyorum. yani suana kadar keybeden ben oldum cümlesi için erken sayılırsın. daha neler görceksin. bu kadar kasmana gerek yok. başkası içinde kendini değistirme illa ki karşına senin istediğin gibi biri çıkar.
0
bir kız olarak ,aynı kaderi paylaşan bir kız olarak kesinlikle kendinden taviz vermemeni tembihlerim neysen nesindir, ufak tefek değişimler hariç kendini başkaları gibi olmaya zorlarsan artık o sen olmazsın kendinle çelişmeye başlarsın, üstelik mutsuz da olursun ... yok ben de adamları köpek yapıcam eteklerime kapansınlar modunda olmak istiyorum biraz da ben çektirmek istiyorum diyorsan buyur,inan bana tatlı kız modundan cilveli kız moduna girmek hiç zor değil sadece gözlemlersin olur biter,ha gerçek bir ilişki yaşayacağım diyorsan kendin ol ama sana naçizane tavsiye hiç kimsenin vazgeçilemeyecek olduğunu düşünme eğer çok kırılgansan bu özelliğinin üstüne git,bir şeylerin üstesinden gelmeye çalış.o ilişki oyunları olayının iç yüzü de tamamıyla tarafların egolarını tatmin etme isteğidir sakın kanma, bu tarz oyunlar oynamayacağın birini bul,umarım şans yanında olur...
0
"erkeklerin "sözde" nefret ettiği ama köpeği olduğu kızların yaptıklarından." çok katılıyorum bu cümlene ve seni çok iyi anlayabiliyorum. sorsan o kızlardan kötüsü yoktur ama her zaman onların peşinden giderler. çok gördüm bunu arkadaşlarımdan,kız çocuğu insan yerine koymuyo artık çocuğa ben acıyorum.kırk yılda bir bi iki cilve yapıyo,sonra yine aynı,yerin dibine sokup sokup çıkarıyo çocuğu. benim umrumda değil,o benim peşimden koşsun havaları. ama sonuçta gerçekten köpek gibi de koşturuyo peşinden. net olmak kolay elde edilmek,kolay vazgeçilebilmek mi demek illa,ben anlamıyorum.valla şimdi üzüldüm kendi halime bu duyuruyu görünce. umarım işine yarar bi cevap bi ilham alırsın bu duyuruna.
0
azıcık iradeyle çözersin. sabırlı ve iradeli ol. kendini karşındakine hayran, tapıyor şeklinde gösterme, biliyorum insan söylemek istiyor içinden gelince ama, mesela her gün sevdiğini söyleme de, kırk yılda bir söyle. kıymetli olsun söylediğin. azıcık kıymetin bilinsin, direk buna çalış. her türlü yolu var, köpeklenmeyen adam köpek olmuyor peşinde ben bunu bilirim.
0
şimdi öyle bişi var ki, senin bu sevgiyi açığa vurma şeklin biraz sahiplenici, bağlanmacı türde olabilir. insanlarda bu duyguları uyandırıyor olabilirsin, bunun sonucu uzaklaşma da doğal tabi. biri sana gelip sensiz olamam, seni çok seviyorum, hayatım sensin gibi bir tavır takınsa (sana biraz abartılı gelecek şekilde) sen de dengeyi bulabilmek için aynı şekilde takılırsın. insanları kendi yolunla değil de onların arzuladığı yolda sevmek lazım sanırım. kimi ilgiden hoşlanır, kimi dertleşmekten. kedinin tüylerini tersine sevemezsin mesela sırf senin tarzın bu diye. bilmem anlatabildim mi... yaptığının iyi ya da kötü olduğunu söylemiyorum bu arada, ya da değişmen gerektiği. ama başkasını severken kendi içinden çıkıp onunla da empati kurman gerek biraz.
0
maalesef taktik gitmekten baska caren yok, bu sorunlar aynen tekrar edecek baslamazsan.
bir erkege onu ne kadar cok sevdigini, ondan ayrilamayacagini yani ona muhtacligini kesinkes belli etmeyeceksin. hah edersen bitti orda zaten. yaptiklarinin alasini yapacaktir. her zaman gidecekmis gibi davranacaksin. gitmenden kusku duymayacak erkek sana deger de vermez. kanun bu.
hic bir zaman kisisel eksikliklerinden, sorunlarindan, zayif anlarindan erkege bahsetmeyeceksin. aglayacak haldeysen onunla gorusme. hep guclu dur yaninda.
bunlar cok da taktik degil, yalancilik degil sonucta. insanoglu bu, 100% elinde olan ve hukmedecegi seyi sonuna kadar eziyor. ikili iliskiler de de boyle. bunlari yapmaman da sana kar saglamaz. o zaman yap.
bir erkege onu ne kadar cok sevdigini, ondan ayrilamayacagini yani ona muhtacligini kesinkes belli etmeyeceksin. hah edersen bitti orda zaten. yaptiklarinin alasini yapacaktir. her zaman gidecekmis gibi davranacaksin. gitmenden kusku duymayacak erkek sana deger de vermez. kanun bu.
hic bir zaman kisisel eksikliklerinden, sorunlarindan, zayif anlarindan erkege bahsetmeyeceksin. aglayacak haldeysen onunla gorusme. hep guclu dur yaninda.
bunlar cok da taktik degil, yalancilik degil sonucta. insanoglu bu, 100% elinde olan ve hukmedecegi seyi sonuna kadar eziyor. ikili iliskiler de de boyle. bunlari yapmaman da sana kar saglamaz. o zaman yap.
0
taktik değil ama, özgüven meselesi için belki şu yardımcı olabilir; kendinde "hoşlanmadığın ama değiştirebileceğin" şeyleri bi düşün,ve değiştir. Atıyorum kısa boylusundur,ona yapacak bir şey yok ama fazla kilon varsa diyet yap spor yap. atıyorum burnun büyüktür, yapacak bir şey yok ama saç modelini sevmiosan git düzgün bir yerde kestir... vs vs. gibi. kendi kendine batan bir tarafın kalmasın.Demiyorum ki manken gibi ol, neyi sevmiosan ve değiştirebiliosan değiştir. Mesela ben çilliyim,çillerimi de çok seviyorum ama hangi kozmetikçiye gitsem "şu fondoten çillerinizi kapatır bakın süper" gibi bir tavsiye alıp sinir oluyorum. Ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım.
taktik konusunda da sana %100 katılsam da, kendini insanlara kolay açmamanı ve kolay bağlanmamanı önerebilirim. Zaten karşındaki insanı doğru düzgün tanımadan ve samimiyetine güvenmeden samimi davranmayı ve bağlanmayı doğru bulmuyorum... Bir de, bu her şey için geçerli sadece ilişki değil, kolay elde edilen şeyler kıymetli değildir. Bırakın karşınızdaki sizin sevginizi ve bağlılığınızı hak etmek için birşeyler yapsın, kendisi de mutlu olsun,siz de mutlu olun.
taktik konusunda da sana %100 katılsam da, kendini insanlara kolay açmamanı ve kolay bağlanmamanı önerebilirim. Zaten karşındaki insanı doğru düzgün tanımadan ve samimiyetine güvenmeden samimi davranmayı ve bağlanmayı doğru bulmuyorum... Bir de, bu her şey için geçerli sadece ilişki değil, kolay elde edilen şeyler kıymetli değildir. Bırakın karşınızdaki sizin sevginizi ve bağlılığınızı hak etmek için birşeyler yapsın, kendisi de mutlu olsun,siz de mutlu olun.
0
borzoi
böle gösteriş düşkünü,bir mesele açılınca hop yok ya o öle deil diyen. örnek vermek gerekirse+abi bi kavga olmuş şöle şöle-hea ya ben tanıyom çıkaran çocuğu o adam deil bak arıyım+abi dur ne gerek vartarzı böle her boka o bişe deil ya ya da+abi bi adam varmış acaip taşşaklıymış-hea biliyom arkadaşım
böle gösteriş düşkünü,bir mesele açılınca hop yok ya o öle deil diyen. örnek vermek gerekirse
+abi bi kavga olmuş şöle şöle
-hea ya ben tanıyom çıkaran çocuğu o adam deil bak arıyım
+abi dur ne gerek var
tarzı böle her boka o bişe deil ya ya da
+abi bi adam varmış acaip taşşaklıymış
-hea biliyom arkadaşım bak arıyım
bu tarz adamlara geniş lugatımızdaki kelime karşlığı nedir.
+abi bi kavga olmuş şöle şöle
-hea ya ben tanıyom çıkaran çocuğu o adam deil bak arıyım
+abi dur ne gerek var
tarzı böle her boka o bişe deil ya ya da
+abi bi adam varmış acaip taşşaklıymış
-hea biliyom arkadaşım bak arıyım
bu tarz adamlara geniş lugatımızdaki kelime karşlığı nedir.
0
recep ivedik 330 çeşit balık yaşar bu sularda diyen adama "say lan" diyor ya, sen de "ara lan" de.
0
kovalak yakın ama tam karşılamıyo ben böle yavşakk gibi güçlü bi kelime arıyorum
evet lavukta yakın.
evet lavukta yakın.
0
benim adim kerim hepinizi severim
2 kişi var.1.si çok iyi kalpli, içinden herkese iyilik yapmak gelen bir insan.2.si çok kötü kalpli, içinden devamlı kötülük geçen bir insan.1.si içinden geldiği için herkese iyilik yapıyor. 2.si içinden kötülük geçmesine rağmen günah,yasak olduğu için (belki de cehennem korkusuyla) kendini engelliyo
2 kişi var.
1.si çok iyi kalpli, içinden herkese iyilik yapmak gelen bir insan.
2.si çok kötü kalpli, içinden devamlı kötülük geçen bir insan.
1.si içinden geldiği için herkese iyilik yapıyor. 2.si içinden kötülük geçmesine rağmen günah,yasak olduğu için (belki de cehennem korkusuyla) kendini engelliyor ve iyilik yapıyor.
Şimdi 2 açıdan bakıyorum bu olaya. Düz bir şekilde bakınca iyi kalpli olan kişi cenneti kötü olandan daha çok hak ediyormuş gibi geliyor. Ama olayı bir sınav olarak düşününce iyi olan kişinin sınava daha kolay şartlarda girdiğini, kötü olanın ise zor şartlarda başlayıp buna rağmen kendine hakim olduğunu düşünüyorum. Sonuçta insanın içinden iyilik ya da kötülük gelmesi o kişinin elinde olan bir durum değildir? Kararsız kaldım. Görüşleriniz nedir?
1.si çok iyi kalpli, içinden herkese iyilik yapmak gelen bir insan.
2.si çok kötü kalpli, içinden devamlı kötülük geçen bir insan.
1.si içinden geldiği için herkese iyilik yapıyor. 2.si içinden kötülük geçmesine rağmen günah,yasak olduğu için (belki de cehennem korkusuyla) kendini engelliyor ve iyilik yapıyor.
Şimdi 2 açıdan bakıyorum bu olaya. Düz bir şekilde bakınca iyi kalpli olan kişi cenneti kötü olandan daha çok hak ediyormuş gibi geliyor. Ama olayı bir sınav olarak düşününce iyi olan kişinin sınava daha kolay şartlarda girdiğini, kötü olanın ise zor şartlarda başlayıp buna rağmen kendine hakim olduğunu düşünüyorum. Sonuçta insanın içinden iyilik ya da kötülük gelmesi o kişinin elinde olan bir durum değildir? Kararsız kaldım. Görüşleriniz nedir?
0
biz insanlar olarak hangisinin cenneti daha çok hakettiği hakkında bir yorum yaparsak 2. adam gibi olmaz mıyız?
0
bu devrin müslüman alemi cennete gitmektense cehenneme nasıl gitmemi düşünüyor bence. ikinci adamın da inancıyla çıkan zorunluluk hali de bundan kaynaklı diye düşünüyorum.
0
Obür taraftaki hesabı tam olarak bilemeyeceğimiz için net birşey söyleyemeyiz ama bence 2.
Aslında bu ikisi arasındaki kıyas tam manasıyla kontrollü bir deney olamaz. Zira 1)bu ikisi hakkında daha fazla parametreye ihtiyaç var 2) bildiğimiz ilahi dinler iyilik ve kötülük kavramları üzerine kurulu değildir.
Aslında bu ikisi arasındaki kıyas tam manasıyla kontrollü bir deney olamaz. Zira 1)bu ikisi hakkında daha fazla parametreye ihtiyaç var 2) bildiğimiz ilahi dinler iyilik ve kötülük kavramları üzerine kurulu değildir.
0
Gönderdiği iddia edilen kitap/kitaplar bile ahlaksızlık kokan bir Tanrı, kendi mantığı içerisinde tabii ki 2'yi tercih eder.
0
bonjurkes
Nelerdir ? Casio, Seiko biliyorum, bunun dışında hayvani pahalılıkta ürünleri olmayan markaları sıralasak? Ben de bakınsam saatlere?hayvani pahalılık tanımı = milyarlık saatedit : bi de bu markaların saat modellerini nerede görebilirim ? yani türkiye distrübütörlerinin (nası bi kelime lan bu) web si
Nelerdir ? Casio, Seiko biliyorum, bunun dışında hayvani pahalılıkta ürünleri olmayan markaları sıralasak? Ben de bakınsam saatlere?
hayvani pahalılık tanımı = milyarlık saat
edit : bi de bu markaların saat modellerini nerede görebilirim ? yani türkiye distrübütörlerinin (nası bi kelime lan bu) web sitelerinde ürünlerin fotoları vs yer alıyor mu? Varsa öyle bi site onun adresi de olur
hayvani pahalılık tanımı = milyarlık saat
edit : bi de bu markaların saat modellerini nerede görebilirim ? yani türkiye distrübütörlerinin (nası bi kelime lan bu) web sitelerinde ürünlerin fotoları vs yer alıyor mu? Varsa öyle bi site onun adresi de olur
0
dkny sanırım en marka ve makul fiyatlı saat olacaktır. bana göre aynı zamanda şık.
0
longines ama fiyatları biraz pahalı olabilir. türkiye distrübütörünün(seninkinden kopyaladım) konyalı saat olması lazım
0
tissot şahanedir. alışverişsaati gibi bir internet sitesi vardı, sanırım orda bulabilirsin marka marka model model :)
0
fosil miydi fossil miydi neydi öyle bi marka var =D bi de pulsar var.
0
Kimse diesel yazmamış ilginç, hem şık hem de çok resmi durmayan saatleri yapan diesel'dir bana göre .
0
bu nick tam yirmi alti karakter
fransa'dan ne istenir? sakın parfüm demeyin dalarım.
fransa'dan ne istenir? sakın parfüm demeyin dalarım.
0
@schiz
sales ve bris yemiştim de rokfor acayip kokuyor ya...yememiştim. giyim olabilir ama bak.
sales ve bris yemiştim de rokfor acayip kokuyor ya...yememiştim. giyim olabilir ama bak.
0
çanta ya da cüzdan... arkadaş almış kendine çok güzellerdi. he bi de bana magnet alsın isterim =)
0
inancsiz deve
800-900 dolar limitim var http://www.stevesmusic.com/index.php?main_page=index&cPath=1_20buradan almak zorundayim, ne onerirsiniz ?ibanez tercihimdir ama bilemedim
800-900 dolar limitim var
www.stevesmusic.com
buradan almak zorundayim, ne onerirsiniz ?
ibanez tercihimdir ama bilemedim
www.stevesmusic.com
buradan almak zorundayim, ne onerirsiniz ?
ibanez tercihimdir ama bilemedim
0
www.stevesmusic.com
www.stevesmusic.com
bu modeli arkadaşım kullanıyor memnun baya. ibanez jem filan da düşünebilirsin sitede göremedim ben ama düşük modellerinde akor kaçma olayı var.
www.stevesmusic.com
bu modeli arkadaşım kullanıyor memnun baya. ibanez jem filan da düşünebilirsin sitede göremedim ben ama düşük modellerinde akor kaçma olayı var.
0
kore üretimi ibanez s470 var. endonezya üretimi ibanezlerden daha makbuldür biliyosun. öss'yi kazanınca ailem hediye etti. tüneldeki zuhal müzikten almışlardı. elimi sürmedim. barkodu falan bile üzerinde duruyor. ne alakam olur benim müzikle aq, böyle hediyenin içine sıçiyim. kafana yatarsa görüşelim
0
clutter sagol ama turkiye de degilim.
rg 350 ex benimde arkadasimda vardi ben memnun olmamistim store pickup lari cok kotu.
bunu dusunuyorum kotu yorum okumadim ama baya pahali da deger mi sorun o
www.stevesmusic.com
rg 350 ex benimde arkadasimda vardi ben memnun olmamistim store pickup lari cok kotu.
bunu dusunuyorum kotu yorum okumadim ama baya pahali da deger mi sorun o
www.stevesmusic.com
0
ekaterina
evet sevgili duyurucular yolsuzluk kelimesinden ne anlıyorsunuz, bir arkadaşıma çok sinir oldum şu anda, ciddi cevap bekliyorum.şu cümleden : "yolsuzluk ayrı bir dert, yolluluk ayrı bir dert, birisini suç olmaktan çıkaralım bence."
evet sevgili duyurucular yolsuzluk kelimesinden ne anlıyorsunuz, bir arkadaşıma çok sinir oldum şu anda, ciddi cevap bekliyorum.
şu cümleden : "yolsuzluk ayrı bir dert, yolluluk ayrı bir dert, birisini suç olmaktan çıkaralım bence."
şu cümleden : "yolsuzluk ayrı bir dert, yolluluk ayrı bir dert, birisini suç olmaktan çıkaralım bence."
0
sonunda "suç" demiş. benim de aklıma ihaleye fesat karııştırmak ya da dolandırıcılık filan geldi ilk olarak.
0
mersin adana taraflarinda bundan 5-10 yil önce, önüne gelenle yatan kizlara yollu denirdi.
- bu kiz nasil lan sence, verir mi?
+ abi o kiz yollu ya neden vermesin.
- bu kiz nasil lan sence, verir mi?
+ abi o kiz yollu ya neden vermesin.
0
bu cümle, "parasızlık ayrı bi dert, kaşarlık ayrı bir dert, birini suç olmaktan çıkaralım bence" olarak anlaşılamaz mı? bi manyak ben miyim lan.
0
yolsuz yani parasız pulsuz kalma durumundan bahsedilmiyorsa zaten yukarda açıklamalar yapılmış.
0
paranın varlığı da suç yokluğu da! :S
paran varsa suç işleme oranın artar mı acaba, bununla ilgili bir araştırma vardır muhakkak ama sanki var gibi duruyor. o anlamda da söylenmiş olabilir.
tabi suç derken, suç işlemeye müsait olma anlamında.
paran varsa suç işleme oranın artar mı acaba, bununla ilgili bir araştırma vardır muhakkak ama sanki var gibi duruyor. o anlamda da söylenmiş olabilir.
tabi suç derken, suç işlemeye müsait olma anlamında.
0
bir cumlede suc kelimesinin kullanilmis olmasi illa onun ceza kanunlari anlaminda suc olarak degerlendirilmesi sartini da beraber getirmez. suc kelimesi gunluk hayatta hata/yanlis vs anlaminda gayet kullanilir. o yuzden ben de ekaterina ile ayni dusunuyorum.
0
lakin yollu demek paraya ihtiyacı olduğu için ilişkiye giren demek değil. o da ayrı bir durum...
0
yalnız şöyle bi şey var, yolsuzluk ve yolluluk kelimelerinin bağlandığı suç kelimesi, yolsuzluk para olarak düşünüldüğü zaman aynı olmaz. o yüzden burada işi doğru yapmamak manasında kullanılabilir yolsuzluk.
0
portishead
çocuksuz bir evlilik hakkında düşünceleriniz??
çocuksuz bir evlilik hakkında düşünceleriniz??
0
fazladan bir kişinin sorumluluğunu taşımadan sevgiliyle vakit geçirmek işte kafaya göre takılmak yani...mis.
0
herkes anne ya da baba olmak zorunda değildir sanıyorum. bazen çocuk sahibi olmak gerçekten toplum dayatması sonucunda oluyor. ama önemli nokta iki tarafın da istemediğinden emin olması.
ayrıca öyle ev çok sıkıcı olur, çocuk bağlayıcıdır falan diyenler çıkacaktır. birlikteyken o kadar sıkılacaksanız evlenmeyin zaten baştan. ayrıca çocuk için devam eden evliliklerin de ne kadar mantıksız olduğu belli bence.
çocuksuz evlilik de gayet gider. çocuk doğurmak kadar doğurmamak da bi seçenektir diyor ve gidiyorum.
ayrıca öyle ev çok sıkıcı olur, çocuk bağlayıcıdır falan diyenler çıkacaktır. birlikteyken o kadar sıkılacaksanız evlenmeyin zaten baştan. ayrıca çocuk için devam eden evliliklerin de ne kadar mantıksız olduğu belli bence.
çocuksuz evlilik de gayet gider. çocuk doğurmak kadar doğurmamak da bi seçenektir diyor ve gidiyorum.
0
ben çocuk yapılmalı diye düşünüyorum. en makbülü geç yapmaktır. çünkü çocuk olmazsa ilerde pişman olursunuz, içiniz cız eder.
0
eğer olur da birgün bir hata yapar ve evlenirsem, olmasını istediğim durumdur. hayatımı koca bir sorumlulukla kısıtlamak istemiyorum. sadece kendim için yaşamak istiyorum, plan yaparken acaba çocuğum için getirisi/götürüsü ne olur diye düşünüp isteklerimden vazgeçmek istemiyorm... daha uzar bu.
ha bu şu an evlenmeyi bile bir hata olarak gören biri olarak düşüncelerim. dediğim gibi evlilik gibi bir hatayı yapacak duruma gelirsem çocuk da isteyebilirim bilmiyorum. ama yine de evlilikten bile zor gözüküyor şu an düşününce.
not: erkeğim.
ha bu şu an evlenmeyi bile bir hata olarak gören biri olarak düşüncelerim. dediğim gibi evlilik gibi bir hatayı yapacak duruma gelirsem çocuk da isteyebilirim bilmiyorum. ama yine de evlilikten bile zor gözüküyor şu an düşününce.
not: erkeğim.
0
ablam ve eniştem 10 yıllık evliler ve çocukları da yok. nedeni ise; ablamın yaşam tarzının çocuk doğurmaya uygun olmadığını düşünmesi ki kesinlikle doğru. çocuk doğurup hem kendi psikolojinizi bozup hemde sevgisiz, ilgisiz bla bla bir çocuk yetiştirmketense doğurmamak daha iyi. Tabi ben teyze olmak istemez miyim. isterim. bizleri de düşünmek lazım. kız kardeşlere de yazık. biz de isteriz bir yiğenimiz olsun. ağız dolusu teyzeee desin. üstümüze kussun, yüzümüze işesin. cidden isteriz.
0
sevdigim bi çin atasözüyle cevap vereyim:
sarhoş olmayacaksan nie içtin, çocuk yapmayacaksan nie evlendin?
peki peki çin deil de benim sözüm... araya bi tane sıkıştırın ya... bana kalsa tayyip gibi üç derim de yakarlar burayı biliyorum:)
sarhoş olmayacaksan nie içtin, çocuk yapmayacaksan nie evlendin?
peki peki çin deil de benim sözüm... araya bi tane sıkıştırın ya... bana kalsa tayyip gibi üç derim de yakarlar burayı biliyorum:)
0
olur. mis gibi olur. ilerleyen yıllarda bi kedi köpek filan da alınır. daha güzel olur.
yalnız bu tip ilişkilerde tek tehlike var. belli zaman sonunda (yaş da ilerledikçe) kadının adama kocası gibi değil, çocuğu gibi yaklaşmaya başlaması, cinsel hayatın bitme seviyesine gelmesi filan...
o raddeye gelmemeli... kadın-erkek ilişkisi muhafaza edilebildikten sonra neden olmasın?
yalnız bu tip ilişkilerde tek tehlike var. belli zaman sonunda (yaş da ilerledikçe) kadının adama kocası gibi değil, çocuğu gibi yaklaşmaya başlaması, cinsel hayatın bitme seviyesine gelmesi filan...
o raddeye gelmemeli... kadın-erkek ilişkisi muhafaza edilebildikten sonra neden olmasın?
0
Bu konuda doğru veya yanlış davranış belirleyemeyiz. Herkes kendi kişisel ve ailevi yapısına göre kararını verir ve diğer herkese .ok yemek düşer bence.
Yanlış olan sebepler sayılabilir ama. Mesela çocuktan medet umarak çocuk yapmak. Yaşlandığımda bana bakar, para kazanır beni saraylarda yaşatır vb.
Yanlış olan sebepler sayılabilir ama. Mesela çocuktan medet umarak çocuk yapmak. Yaşlandığımda bana bakar, para kazanır beni saraylarda yaşatır vb.
0
şimdi buradaki delüğanlıların böyle konuştuklarına bakma. bekara karı boşamak kolay. olmaz. kadının doğal olarak getirdiği anne olmak gibi bir duygusu var. bunu tatmin etmek isteyecektir.
çocuk yapmayacaksanız ve çocuk yapmayı kendi özgürlüğünüzü kısıtlayan, hayatınızı engelleyen bir şey olarak görüyorsanız o zaman neden evlenip tek kişiye bağlı kalıp kendi özgürlüğünüzü kısıtlayasınız ki değil mi? beraber yaşayın madem. hem kısıtlanmamış olursunuz.
çocuk yapmayacaksanız ve çocuk yapmayı kendi özgürlüğünüzü kısıtlayan, hayatınızı engelleyen bir şey olarak görüyorsanız o zaman neden evlenip tek kişiye bağlı kalıp kendi özgürlüğünüzü kısıtlayasınız ki değil mi? beraber yaşayın madem. hem kısıtlanmamış olursunuz.
0
çocuksuz bir evlilik düşünemiyorum. elbette ki zaman alabilir böyle bir şeyin sorumluluğunu üstlenecek duruma gelmek ya da uygun şartları oluşturmak. ama çocuk olmazsa olmaz; bir şeyler tamamlanmamış gibi gelir bana. bu sadece yüzlerce yıldır dayatılan toplumsal değerlerden dolayı değil ki onların da etkisi yadsınamaz ve böyle bir etki kötü değildir her zaman için, biyolojik saat diye de bir şey var. insan bir zamandan sonra neslini devam ettirmesinin gerekliliğine dair uzlaşılamaz bir his duyuyor içinde. ayrıca bir bebeğe sevgi vermek kadar güzeli olabilir mi, bi düşünün.
tam anne olacak insanmışım gibi sanki yea :/
tam anne olacak insanmışım gibi sanki yea :/
0
kadınların çocuk doğurmaya bayıldığı, her kadının anne olmak istediği, yok efendim içgüdü vs olayı doğru değildir.
tabii ki çocuksuz evlilik olur, hatta daha güzel olur.
tabii ki çocuksuz evlilik olur, hatta daha güzel olur.
0
çocuk yapıp yapmamaya karar vermek elimizde olduğuna göre, uzunca süredir çocuk sahibi olmanın doğal değil, toplumsal-kültürel bir süreç olduğu besbelli. doğal ortamda tek başına büyüyen bir kadın doğurup doğurmama konusunda düşünmez bile, insan toplumuna dahil değildir... eğer bir erkekle karşılaşır ve birlikte olursa hamile kalma olasılığı oluşur, çocuk yapmak amaç değil sonuçtur doğallıktan söz edeceksek.
çocuk/lar gayrimeşru olmasın diye veya evlilik çok romantik geldi diye veya bir gerekçeyle evlenenlerin dışındakilerin, evliliği şart görmeyen, evliliğin birlikte yaşamaktan esaslı farkı olmadığını düşünerek evlenenler arasında çocuk istemeyenler için "evlenmek AMA çocuk yapmamak"tan çok, "evlenmek VE çocuk yapmamak" ya da "çocuk yapmayı amaçlamadan evlenmek" sözkonusu olabilir ve gayet olağandır. biyolojik değil, toplumsal saat sözkonusu doğurma işlerinde. içgüdüsel olan doğurmak değil cinsellik, doğurmak bunun sonuçlarından...
çocuk/lar gayrimeşru olmasın diye veya evlilik çok romantik geldi diye veya bir gerekçeyle evlenenlerin dışındakilerin, evliliği şart görmeyen, evliliğin birlikte yaşamaktan esaslı farkı olmadığını düşünerek evlenenler arasında çocuk istemeyenler için "evlenmek AMA çocuk yapmamak"tan çok, "evlenmek VE çocuk yapmamak" ya da "çocuk yapmayı amaçlamadan evlenmek" sözkonusu olabilir ve gayet olağandır. biyolojik değil, toplumsal saat sözkonusu doğurma işlerinde. içgüdüsel olan doğurmak değil cinsellik, doğurmak bunun sonuçlarından...
0
çocuksuz evlilik gerçenten de daha güzel. Ya da şöyle bakalım. Çocuksuz evlilik, ölene kadar flört etmek gibi birşey. Eviliğin asıl zorlukları cocuktan sonra başlıyor bence.
0
alfred james
Bugünkü sınavda şöyle bir soru vardı: 1982 Anayasasına göre cumhurbaşkanını kim seçer?Ben TBMM şıkkını işaretledim. Doğru mu yaptım?
Bugünkü sınavda şöyle bir soru vardı: 1982 Anayasasına göre cumhurbaşkanını kim seçer?
Ben TBMM şıkkını işaretledim. Doğru mu yaptım?
Ben TBMM şıkkını işaretledim. Doğru mu yaptım?
0
82 Anayasasının ilk haline göre evet meclis seçer. Ama 2007'de yapılan anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanını artık halk seçecek.
tr.wikipedia.org
tr.wikipedia.org
0
halk seçer şu an ne yazılıysa o.. belki bu madde şu şu tarihte yürürlüğe girecektir gibi bir ekleme varsa meclis
0
soru açık, 1982 anayasasına göre diyor, meclis doğru cevap.
0
1982 anayasası halen yürürlükte ve şu anki değiştirilmiş maddesine göre halk seçer, doğru cevap halk.
0
panpalar halen 1982 anayasasını kullanıyoruz unutmayın ve halen kullandığımız anayasanın 2007 değişiklikleri ile artık halk seçecek. yani halk cevap. panpa üzülme hilal bu akşam bi fotoğrafla gönlünü alır.
0
tbmm sıkkını işaretledin dogru yaptın 1982 anayasası diyor. eger su ankini sordaydı değişikliği mutlaka belirtirdi.
0
bundan önceki kpss sınavlarının anayasa sorularına bakarsanız -özellikle bu sorunun muadili sorulara- yeni yapılan değişiklikleri sormak istedikleri zaman bunu belirttiklerini görürsünüz. eğer halk dememizi isteseydi (2007 yılında yapılan değişiklik ile) diye eklerdi. bugüne kadar sorular hep böyle oldu. ben de onu cevapladım.
0
pln
soru başlıkta
soru başlıkta
0
blue olmak hadisesi blues un temelidir, hüzünlüdür, hislidir. yaptığın herşeye biraz bundan kat demek istemişler.
0
bana alengirli bir anlamı varmış gibi gelmedi. yaptığın herşeye biraz mavi koy demek istemiş. mavi renginin güzelliğinden ve güzel şeyleri çağrıştırdığından sanırım...
ama ingilizce'de mavinin hüzünlü anlamı da var tabi...
ama ingilizce'de mavinin hüzünlü anlamı da var tabi...
0
hüzün benim de ilk aklıma gelendi ama anlam olarak garip geldi. pek iyi bir şey değil sonuçta her şeyde hüzün olması ama bilemedim :)
0
yaa işte o tatmin dolu bir hüzün aslında, mutluluktan ağlamak gibi bile olabilir, istenen bir durumdur. how blue can you get diye şarkı vardır mesela. derin olmaktır bir nevi.
0
dogumdansancili
makul fiyatlı ve dayanıklı halısaha ayakkabısını istanbul'da nereden satın alabilirim? Marka ve dükkan önerisi ve aşağı yukarı bi fiyat tahmini olan?
makul fiyatlı ve dayanıklı halısaha ayakkabısını istanbul'da nereden satın alabilirim? Marka ve dükkan önerisi ve aşağı yukarı bi fiyat tahmini olan?
0
makul fiyat aralığınız nedir bilmiyorum ama 70-80 liraya adidas veya nike alabilirsiniz. adidas predator serisi ya da f10, f30, f50; nike'tan mercurial vapor, ctr360, laser serileri iyidir. nike'tan alıp hem günlük hem salı sahada 4 sene aynı ayakkabıyı giydiğimi bilirim ki o ayakkabı eskişehir kışlarına dayandı. şu an kardeşim giyiyor halı sahada. hala sapasağlam.
0
lescon derim ben. adidas'ta giydim nike'ta giydim lotto'da. ama lescon daki rahatlık ve top hakimiyetini bulamadım. en pahalı modeli 70 lira filandır. 60 liraya beyaz olanı vardı.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
artık atanmayı beklemekten bıkmış bir insan olaraktan elimizdeki 27 metrekare dükkanı değerlendirmek istiyoruz. dükkanın altında büyük bir market var. o yüzden kuruyemişçi, fırın açamayız. dükkanın olduğu yer üniversite öğrencilerinin bol bulunduğu bir yer. 10-15 bin lira sermaye ile en iyi gelir ge
artık atanmayı beklemekten bıkmış bir insan olaraktan elimizdeki 27 metrekare dükkanı değerlendirmek istiyoruz. dükkanın altında büyük bir market var. o yüzden kuruyemişçi, fırın açamayız. dükkanın olduğu yer üniversite öğrencilerinin bol bulunduğu bir yer. 10-15 bin lira sermaye ile en iyi gelir getirebilecek iş fikirlerinizi bekliyorum aslanlarım. hadi göreyim.
0
@kahin
izin vermezler abi oraya. zaten alttaki marketin sahibinin maşallah orada 5 dükkanı filan var, bir adama kiraladık dükkanı adam tekel bayii açacaktı, izin vermemiş adam. karşı çıkmış.
izin vermezler abi oraya. zaten alttaki marketin sahibinin maşallah orada 5 dükkanı filan var, bir adama kiraladık dükkanı adam tekel bayii açacaktı, izin vermemiş adam. karşı çıkmış.
0
normal bildiğin cafe. dışarı da bi kaç masa at. renkli bi cafe olsun birazda.
0
27 metrekare dediğin 5*6 falan abi, cafe olmaz oraya. ama büfe on numara olur. hele böyle işyerlerine yakın biyerse, kapı önüne masa atarsın falan, ticket olayına da girersen of of of..
0
@becks
iddia bayii için bir sürü şey lazım ya. bi de o iş kura ile belirleniyo ama cayır cayır para getirir dediğin gibi.
iddia bayii için bir sürü şey lazım ya. bi de o iş kura ile belirleniyo ama cayır cayır para getirir dediğin gibi.
0
@deep
iş yerlerine yakın diil de ilkokul var çok yakınında. üç dört kilometrekare içerisinde başka iş merkezi yok mesela. sitenin tam ortasında. büyük bi site bayağı.
iş yerlerine yakın diil de ilkokul var çok yakınında. üç dört kilometrekare içerisinde başka iş merkezi yok mesela. sitenin tam ortasında. büyük bi site bayağı.
0
@bu nick tam yirmi alti karakter
aynı şekilde, büfe-poğaça-fotokopi iş görür abi orda. hele patates-hamburger-sosisli olayına girerseniz, okul da yaknımış, çokzel olur.
aynı şekilde, büfe-poğaça-fotokopi iş görür abi orda. hele patates-hamburger-sosisli olayına girerseniz, okul da yaknımış, çokzel olur.
0
hatta şöyle bişey paylaşayım; bi arkadaşımın amcası, yalnızca çay-kahve-poğaça sattığı bir dükkanı, aylık 1250 tl kirayla devren kiralık verdi. ne kadar iş yapılabileceği size kalmış.. bu söylediğim, orta ölçekli bir ilçede, normal bir cadde...
diyorum ki; bu adam ayda min. 3-3,5 k çıkaracağına emin olmasa, 1250 tl kira veremez.
diyorum ki; bu adam ayda min. 3-3,5 k çıkaracağına emin olmasa, 1250 tl kira veremez.
0
kırtasiye, fotokopi, not paylaşım dağıtım, telefoncu, kılıfçı, konturcu karışımı mix bişey olabilir.
0
benlik bu kadar
'Şiddetle' önerebileceğiniz kitap var mı?
'Şiddetle' önerebileceğiniz kitap var mı?
0
(psikanalize) giriş dersleri - freud. sadece eski kitapçılarda bulabilirsiniz sanırım.
0
Say Yayınları Freud'un bir seri kitabını başmıştı. Yaşamım ve Psikanaliz, Psikanaliz Üzerine ve diğerleri. Hepsini tavsiye ederim.
0
özellikle şu kitap diyemem ama alfred adler ve victor frankl (bilmiyorum psikanalizle ilgili mi kitapları) okunması gereken yazarlar diye düşünüyorum.
0
ashortman
dostlar, goralılar...hikaye okuyasım var. aslında biraz da yazasım var. hem okumak hem de incelemek için tavsiye edeceğiniz türk hikaye yazarları var mıdır? kimlerdir? (ömer seyfettin hariç, pek bi korkarım ondan)bu arada özellikle "türk" hikayeci istedim. biraz bizimkilere bakasım var. falan..sevgi
dostlar, goralılar...
hikaye okuyasım var. aslında biraz da yazasım var. hem okumak hem de incelemek için tavsiye edeceğiniz türk hikaye yazarları var mıdır? kimlerdir? (ömer seyfettin hariç, pek bi korkarım ondan)
bu arada özellikle "türk" hikayeci istedim. biraz bizimkilere bakasım var. falan..
sevgiler..
hikaye okuyasım var. aslında biraz da yazasım var. hem okumak hem de incelemek için tavsiye edeceğiniz türk hikaye yazarları var mıdır? kimlerdir? (ömer seyfettin hariç, pek bi korkarım ondan)
bu arada özellikle "türk" hikayeci istedim. biraz bizimkilere bakasım var. falan..
sevgiler..
0
sakingitarist
romalılarbu hayvan büyüklükteki oy pusulasını katladım lakin enden zarfa sığmadı. katlama şekli, oyun geçersiz sayılmasına sebep olur mu? zira sığmayan kısmın küçük bir bölümünü enine de katladım. başka da çaresi yoktu zaten.
romalılar
bu hayvan büyüklükteki oy pusulasını katladım lakin enden zarfa sığmadı. katlama şekli, oyun geçersiz sayılmasına sebep olur mu? zira sığmayan kısmın küçük bir bölümünü enine de katladım. başka da çaresi yoktu zaten.
bu hayvan büyüklükteki oy pusulasını katladım lakin enden zarfa sığmadı. katlama şekli, oyun geçersiz sayılmasına sebep olur mu? zira sığmayan kısmın küçük bir bölümünü enine de katladım. başka da çaresi yoktu zaten.
0
bende de sığmadı. "e sığmıyor bu" dedim "bir kez daha katlayın" dedi. ben de öyle yaptım.
0
aynı şey bende de oldu. ee bu girmiyor dedim. ortadan ikiye katladı kadın =S bişey olmaz inşallah.
0
yerel seçimde 3 ayrı pusulayı sığdırdım tek zarfa, düzgün katlanınca rahat rahat sığıyor.
0
@magara adamı
valla ben de öyle dedim annem de niye pusulanın enini katlayarak zarfın enine koymadın dedi. kadın doğru diyor beyler. dağılın =/
valla ben de öyle dedim annem de niye pusulanın enini katlayarak zarfın enine koymadın dedi. kadın doğru diyor beyler. dağılın =/
0
yoo pusulanın eni zarfın boyuna uygundu. enine doğru akordiyon gibi katlayınca girdi. sizinki heyecandan olmuş bence :)
0
sordum nasıl katlayacağız diye. istediğin gibi katla dediler. yani önemi yok.
benimki de zarfa sığmadı bu arada. enden de katladım.
benimki de zarfa sığmadı bu arada. enden de katladım.
0
ozellikle duzgun katlayip ust uste koyup olctum, benim pusula zarftan uzundu.
en son enini de katladik da, zaten 2 metrelik pusulayi boyuna katlamisken bir de enine katlayinca maksimum katlama sayisina ulasilmis oldu. siskin oldu zarf yani.
benim hic hosuma gitmedi bu is.
en son enini de katladik da, zaten 2 metrelik pusulayi boyuna katlamisken bir de enine katlayinca maksimum katlama sayisina ulasilmis oldu. siskin oldu zarf yani.
benim hic hosuma gitmedi bu is.
0
ayiadam
nedir bunun olayı_? gerçek mi_? yoksa eski seçimlerden falan mı_? sözlüğe baktım bir bok yazmıyor.
nedir bunun olayı_? gerçek mi_? yoksa eski seçimlerden falan mı_? sözlüğe baktım bir bok yazmıyor.
0
deeperdown
selam fahri tanju okan'lar!2 arkadaş izmitte biyere gidelim, biramızı içelim muhabbetimize bakalım diyoruz.öğrenci ağırlıklı, nereye gidelim?tren istasyonuna yakın olsun, merkezde olsun, ona göre...seviyorum hepinizi. esen kalın.
selam fahri tanju okan'lar!
2 arkadaş izmitte biyere gidelim, biramızı içelim muhabbetimize bakalım diyoruz.
öğrenci ağırlıklı, nereye gidelim?
tren istasyonuna yakın olsun, merkezde olsun, ona göre...
seviyorum hepinizi. esen kalın.
2 arkadaş izmitte biyere gidelim, biramızı içelim muhabbetimize bakalım diyoruz.
öğrenci ağırlıklı, nereye gidelim?
tren istasyonuna yakın olsun, merkezde olsun, ona göre...
seviyorum hepinizi. esen kalın.
0
doping'i boşver, daha samimi ve güzel bi yer var; zanzibar. onun üzerinde 262 var orası da güzeldir.
0
@bntyak zanzibar güzel ama zom'un sesinden durulmuyor orda da. barcelona'da fena değil işte ama pek sakin insan sıkılıyor orda da. doping iyi doping.
0
aklimiseveyim
diyen insanlar, samimi mi, yoksa zayıflıklarını mı vurguluyorlar? erkekleri bilmem, profilden çizgi gibi görününce gerçekten hoş olmuyor olabilirler. ya kadınlar? zaten doğum gibi bir olay var bizi orta yaşlarda bekleyen. doğumdan eski kilosunda çıkan kaç insan tanıyorsunuz? sıska olan normale dönüy
diyen insanlar, samimi mi, yoksa zayıflıklarını mı vurguluyorlar? erkekleri bilmem, profilden çizgi gibi görününce gerçekten hoş olmuyor olabilirler. ya kadınlar? zaten doğum gibi bir olay var bizi orta yaşlarda bekleyen. doğumdan eski kilosunda çıkan kaç insan tanıyorsunuz? sıska olan normale dönüyor, normal olan balık etliye, balık etli olan ise bildiğin şişman oluyor.
özetle sorum şu: "kilo almak istiyorum ya, uff çok zayıfım" diyen kadınlar, samimi misiniz? evetse, neden? yoksa, amacınız zayıflığınıza dikkat çekmek mi?
gerçekten merak ediyorum.
özetle sorum şu: "kilo almak istiyorum ya, uff çok zayıfım" diyen kadınlar, samimi misiniz? evetse, neden? yoksa, amacınız zayıflığınıza dikkat çekmek mi?
gerçekten merak ediyorum.
0
bana da samimiyetsiz geliyor 0 beden furyası varken bir kadın neden kilo almak istesin ki
0
gerçekten almak istiyorlar. çünkü bir arkadaşım üzerine göre kot bulamıyordu. kot üzerinde sallanıyordu. içine pijama giyordu bacakları kalın görünsün diye. düşün artık. başka bir arkadaşımın vücudu erkek gibi dümdüzdü. ne kalça var ne kadınsı bir yan. şikayet ediyordu.
ayrıca aşırı zayıflık kısırlık nedeni. çocuk sahibi olmak için ideal kilo olmak zorunda.
sözün kısası; herşeyin aşırısı kötü. denge önemli burada. ne zayıf ne şişman. sağlıklı kiloda durmak gerek. sağlık açısından bu önemli!
ayrıca aşırı zayıflık kısırlık nedeni. çocuk sahibi olmak için ideal kilo olmak zorunda.
sözün kısası; herşeyin aşırısı kötü. denge önemli burada. ne zayıf ne şişman. sağlıklı kiloda durmak gerek. sağlık açısından bu önemli!
0
duyuruda değil de gerçek hayatta var. sözlükte de kilo alma ile ilgili başlıklarda kilo alamadığını yazan kadınlar var.
0
valla benim böyle bi hatun arkadaşım vardı ne zaman muhabbet etsek kilo alamıyorum diye söylenir dururdu. bana hiç sempatik gelmezdi açıkçası hareketleri. mallık bence bu söylemler. bide şunu yapan bi arkadaşım vardı bildiğin 0 beden ama hala şişmanım diye söylenirdi. bu da en az aynı derecede maldı benim gözümde.
0
zayıflık da bir yere kadar. bir insan artık poposunun var olmadığını fark ettiğinde kilo almak ister bence, normaldir.
bir de orta yaşlar dediğimiz 40lı yaşlar filan. o yaşlarda doğum çok da tavsiye edilen bir şey değil.
bir de orta yaşlar dediğimiz 40lı yaşlar filan. o yaşlarda doğum çok da tavsiye edilen bir şey değil.
0
aslında orta derken 20lerin sonu 30ların başını diyorum. benim yaşlarım yani. doğum yapan çok arkadaşım oldu, çok azı formunu koruyabildi.
0
BEN ÇOK SAMİMİYİM ARKADAŞIM. NASIL KİLO ALABİLECEĞİMİ BİLEN VARSA SÖYLESİN LAN.
0
annem bana hamileyken 9 kilo alıp, sonra 15 kilo vermiş, metabolizma problemi yüzünden. böyle şeyler var, sağlık sorunları, ameliyat, depresyon gibi nedenlerle çok zayıflayıp kilo almaya çalışan insanlar.
kendi adıma konuşursam 0 beden değilim ama zayıf sayılırım fakat belli bir kilonun altına düşersem yüzüm çökük ve hastalıklı görünüyor o yüzden bazen bilerek fazla fazla yiyorum:)
kendi adıma konuşursam 0 beden değilim ama zayıf sayılırım fakat belli bir kilonun altına düşersem yüzüm çökük ve hastalıklı görünüyor o yüzden bazen bilerek fazla fazla yiyorum:)
0
bu nick tam yirmi alti karakter
yahu bu tevfik seno arda anadolu lisesi nerede yau? derince tarafından nasıl gidebilirim?
yahu bu tevfik seno arda anadolu lisesi nerede yau? derince tarafından nasıl gidebilirim?
0
@ravioli
sağol yalnız yine de okulun nerede olduğuna dair bir şey yok. orada muhtarlığa filan sorucaz artık.
sağol yalnız yine de okulun nerede olduğuna dair bir şey yok. orada muhtarlığa filan sorucaz artık.
0
şöyle bişi var wikimapia.org
sanayi-bağçeşme-umuttepe otobüsü oradaki caminin önünden geçiyor olması lazım
sanayi-bağçeşme-umuttepe otobüsü oradaki caminin önünden geçiyor olması lazım
0
thefalloftekin
selam,elimizde bi hd kamera var.ama illa ki bi yere sabitleyip cekmek gerekiyor, goruntu titremesin diye.e ben bunu elime alip cekim yapmak istesem, titremesin diye illa steadicam mi edinmem lazim?bu isin baska, daha uygun bi yolu yok mu ki?tesekkurler.
selam,
elimizde bi hd kamera var.
ama illa ki bi yere sabitleyip cekmek gerekiyor, goruntu titremesin diye.
e ben bunu elime alip cekim yapmak istesem, titremesin diye illa steadicam mi edinmem lazim?
bu isin baska, daha uygun bi yolu yok mu ki?
tesekkurler.
elimizde bi hd kamera var.
ama illa ki bi yere sabitleyip cekmek gerekiyor, goruntu titremesin diye.
e ben bunu elime alip cekim yapmak istesem, titremesin diye illa steadicam mi edinmem lazim?
bu isin baska, daha uygun bi yolu yok mu ki?
tesekkurler.
0
Bunun teknikleri vardı. Kamerayı çift elle tutup bacakları uygun açıya getirmek vesaire. Vimeo ekibinin bir videosu vardı onu bulursan işine yarar belki. Vimeo 101 yazsan çıkar heralde
0
after effects kullanabilen birisine verin videoyu, isterseniz kamerayla sevişin yine de sarsıntı giderilir.
0
video kamera da çekim hiç yapmamış bir fotografçı olarak tekniklerin ortalama benzer oldugunu varsayarak yazıyorum.
1.si kameranın boyun askısını koluna dolayıp dirseginden gergin şekilde tutarak kamerayı bir miktar sabitleyebilirsin eline.
2. national geograpic fotografçılarınınn tripod kurulamayacak yerlerde kullandıkları teknik olarak kolunu tamamen vucuduna yaslayarak sabitleyebilirsin
3. boyun askını tamamen eline dolayarak bileklerin az hareket etmesini saglayarak minimale indirebilirsin.
tabi bunlar tam performans vermeyen teknikler herzaman bu konudaki uygun aletler en iyi çözümleri sunar. tripod. steadicam boyuna takılan yaylı dalga monopod v.s
1.si kameranın boyun askısını koluna dolayıp dirseginden gergin şekilde tutarak kamerayı bir miktar sabitleyebilirsin eline.
2. national geograpic fotografçılarınınn tripod kurulamayacak yerlerde kullandıkları teknik olarak kolunu tamamen vucuduna yaslayarak sabitleyebilirsin
3. boyun askını tamamen eline dolayarak bileklerin az hareket etmesini saglayarak minimale indirebilirsin.
tabi bunlar tam performans vermeyen teknikler herzaman bu konudaki uygun aletler en iyi çözümleri sunar. tripod. steadicam boyuna takılan yaylı dalga monopod v.s
0
nevrochaotica
dün muhabbeti geçmişti de böyle bir takım sorular soruyor siyasi eğilimine göre mevcut partilerden hangisine yakın olduğunu söylüyormuş falan. sanki seçmen pusulası mı oy pusulası mı öyle bir şeydi yanılıyor da olablirm. bilen var mıdır?
dün muhabbeti geçmişti de böyle bir takım sorular soruyor siyasi eğilimine göre mevcut partilerden hangisine yakın olduğunu söylüyormuş falan. sanki seçmen pusulası mı oy pusulası mı öyle bir şeydi yanılıyor da olablirm.
bilen var mıdır?
bilen var mıdır?
0
keseci
herkes akp neden ve nasil kazaniyor derdinde.alinda ben sunu merak ediyom; chp ve mhp neden kaybediyor, merak ediyorum...
herkes akp neden ve nasil kazaniyor derdinde.
alinda ben sunu merak ediyom; chp ve mhp neden kaybediyor, merak ediyorum...
alinda ben sunu merak ediyom; chp ve mhp neden kaybediyor, merak ediyorum...
0
bir nedeni akp kazandığı için. Sonuçta birinin oy yüzdesi artarken diğerinin azalır, değil mi?
0
etrafımdakiler chp'ye solcu/dinsiz diye vermiyor, mhp'ye de şiddet yanlısı olduğu için.
0
aslında chp ve mhp kaybettiği için akp kazanıyor. sorunun cevabına gelince o iki partinin kaybetmesinin nedeni yönetiminin artık eskimesiydi. siyaset yalan ve ikna üzerine kuruludur. bu yüzden yüzler değişmedikçe durum kötüye gider. bu yüzden akp böyle büyük çıkış yaptı ve bu yüzden önüne gelen parti kurmaya başladı. zaten dikkat edersen iki partide de üst kademe değişti. eğer bu parti içinden istifaya zorlama yoluyla olsaydı taban bölünür oylar gene düşerdi ama dışardan gelen bi etkiyle olunca taban kenetlenicek oylar artıcak. aynı zamanda taze kan iki partiye de iyi gelicek. tabi aynı seçim döneminde olması kararsızları yine kararsız bırakıcak ama en azından kendi taraftarlarını galeyana getirip oy artışı sağlıycak. işte bu kaset skandalları hakkındaki benim görüşüm böyle. ayrıca seçimden önce akp ve yakınındakiler hakkında ortaya çıkan skandallar ve skandalımsılar da bence boşuna ortaya çıkmadı. zamanlama önemli.
0
ben diğerleri değil de akp neden kaybediyora değinmek istiyorum:
artık akp de kaybediyor. kasetler için şöyle bir şey var: cinayet kime yarıyorsa fail odur. ayrıca halka meydanlarda aynı nurdan geldik biz ithamları, birlik olmalıyız aynı nurdan aynı sudan geldik söylemleri insanı ne kadar tatmin ediyor? işsizlikti bilmem neydi insanlar artık bıkmıştı diğerlerinden, ilk seçimi böle kazandı. ikincisini de hadi başımız sıkışıktı falan filan şöle oldu böle oldu yapamadık dedi sabredin bu sefer çözücez diye kazandı. üçüncüsünde nasıl kazanacak?
artık akp de kaybediyor. kasetler için şöyle bir şey var: cinayet kime yarıyorsa fail odur. ayrıca halka meydanlarda aynı nurdan geldik biz ithamları, birlik olmalıyız aynı nurdan aynı sudan geldik söylemleri insanı ne kadar tatmin ediyor? işsizlikti bilmem neydi insanlar artık bıkmıştı diğerlerinden, ilk seçimi böle kazandı. ikincisini de hadi başımız sıkışıktı falan filan şöle oldu böle oldu yapamadık dedi sabredin bu sefer çözücez diye kazandı. üçüncüsünde nasıl kazanacak?
0
Çünkü halkta kredileri kalmadı ve hatta sıfırdan yiyorlar artık. Birisi dün dediğini bugün unutuyor, diğeri de manyak istatistik hesaplarıyla ne kadar rüyalarda yaşadığını kanıtlıyor ve diğer yandan da AKP somut işler ortaya koyup seçimi halka bırakıyor. Bunun yanında özellikle orta yaşlıların net farkettiği birşey var; ülkede 50 - 60 yıldır yapılamayanları bu adamlar 5 - 10 yılda yaptı. E rejim diye laik diye kasıldı onca yıl görüldü sonuç. Biri diğerine kitap atınca sallanan karışan ve nerdeyse çöken salak bir ülkeydik o zamanlar..Ayrıca orduyu cansiperane savunduk da noldu?! Asker bilfiil "kanlı terör örgütü" kankası çıktı!
Bu halden sonra ben neden dişi sineğe uçkur çözenlerin partilerine yada içi dışı başka üst düzey yetkililere sahip oluşumlara oy vereyim?
PS: Bu adamların dini söylemleri umrumda değil. Bilakis tiksiniyorum bile. Ama oyum iş yapana. İş yapmaya devam ettikleri sürece sorun değil bana.
Bu halden sonra ben neden dişi sineğe uçkur çözenlerin partilerine yada içi dışı başka üst düzey yetkililere sahip oluşumlara oy vereyim?
PS: Bu adamların dini söylemleri umrumda değil. Bilakis tiksiniyorum bile. Ama oyum iş yapana. İş yapmaya devam ettikleri sürece sorun değil bana.
0
bazıları hala "din" i kullanıyor o yüzden kazanıyor demiş akp için. bazıları da çevremdekiler chp'ye dinsiz olduğu için oy vermiyor diyor.
şimdi sen bu algıyı nasıl yarattığına bakmayıp "cahiller yea, dinsiz diye oy vermiyolar, ne gadar saçma" desen kahvene muhabbetinden öteye geçememiş olursun. chp'nin tarihini açıp okuman lazım. o insanlar (yaşlılar) o günlerin ayaklı tarihleri....senin yaşamadığın şeyleri yaşadılar...bunlar da sır değil. açıp okursan görürsün. "chp dinsiz" demek insafsız bir yaklaşım olabilir yalnız çokta yanlış bir şey değil. chp'nin mütedeyyin insanlarla bir alıp veremediği var, bu su götürmez bir gerçek. açıkca bu kesime nefret kusan chp'liler gördüm. sen eğer insanının değerleri ile barışık değilsen ne bok yeren ye iktidara gelemezsin zaten.
bazıları da akp kazandığı için chp ve mhp kaybediyor diyor. olm iyi misiniz? akp şunun şurasında 10 senelik bir parti. 10 sene öncesine kadar niye keybediyorlardı pekii? =))
benim açımdan chp'Nin niye keybettiğine gelince; kendine sol diyen ancak tam bir devlet partisi olan bir partidir chp. elitisttir. statükocudur. akp'nin kürt açılımını eleştirir, kendisi yerine bir şey koyamaz. hatta kürt bile diyemez. daha bir sürü örnek verilebilir. bunlar benim chp'ye oy vermemem için yeterli nedenler benim açımdan.
şimdi sen bu algıyı nasıl yarattığına bakmayıp "cahiller yea, dinsiz diye oy vermiyolar, ne gadar saçma" desen kahvene muhabbetinden öteye geçememiş olursun. chp'nin tarihini açıp okuman lazım. o insanlar (yaşlılar) o günlerin ayaklı tarihleri....senin yaşamadığın şeyleri yaşadılar...bunlar da sır değil. açıp okursan görürsün. "chp dinsiz" demek insafsız bir yaklaşım olabilir yalnız çokta yanlış bir şey değil. chp'nin mütedeyyin insanlarla bir alıp veremediği var, bu su götürmez bir gerçek. açıkca bu kesime nefret kusan chp'liler gördüm. sen eğer insanının değerleri ile barışık değilsen ne bok yeren ye iktidara gelemezsin zaten.
bazıları da akp kazandığı için chp ve mhp kaybediyor diyor. olm iyi misiniz? akp şunun şurasında 10 senelik bir parti. 10 sene öncesine kadar niye keybediyorlardı pekii? =))
benim açımdan chp'Nin niye keybettiğine gelince; kendine sol diyen ancak tam bir devlet partisi olan bir partidir chp. elitisttir. statükocudur. akp'nin kürt açılımını eleştirir, kendisi yerine bir şey koyamaz. hatta kürt bile diyemez. daha bir sürü örnek verilebilir. bunlar benim chp'ye oy vermemem için yeterli nedenler benim açımdan.
0
chp ye, mazideki dikdatör rejimi ve ordu gücünü halka karşı kullanmasından dolayı yani halkın bidaha o günleri yaşama korkusundan ve chp içindeki (aslen alevi olan) dini bu ülkede yasaklamaya ve insanları dinden soğutmaya çalışan kişilerden uzak durmak adına vermiyorlar. madımak oteli olayından bu yana sünni mslümanlara diş bileyen (tabi bide aleviliklerini saklamalarından doğan ezilmişlik duygusunun verdiği sünnilere karşı bi kin var) bi alevi topluluğu var(halbuki bu olay provaksyondur ve gerçek müslüman bu zulmü yapmaz). ve bunlar üst düzeylerde kim sayesinde chp sayesinde (tabi adamlar haketmeden gelmiş değildir bi köyde 7-8 profesör alev varken ve onlara aydın denirken ama aleviler askeriyeye alınmıyordu örneğin bişeylerin önü açılması gerekiyordu. sus payı yani). halbuki dersim olayını kim yaptırdı ismet inönü. kime yaptırdı sabiha gökçene. ee aleviler neden dersimi bombalatan chp nin yanında. çünki sünnilerden öc alacaklar.
www.ensonhaber.com
mhp ye ise ırkçı "tanrı türkü korusun" tarzında faşist söylemlerinden ve bahçeliyle cacık olmayacaklarından ve mhp iktidardayken ne iyi ne kötü hiç bi halt yapamadığından (tabi bunda koalisyon olmalarınında etkisi var) millet vermiyor. şimdi diyeceksinizki ırkçı değil onlar milliyetçi. ?? grçekten inanıyormusunuz. mhp yi gerçekten savunan bi insan asla kürt birine kız vermez isterse dünyanın en düzgün insanı olsun. pkk yerine kürtler der. oğlu polislere taş attı diye çocuklarını döven kürt babalar var. halbuki pkk içinde kürtler dışında ermeni ve türkte vardır. ve onlar kürt mücadelesi derdinde değildir.
bu arada kaset davası chp de oy kaybettirmedi ama mhp haşat olacak. bide mhp de deneyelim dediler.
akp yi hiç sorma o hepsinden gavat
(lafım tüm alevilere değildir yanlış anlaşılmasın)
www.ensonhaber.com
mhp ye ise ırkçı "tanrı türkü korusun" tarzında faşist söylemlerinden ve bahçeliyle cacık olmayacaklarından ve mhp iktidardayken ne iyi ne kötü hiç bi halt yapamadığından (tabi bunda koalisyon olmalarınında etkisi var) millet vermiyor. şimdi diyeceksinizki ırkçı değil onlar milliyetçi. ?? grçekten inanıyormusunuz. mhp yi gerçekten savunan bi insan asla kürt birine kız vermez isterse dünyanın en düzgün insanı olsun. pkk yerine kürtler der. oğlu polislere taş attı diye çocuklarını döven kürt babalar var. halbuki pkk içinde kürtler dışında ermeni ve türkte vardır. ve onlar kürt mücadelesi derdinde değildir.
bu arada kaset davası chp de oy kaybettirmedi ama mhp haşat olacak. bide mhp de deneyelim dediler.
akp yi hiç sorma o hepsinden gavat
(lafım tüm alevilere değildir yanlış anlaşılmasın)
0
bazilari akp dini kullaniyor argumanina karsi cikiyor. oglu iyi misiniz o 10 sene once akp mi vardi lan hehehe diyen agziniz bilmiyor belli ki yasiniz da yetmiyor ama akp den once refah partisi vardi. kendileri de aynen akp gibi dini kullanan sozde dindarlardan olusur idi.
chp mutedeyyinlere karsi mesafeliymismismis. laikligi dinsizlik, ve seriata karsi olmayi din dusmanligi diye algilayan sig digmalar icin evet abicim chp mutedeyyinleri hic sevmiyor yakalarsa kesiyor diyorum.
duyuru sahibine de cevap olsun diye sunu diyorum 90 larda hem teror had safhada idi hem de medya ve politikacilar araciligi ile bunun gundemde tutulmasi saglaniyordu. o donem milliyetciligin altin cagi idi. tam aranan ortam. iste o ortamda mhp de zaten zirve yapti. ancak devir degisti o gunun teroristleri bugun iktidarin dostu. o yuzden milliyetcilik suc oldu. mhp yi de yillardir hem medya hem de baska oyunlarla geriye ittiler. ayrica ayni tabana hitap eden akp dini kullanarak muhafazakar olanlarinin bir kismindan oy aldi. alacak da.
chp aslinda kaybetmiyor. hala ayni. oy oranlarina bakabilirsiniz.
chp mutedeyyinlere karsi mesafeliymismismis. laikligi dinsizlik, ve seriata karsi olmayi din dusmanligi diye algilayan sig digmalar icin evet abicim chp mutedeyyinleri hic sevmiyor yakalarsa kesiyor diyorum.
duyuru sahibine de cevap olsun diye sunu diyorum 90 larda hem teror had safhada idi hem de medya ve politikacilar araciligi ile bunun gundemde tutulmasi saglaniyordu. o donem milliyetciligin altin cagi idi. tam aranan ortam. iste o ortamda mhp de zaten zirve yapti. ancak devir degisti o gunun teroristleri bugun iktidarin dostu. o yuzden milliyetcilik suc oldu. mhp yi de yillardir hem medya hem de baska oyunlarla geriye ittiler. ayrica ayni tabana hitap eden akp dini kullanarak muhafazakar olanlarinin bir kismindan oy aldi. alacak da.
chp aslinda kaybetmiyor. hala ayni. oy oranlarina bakabilirsiniz.
0
iyi muhalefet yapamiyorlar ve liderleri lider degiller... budur derim ben... ve sunu da eklerim ki, deniz bey chp'nin basinda olsaydi hala belki chp bu secimde akp ile basabas giderdi...
0
bazıları akp tabanının şeriat istediğini filan mı sanıyorlar bilmiyorum ama çok ilginç lan...hakketen çok ilginç. refah partisinin oyu en fazla yüzde 22 dir bazıları bunu da biliyorlar mı acaba...akp kurulduktan sonra refah partisinin muadili saadet de vardı piyasada ve sadece yüzde 2 aldı. akp'nin seçmeni merkez sağdır ve bu seçmen hiçbir zaman şeriat istemez.
ama bunları anyalabilmek için -izmlerden kurtulmak gerek tabii. ne demiş cemil meriç üstad? -zimler düşüncelere vurulan prangalardır. ya yaaa.
tüm tarih bilgisi lisede kemal kara tarih kitaplarından alanlar için chp-mütedeyyin ilişkisi böyle görünecektir, doğrudur. bir mete tunçay okuyun bir başka bir adam okuyun ne bileyim...amann bana ne lan...kafanızı kuma gömmeye devam edin ya da.
ama bunları anyalabilmek için -izmlerden kurtulmak gerek tabii. ne demiş cemil meriç üstad? -zimler düşüncelere vurulan prangalardır. ya yaaa.
tüm tarih bilgisi lisede kemal kara tarih kitaplarından alanlar için chp-mütedeyyin ilişkisi böyle görünecektir, doğrudur. bir mete tunçay okuyun bir başka bir adam okuyun ne bileyim...amann bana ne lan...kafanızı kuma gömmeye devam edin ya da.
0
@bu nick tam yirmi alti karakter refah partisinin oyu 22 olabilir. peki o gunlerde var olan ve su anda olmayan dyp ve anap in oylari nerede ? iste bu iki partinin muhafazakar kesimi komple akp ye verdi oyunu bunu anlamak ve gormek icin alim olmaya gerek yok. cunku ortada baska oy alan parti yok su anda.
dikkat ederseniz donemin chp ve dsp sinin oy toplamlari asai yukari bugunku chp oyu. zaten dsp ve chp den baska partilere kayma olmasi mantikli degil.
akpliler seriat mi istiyor lafi da komik. seyhinin orasini burasini opup iyilesecegine inanan insanlarla yasiyoruz. bunlar da tkp ye oy vermiyor hearlde.
dikkat ederseniz donemin chp ve dsp sinin oy toplamlari asai yukari bugunku chp oyu. zaten dsp ve chp den baska partilere kayma olmasi mantikli degil.
akpliler seriat mi istiyor lafi da komik. seyhinin orasini burasini opup iyilesecegine inanan insanlarla yasiyoruz. bunlar da tkp ye oy vermiyor hearlde.
0
kardeşim sen kendi ağzınla söylemişsin. dyp ve anap ın oyları akp ye gitti. ben de farklı bir şey yazmamışım iyi okduysan. merkez sağın oylarını aldı akp demişim. o zaman sana göre refah partisi ile anap ve dyp tabanının hiçbir farklılığı yok.
akp seçmeninin şeriat istediğini düşünüyorsan bi yerde yanlış var. ya yazık sana, ya da yazık akp'ye. bilemiyorum, ikisinden biri. eğer ülkenin yüzde 47 sinin şeriat istediğini düşünyorsan daha da yaşanmaz burada. gidelim madem? bu arada bu kadar insan şeriat isteseydi şimdiye gelirdi, merak etme. neyse, daha fazla tartışmaya lüzum yok. bir araştırma vardı onu bulup okumanı öneririm sana. akp seçmeninin sadece yüzde ikisinin şeriat istediği yönünde bir şeydi. hadi iyi sabahlar.
akp seçmeninin şeriat istediğini düşünüyorsan bi yerde yanlış var. ya yazık sana, ya da yazık akp'ye. bilemiyorum, ikisinden biri. eğer ülkenin yüzde 47 sinin şeriat istediğini düşünyorsan daha da yaşanmaz burada. gidelim madem? bu arada bu kadar insan şeriat isteseydi şimdiye gelirdi, merak etme. neyse, daha fazla tartışmaya lüzum yok. bir araştırma vardı onu bulup okumanı öneririm sana. akp seçmeninin sadece yüzde ikisinin şeriat istediği yönünde bir şeydi. hadi iyi sabahlar.
0
ben zaten senin iddialarin uzerine yazdim oy dagilimini. tabi ki de akp, dyp ve anap in ortak bir secmen kitlesi var. bu yuzden yuzen oy var iste. her 3 partiye de oy verebilecek potansiyel bir yuzde 20 var secim sonuclarina ve hesaplara gore.
akp secmeninin degil ama secmeninin bir kisminin seriat istedigi ayan beyan ortada. bunu gormemek icin de insan kendini zorlamali.
akp secmeninin degil ama secmeninin bir kisminin seriat istedigi ayan beyan ortada. bunu gormemek icin de insan kendini zorlamali.
0
canım kardeşim, "akpliler şeriat istemiyor mu çok komik, tabii ki istiyorlar" dediğin zaman yüzde 47 lik bir kesimin hepsinin şeriat istediğini söylemiş oluyorsun. evet, bu ülkede şeriat isteyenler var, ama bu da yüzde 2 yi geçmez. demokraside marjinal bir takım gruplarda olacaktır. demokrasinin özünde bu var. her türlü fraksiyon olur demokraside. komunisti de olur, sosyalisti de olur, faşisti de olur, satanisti de olur, anarşisti de olur, şeriatçısı da olur.
0
iyi de ben bir genelleme yapadim ki. hatta seyhinin orasini burasini open o kesimi ornek verdim ozellikle. tabi ki de isteyecekler ayrica katiliyorum. dunyanin her ulkesinde her rejiminde bundan memnun olmayan insanlarin olmasi gayet anlasilabilir bir sey.
akp tabaninin seriat istemesi kismini ben degil once sen dile getirdigin icin belirtmistim. ayrica yuzde 2 cok iyimser bir rakam. tarikatlar var. isim verip polemik yapmayayim ama seriati alenen isteyenler var bunlarin arasinda. milyonlara ulasan takipcileri var bunlarin.
seriati muhammed bile ogutluyor. istenen rejim bu olmali zaten. musluman olup da seriattan ayri bir dusunceye sahip olmak mantikli degil. bu benim yorumum degil kitaptan ve sunnetten cikan dogal sonuc.
akp tabaninin seriat istemesi kismini ben degil once sen dile getirdigin icin belirtmistim. ayrica yuzde 2 cok iyimser bir rakam. tarikatlar var. isim verip polemik yapmayayim ama seriati alenen isteyenler var bunlarin arasinda. milyonlara ulasan takipcileri var bunlarin.
seriati muhammed bile ogutluyor. istenen rejim bu olmali zaten. musluman olup da seriattan ayri bir dusunceye sahip olmak mantikli degil. bu benim yorumum degil kitaptan ve sunnetten cikan dogal sonuc.
0
bu arada altta "hayaldi gerçek oldu-ak parti" reklamı almış moderatör. vay be ben moderatörleri ak parti düşmanı bilirdim. galiba para her ipliği çözüyo :)
0
@nicke
ohoo konu çok başka yerlere gitmiş =) laiklikle müslümanlık çelişire filan gitmiş. bu konuya hiç girmeyeceğim. ben son olarak bir şeyler söyleyip tüyeceğim, kısır bir tartışmaya girecek gibi görünüyor bu durum o yüzden uzatmak istemiyorum. sevmiyorum kısır tartışmaları.
akp seçmeninin şeriat istediğini sen söyledin, ben söylemedim. benim söylediğim şey, akp din üzerinden siyaset yapıyor ve bu oyların hepsini de ondan dolayı alıyor söylemine karşı çıkmaktı. akp'ye oy veren yüzde 47 lik kesim sadece din üzerinden siyaset yaptığı için vermedi bu oyları. ayrıca eğer sunni halkın bir problemi varsa ve akp'de bu problemi sahipleniyorsa bu bir yanlış değildir benim gözümde. (bu durumda bunun üzerinden siyaset yapılabilir pekala) aynen alevilerin problemlerine eğilmenin laikliğe aykırı olmaması gibi. ülkede yapılan iki tür siyaset var genelde; birincisi değerler üzerinden yapılan siyaset, ikincisi ise sınıflar üzerinden dizayn edilen siyaset (ki bu genel seçmen kitlesi açısından bir anlam ifade etmiyor pek) akp daha farklı bir şey yaparak sadece değerler üzerinden siyaset yapmadı. buna ab'yi kattı, buna ekonomik hedefler kattı vesaire vesaire. o günki konjonktür de iyiydi açıkcası. ekonomik yönden sersefil bir durumdaydık. (bugün de çok iyi sayılmayız ya, neyse) ha, ne kadar başarılı ya da ne kadar başarısız o tartışılır. onu tartışmıyorum ben.
ama "akp neden kazanıyor?"
sorusuna getirip getirip "e işte din üzerinden siyaset yapıyor da ondan" derseniz, yüzde 47 lik bir kesimi yekpare bir biçimde görmüş olursunuz ki, bu da sizi dünyanın en yüzeysel adamı ödülüne aday göstermeme yeter sanırım. işte hep bu tür analizler yüzünden kaybediyor chp'de zaten. herneyse...yüzde ikilik (ya da üç-dört neyse işte) kısım için çok iyimsersiniz filan demiişsiniz de o benim fikrim değil yalnız. o bir araştırmanın sonucu idi. ntv'de bir tartışma programında izlemiştim. bulabilirseniz bakın, tavsiye ederim. ben hatırlamıyorum araştırmayı ama bu rakam önemli bir rakam olduğu için aklıma yazmışım sanırım.
@neysene
sermayenin rengi olmaz dostum. unutma. bu arada "ak parti düşmanı" nasıl bir söylemdir anlamadım ben pek? akp'ye muhalifi anlarım, akp politikarından hazzetmiyorlar ifadesini anlarım, akp'nin politikalarını yanlış buluyorlar ifadesini anlarım da düşmanı anlayamıyorum arkadaşım gerçekten. bu ülkenin sahibi gibi davranmayın ciddiden insanın sinirleri bozuluyor. akp'li politikacılar ve akp'ye oy vermiş insanlar da türkiye cumhuriyeti vatandaşdırlar. insanları siyasi tercihlerinden dolayı "düşman" ve ya "yandaş" olarak ayırmak nasıl bir zihnin ürünüdür ben anlamadım.
ohoo konu çok başka yerlere gitmiş =) laiklikle müslümanlık çelişire filan gitmiş. bu konuya hiç girmeyeceğim. ben son olarak bir şeyler söyleyip tüyeceğim, kısır bir tartışmaya girecek gibi görünüyor bu durum o yüzden uzatmak istemiyorum. sevmiyorum kısır tartışmaları.
akp seçmeninin şeriat istediğini sen söyledin, ben söylemedim. benim söylediğim şey, akp din üzerinden siyaset yapıyor ve bu oyların hepsini de ondan dolayı alıyor söylemine karşı çıkmaktı. akp'ye oy veren yüzde 47 lik kesim sadece din üzerinden siyaset yaptığı için vermedi bu oyları. ayrıca eğer sunni halkın bir problemi varsa ve akp'de bu problemi sahipleniyorsa bu bir yanlış değildir benim gözümde. (bu durumda bunun üzerinden siyaset yapılabilir pekala) aynen alevilerin problemlerine eğilmenin laikliğe aykırı olmaması gibi. ülkede yapılan iki tür siyaset var genelde; birincisi değerler üzerinden yapılan siyaset, ikincisi ise sınıflar üzerinden dizayn edilen siyaset (ki bu genel seçmen kitlesi açısından bir anlam ifade etmiyor pek) akp daha farklı bir şey yaparak sadece değerler üzerinden siyaset yapmadı. buna ab'yi kattı, buna ekonomik hedefler kattı vesaire vesaire. o günki konjonktür de iyiydi açıkcası. ekonomik yönden sersefil bir durumdaydık. (bugün de çok iyi sayılmayız ya, neyse) ha, ne kadar başarılı ya da ne kadar başarısız o tartışılır. onu tartışmıyorum ben.
ama "akp neden kazanıyor?"
sorusuna getirip getirip "e işte din üzerinden siyaset yapıyor da ondan" derseniz, yüzde 47 lik bir kesimi yekpare bir biçimde görmüş olursunuz ki, bu da sizi dünyanın en yüzeysel adamı ödülüne aday göstermeme yeter sanırım. işte hep bu tür analizler yüzünden kaybediyor chp'de zaten. herneyse...yüzde ikilik (ya da üç-dört neyse işte) kısım için çok iyimsersiniz filan demiişsiniz de o benim fikrim değil yalnız. o bir araştırmanın sonucu idi. ntv'de bir tartışma programında izlemiştim. bulabilirseniz bakın, tavsiye ederim. ben hatırlamıyorum araştırmayı ama bu rakam önemli bir rakam olduğu için aklıma yazmışım sanırım.
@neysene
sermayenin rengi olmaz dostum. unutma. bu arada "ak parti düşmanı" nasıl bir söylemdir anlamadım ben pek? akp'ye muhalifi anlarım, akp politikarından hazzetmiyorlar ifadesini anlarım, akp'nin politikalarını yanlış buluyorlar ifadesini anlarım da düşmanı anlayamıyorum arkadaşım gerçekten. bu ülkenin sahibi gibi davranmayın ciddiden insanın sinirleri bozuluyor. akp'li politikacılar ve akp'ye oy vermiş insanlar da türkiye cumhuriyeti vatandaşdırlar. insanları siyasi tercihlerinden dolayı "düşman" ve ya "yandaş" olarak ayırmak nasıl bir zihnin ürünüdür ben anlamadım.
0
@bu nick tam yirmi alti karakter sermayenin rngi olur birader. bariz örnekler meydanda. orda bi mübalağa yaptım düşmanı diyerek ama sen çok dolmuşsun ya bize patladın. görmek istediğin cevaplara bak belki iyi gelir. yukarda benim yorumumu oku mesela.
edit: senin ilk yorumunun altında
edit: senin ilk yorumunun altında
0
hala akp secmeninin seriat istedigini soyledigim iddia ediliyor. ben akp secmeninde seriat isteyenlerin oldugunu soyledim. bu da bu partinin dini kullandiginin kabak gibi ispatidir. seriat isteyip de mhp ye, bdp ye falan oy veren varsa cevrenizde bilemem. ciddi anlamda zeka problemi vardir.
akp ye oy veren kesimin mantigi ayan beyan ortada. ben ne cevremde ne de sosyal ortamlarda akp yi elestiren akp li gormedim. bu tur koru korune yaklasim cok vahim ve sen/ben, biz/siz ayrimini artiran temel sey. partisini ve liderini elestirmyeyen adam kayiptir bence. askerden farki yoktur. emir verilir uygular.
zaten bu yuzden memlekette bazi semtler, iller komple bir partiye oy veriyor.
bu secim su kaset olayi olmasaydi cok guzel bir sinav olacakti aslinda. akp, chp ve mhp kendini gorecekti. ama malesef yine is rayindan cikti.
akp ab yi katti falan denmis. cok degil o secimden hmen once ab icin hiristiyan kulubu vb, diyenler akp nin basina gecti. hatta birisi cumhurbaskani oldu simdi. bu ab hedefine inana biri varsa cidden ucmustur.
akp ye oy veren kesimin mantigi ayan beyan ortada. ben ne cevremde ne de sosyal ortamlarda akp yi elestiren akp li gormedim. bu tur koru korune yaklasim cok vahim ve sen/ben, biz/siz ayrimini artiran temel sey. partisini ve liderini elestirmyeyen adam kayiptir bence. askerden farki yoktur. emir verilir uygular.
zaten bu yuzden memlekette bazi semtler, iller komple bir partiye oy veriyor.
bu secim su kaset olayi olmasaydi cok guzel bir sinav olacakti aslinda. akp, chp ve mhp kendini gorecekti. ama malesef yine is rayindan cikti.
akp ab yi katti falan denmis. cok degil o secimden hmen once ab icin hiristiyan kulubu vb, diyenler akp nin basina gecti. hatta birisi cumhurbaskani oldu simdi. bu ab hedefine inana biri varsa cidden ucmustur.
0
@neysene
görmek istediğim bi cevap yok panpa. bu durumun bi kısır çekişme olarak devam etmesi gerdi beni. zira duyurunun formatı bu değil. böyle tartışmak istemezdim. yorumumu yapıp kenadar çekilmek isterdim. "düşman" konusunda ironi yaptın heralde. onu şimdi farkedebildim. bu saatte anca bu kadar. =) öteki yorumunu da okudum. bi saygısızlık yaptıysam ya da üzdüysem özür dilerim. onu da yaparım yani. =) zaten paralel düşünüyoruz çoğu konuda. sermayenin rengi olmayacağı konusunda hala aynıı düşünüyorum ama=). öyle olsaydı yeşil sermaye dediğimiz "şey" israil ile iş yapmazdı mesela. neyse, bu knonuyu geçelim.
@nicke
yahu başarıp başaramamalarından bahsetmiyorum ben bu süreçleri. o kadar uyum yasaları çıkardılar, o kadar liberali arkalarına aldılar vb...bu adamlara herhalde düşünebilen adamlardı. uçtuklarını da sanmıyorum. neyse, durum böyle böyle. okuyan kişi nerde hangi tartışma çıkmış onun kararını verecektir. benim ilk yazımda "şeriat" diye bir şey geçmiyor zaten. dini kullanıp kullanmama konusuna kafa patlatmışım. ben de biliyorum akp seçmeninin içinde şeriat isteyenlerin olduğunu. ama akp seçmeni şeriat istiyor dersen akp'nin tüm seçmeninin -yüzde 47- şeriat istediği algısını yaratırsın. cümleden cümleye fark var. akp seçmeninin içinde marjinal bir kesim de şeriat istiyor demek başka bir şey akp seçmeni şeriat istiyor demek başka bir şey. budur. ayrıca liderini, oy verdiği partiyi eleştiremeyen adamlara ben de katılırım, ama buradan çıkıp "bidon kafalı" ya efendime sana söyleyeyim "göbeğine kaşıyan adam" a gitmeye karşı çıkarım. bunun sonu "bu halkla demokrasi olmaz" a gider ki o da pek manalı olmaz. durum bundan ibaret. arz ederim.
edit: dini kullanmak ile varılmaya çalışılan nokta "şeriat" olarak alındı tarafımdan. onu da belirteyim.
görmek istediğim bi cevap yok panpa. bu durumun bi kısır çekişme olarak devam etmesi gerdi beni. zira duyurunun formatı bu değil. böyle tartışmak istemezdim. yorumumu yapıp kenadar çekilmek isterdim. "düşman" konusunda ironi yaptın heralde. onu şimdi farkedebildim. bu saatte anca bu kadar. =) öteki yorumunu da okudum. bi saygısızlık yaptıysam ya da üzdüysem özür dilerim. onu da yaparım yani. =) zaten paralel düşünüyoruz çoğu konuda. sermayenin rengi olmayacağı konusunda hala aynıı düşünüyorum ama=). öyle olsaydı yeşil sermaye dediğimiz "şey" israil ile iş yapmazdı mesela. neyse, bu knonuyu geçelim.
@nicke
yahu başarıp başaramamalarından bahsetmiyorum ben bu süreçleri. o kadar uyum yasaları çıkardılar, o kadar liberali arkalarına aldılar vb...bu adamlara herhalde düşünebilen adamlardı. uçtuklarını da sanmıyorum. neyse, durum böyle böyle. okuyan kişi nerde hangi tartışma çıkmış onun kararını verecektir. benim ilk yazımda "şeriat" diye bir şey geçmiyor zaten. dini kullanıp kullanmama konusuna kafa patlatmışım. ben de biliyorum akp seçmeninin içinde şeriat isteyenlerin olduğunu. ama akp seçmeni şeriat istiyor dersen akp'nin tüm seçmeninin -yüzde 47- şeriat istediği algısını yaratırsın. cümleden cümleye fark var. akp seçmeninin içinde marjinal bir kesim de şeriat istiyor demek başka bir şey akp seçmeni şeriat istiyor demek başka bir şey. budur. ayrıca liderini, oy verdiği partiyi eleştiremeyen adamlara ben de katılırım, ama buradan çıkıp "bidon kafalı" ya efendime sana söyleyeyim "göbeğine kaşıyan adam" a gitmeye karşı çıkarım. bunun sonu "bu halkla demokrasi olmaz" a gider ki o da pek manalı olmaz. durum bundan ibaret. arz ederim.
edit: dini kullanmak ile varılmaya çalışılan nokta "şeriat" olarak alındı tarafımdan. onu da belirteyim.
0
uyum yasalari turkiye ye mi ab ve abd ye mi daha yararli tartisirim. pek cok uyum yasasinin ek maddelerini bilmiyoruz bilemiyoruz. kimse de yazmiyor bize soylemiyor.
ben bir kac ornek vereyim. atiyorum egitim konusunda bir uyum yasasi var. madde diyor ki iste boyle boyle seyler yapacaksiniz vb. oh ne guzel avrupali gibi egitim geliyor di mi ? hayir bu maddelerin eklerinde diyor ki x adli bir makam acilacak buraya 2 yabanci 1 turk atamasi olacak. avrupa birligi size 10 milyon dolar verecek ama bunun 7 milyonu ile egitimi nasil daha cok kalkindiririz adli bir STO kurulacak ve onlarin harcamasina verilecek vb. arkadas bunlara kapitulasyondan baska bir sey diyemiyorum ben. bunlari oramdan sallamadim. asgi yukari pek cok uyum yasasi hep ek paketiyle maddesiyle geliyor. ama bunlari medya ve vatanperver siyasetcilerimiz bizlere soylemiyor.
o kadar liberal dedigin isimlerin bir kismi her iktidarda yuzlerini ona donen donekler ve tamamen akp nin kendi liberalleri. ha tabi ki bunlarin haricinde de ciddi ciddi destek aldiklari az da olsa baska yazar cizer tayfasi var.
mesela kurt acilimini pek cok kisi yuttu. bazilari sonradan pisman oldular ve itiraf ettiler.
ben bir kac ornek vereyim. atiyorum egitim konusunda bir uyum yasasi var. madde diyor ki iste boyle boyle seyler yapacaksiniz vb. oh ne guzel avrupali gibi egitim geliyor di mi ? hayir bu maddelerin eklerinde diyor ki x adli bir makam acilacak buraya 2 yabanci 1 turk atamasi olacak. avrupa birligi size 10 milyon dolar verecek ama bunun 7 milyonu ile egitimi nasil daha cok kalkindiririz adli bir STO kurulacak ve onlarin harcamasina verilecek vb. arkadas bunlara kapitulasyondan baska bir sey diyemiyorum ben. bunlari oramdan sallamadim. asgi yukari pek cok uyum yasasi hep ek paketiyle maddesiyle geliyor. ama bunlari medya ve vatanperver siyasetcilerimiz bizlere soylemiyor.
o kadar liberal dedigin isimlerin bir kismi her iktidarda yuzlerini ona donen donekler ve tamamen akp nin kendi liberalleri. ha tabi ki bunlarin haricinde de ciddi ciddi destek aldiklari az da olsa baska yazar cizer tayfasi var.
mesela kurt acilimini pek cok kisi yuttu. bazilari sonradan pisman oldular ve itiraf ettiler.
0
siz hala uyum yasalarını açıklamaya çalışıyorsunuz. ben bu yasaların bizim yararımıza olup olmamasını tartışmıyorum. böyle bir "algı" yaratıldı diyorum. başarılı- başarısızı tartışmıyorum ki. onu anlatamadım sanırım. bakın üstüne basa basa söylüyorum bunu.
konu gerçekten saçma bi yere gitti.
liberaller liboş, dönek oldu vesaire.
çirkinleşti sanki biraz.
neyse. benden bu kadar. iyi sabahlar size.
konu gerçekten saçma bi yere gitti.
liberaller liboş, dönek oldu vesaire.
çirkinleşti sanki biraz.
neyse. benden bu kadar. iyi sabahlar size.
0
@nicke
bak işte yine aynı şeyi yapıyorsun =) bu etiketleme üzerinden aşağılama tavırlarından vazgeçersin umarım bir gün. senin nezdinde tüm senin gibi düşünenlere de gitsin. =)
neyse kardeşim, sana da iyi uykular.
bak işte yine aynı şeyi yapıyorsun =) bu etiketleme üzerinden aşağılama tavırlarından vazgeçersin umarım bir gün. senin nezdinde tüm senin gibi düşünenlere de gitsin. =)
neyse kardeşim, sana da iyi uykular.
0
@nicke
peki kardeşim. genç siviller hakkında bir iki olumlu yorum yaptım ve genç sivil oldum. peki, sorun yok, sivil olmak her zaman iyidir. ;)
iyi sabahlar.
peki kardeşim. genç siviller hakkında bir iki olumlu yorum yaptım ve genç sivil oldum. peki, sorun yok, sivil olmak her zaman iyidir. ;)
iyi sabahlar.
0
@bu nick tam yirmi alti karakter...örnek veriyim ozaman "hür adam" filmini duymuşsundur. bu film izmirdeki biçok sinema salonunda gösterilmedi. "biz bu filmi göstermeyiz" dediler. yani bu reklamların içinde ideolojik bi olgu varsa rengide vardır. para herşey değildir. adama para uğruna ideolojini sattın derler.
yeşil sermaye konusundada şunu söyliyim. islami çevreden gibi görünen birçok insan şarlatandır. din bu zamana kadar kullanılması en kolay araçtır onlar için. örneğin papazların hristiyan alemini yıllarca cennetten arsa satmak diye kandırmaları. islamyete batıl inançların girmesi, intahar komandalarını eylem yapmak için "kur'an cihada çağırıyor. gayrimüslimleri öldürün" demeleri. sanki islamiyette cihad güzel sözle anlatmak değilde öldürmekmiş gibi. bunlar islami banka denip bariz bi şekilde faiz olan şeye kar payı diyerek hala milleti kandırmaları vs.
velhasıl insanlar cahil bırakılarak din üzerinden kandırılabiliyor. e hainde çok onlarda efendilerine hizmet ediyorlar. yoksa Abdulhamite bak yahudilerin teklif ettiği paraya tenezzül etmiyor.
bir zamanlar starın başında cem uzan vardı hatırlarsın. kanalına ikide bir ceza gelirdi. sadece kendi partisinin reklamını yapıyor diye. hatta 15 gün kapatılmıştı o sırada kendilerini yenilemişler falan. velhasıl rengi olur dostum olmaz diye bişey yok. ideolojik şeylerde olur.
yeşil sermaye konusundada şunu söyliyim. islami çevreden gibi görünen birçok insan şarlatandır. din bu zamana kadar kullanılması en kolay araçtır onlar için. örneğin papazların hristiyan alemini yıllarca cennetten arsa satmak diye kandırmaları. islamyete batıl inançların girmesi, intahar komandalarını eylem yapmak için "kur'an cihada çağırıyor. gayrimüslimleri öldürün" demeleri. sanki islamiyette cihad güzel sözle anlatmak değilde öldürmekmiş gibi. bunlar islami banka denip bariz bi şekilde faiz olan şeye kar payı diyerek hala milleti kandırmaları vs.
velhasıl insanlar cahil bırakılarak din üzerinden kandırılabiliyor. e hainde çok onlarda efendilerine hizmet ediyorlar. yoksa Abdulhamite bak yahudilerin teklif ettiği paraya tenezzül etmiyor.
bir zamanlar starın başında cem uzan vardı hatırlarsın. kanalına ikide bir ceza gelirdi. sadece kendi partisinin reklamını yapıyor diye. hatta 15 gün kapatılmıştı o sırada kendilerini yenilemişler falan. velhasıl rengi olur dostum olmaz diye bişey yok. ideolojik şeylerde olur.
0
cumhuriyetin kuruluşu, kalkınışı, o arada büyük buhran, bir süre sonra 2. dünya savaşı, soğuk savaşlar, darbe, ihtilal, demirperdenin yıkılışı derken geldik 90lara. bu sıkıntılı dönemlerde tek parti olan chp, sonra 68 kuşağının çatışmaları (mhp) derken zaten din temelli olan halk 90larda özal'ı, erbakan'ı destekledi ve şimdi erdoğan'ı destekliyor.
mesela köyde yaşayanlar, inönü zamanında buğdayların devlet tarafından toplanıp, depolarla çürüyen bu buğdayların daha sonra denize döküldüğünü bilirler. savaş vardı diye anlatamazsın onlara
mesela köyde yaşayanlar, inönü zamanında buğdayların devlet tarafından toplanıp, depolarla çürüyen bu buğdayların daha sonra denize döküldüğünü bilirler. savaş vardı diye anlatamazsın onlara
0
dergus
Dertliyim arkadaşlar… Kafayı yemek üzereyim. Duyuruya da ilk kez böyle bir dert açıyorum ki sizlerin değerli fikirleri, belki bana bir çıkış yolu gösterir…Arkadaşlar, Facebook’tan tanıştığım bir kız vardı. İsmi bende kalsın, üç beş muhabbet derken birbirimize bayağı bir ısındık. Zamanla telefonlaşma
Dertliyim arkadaşlar… Kafayı yemek üzereyim. Duyuruya da ilk kez böyle bir dert açıyorum ki sizlerin değerli fikirleri, belki bana bir çıkış yolu gösterir…
Arkadaşlar, Facebook’tan tanıştığım bir kız vardı. İsmi bende kalsın, üç beş muhabbet derken birbirimize bayağı bir ısındık. Zamanla telefonlaşmalar derken, bu yakınlık iyice arttı ve nihayet okuduğu şehirden, ailesini ziyaret etmek maksatlı İstanbul’a geldi. Geldiği günde benimle buluştu, ki çok güzel bir gündü. Beraber benim okuduğum üniversitede, benim dersime girdik falan. Oradan Taksim, Eminönü, Sarayburnu, Gülhane…
Onun okuduğu şehre dönmeden, bir kez daha buluştuk; daha kısa ama yine güzel bir buluşmaydı. Annesiyle kavga etmişti, otogara götürdüm, ben yolcu ettim… Yaşadığı şehre döndüğünde de telefonlaşmalarımız devam etti ve inceden inceye birbirimizden hoşlanmaya başladığımızı da itiraf etmeye başladık. İlişkimizin şöyle bir yönü vardı, o kendince çelişkilerle dolu tesettürlü bir kız, ben inancını yitirmiş, sol görüşlü ama sola zere faydası olmamış, içten içe de ilişkiler konusunda oldukça muhafazakar bir vatandaş. Seneler önce biten çok ciddi bir ilişkimden sonra, bir türlü dikiş tutturamamış aynı zamanda; ve kendimin de tasvip etmediği bir takım zevk-ü sefa alemlerine de sirayet etmiş biri. Bunu da ona anlatırdım, içimdeki vicdan azaplarını, kırdığım kalpleri, onun yanındayken daha iyi bir adam olduğumu. Onda dinmek istediğimi, sessizleşmek, durgunlaşmak istediğimi… Öte yandan, kendi hayatımı da bir nevi nezarethane hayatına benzetirdim ki, aileyle yaşamak, hep erkeklerden kurulu bir çevre, ve ancak o çevreden kaçarak kaçamak yaşadığım ilişkiler… Kısacası bu kız, soluk aldığım çok güzel bir ova, bozkır gibiydi. Durgun, sessiz…
İçimde bir takım korkular da vardı, ayrı şehirlerde yaşamak, birbirimizi yeterince tanımamak gibi… Bunu da ona sıkça belirtirdim, korkuyorum diye. Bu yüzden adını koyamıyorduk zaten ilişkinin. Derken, bir şekilde beni yaşadığı şehre çağırdı. Öğrenci evine… İşin aslı, korktum. Ama sevindim de. Korkumun sebebi evin fazlasıyla sosyal ortamı, sevincimin sebebi ise hatunumu görecek, onun yanında kalacak olmak…
Velhasılı oraya gittim. Gittiğimin gecesiyle bazı korkularım gerçek olmaya başladı. Otogardan, bir erkek arkadaşının arabasıyla beni aldılar. Arabada beş kişiyiz, 3 erkek, 2 kız. Bir ölüm sessizliği, kimsenin konuştuğu yok. Eve geldik, evde daha da kalabalıklaştık. 5 kız, 4 erkek olduk. Salona oturuldu, çaylar demlendi, muhabbet edilecek. Ancak, sürekli okudukları okulun festivalinden bahsediliyor, konuya müdahil olamıyorum… Aralarındaki ortak muhabbetten, esprilerden gidiyorlar. Yeni gelen adama yöneltilen sorular olur ya hani, onlar bile çok kısa, çok isteksiz gibi. Bilmiyorum, belki de ben böyle hissettim ama, sonuç olarak benim hatun da o insanlarla senelerdir tanıştığı için, benle pek ilgilenemiyor… Genelde o vatandaşların muhabbetine katılıp, o da gülüp eğleniyor falan. Velhasılı, sabaha kadar oturuldu. Çok sıkıldım, gerildim. Yatacağım odaya giderken, o geldi. Biraz konuşalım dedi. Yatağa oturduk.. Elini tuttum, dizine yattım. Daha çok başbaşa vakit geçirmek istediğimi söyledim. Giderken de, keşke beraber uyuyabilseydik dedim ama inanın bu bir teklif falan değildi. İçimden geçen, çok safça bir dilekti sadece. Gelecekte olmasını istediğim bir dilek...
Herneyse, ertesi gün başladı. Kahvaltı bilmemne derken, eve başka vatandaşlarda geldi. Daha da kalabalıklaştık. Bir yandan da benim hatun, erkek arkadaşlarıyla da benden daha samimi olduğu için korkunç kıskanıyorum. Rahatsız oluyorum. Zira el kol şakaları yapılıyor, vs. Biraz da benimki kapalı olduğundan, onda bir dokunulmamazlık arıyorum. Göremedikçe o hassasiyeti, daha da sıkılıyorum. Ortamdaki ortak muhabbet ise, aynı soyutlanmışlıkla sürüyor. Konuşabileceğim her konuya müdahil olmaya çalışıyorum, ama olmuyor. Hep ortak şeyleri konuşuyorlar. Öyle böyle yine akşam oluyor, ricam üzerine ufak bir şehir turu yapıyoruz başbaşa. Belki 1 saat sonra, yine çağırıyor arkadaşları. Arkadaşlarından birinde yemek yenecekmiş, oraya gidecekmişiz. İstemsizce kabul ediyorum, bir yandan hatuna memnuniyetsizliğimi dile getiriyorum. Daha çok başbaşa kalalım diyorum, bu şekilde seni tanıyamıyorum, ilişkimizin adını koyacak noktaya gelmemiz zorlaşıyor diyorum. O da sürekli daha çok ilgi göstereceğinden söz ediyor… Velhasılı o eve varıyoruz, yemek yeniyor. Daha dar bir masada, yine muhabbet başlıyor. Bu sefer daha sıcak bir muhabbet ediliyor derken, haydi pis yedili oynayalım diyorlar ki kart oyunlarını hiç sevmem, ve sembollerinin dahi ne anlama geldiğini bilmem. Öğretiriz diyorlar, mecbur kabul ediyorum. Topluluktaki çıban başı pozisyonundan korkuyorum. Neyse, öğretmeye çalışıyorlar, başlarını anlıyorum ama gittikçe kafam karışıyor, pes ediyorum. Siz oynayın, ben laptopta takılırım diyorum. Sözlük, facebook bilmemne derken, saat sabahın 06:30’u oluyor ve eve dönüyoruz. Evde 1 saat daha toplu muhabbet ediliyor, hatun hadi yatalım diyor. Ben yine biraz başbaşa kalır, dertleşiriz derken; direk kendi odasına yöneliyor. Çok moralim bozuluyor, biraz konuşalım diyorum, hastayım, yorgunum diyor. Odaya geçiyorum, hiç uykum yok. Hiç ilgi görmemişim, benim hatun değil herkes muhabbetinde, keyfinde, eğlencesinde ve korkunç yalnızım. Bir sms atıyorum, keşke kart oyunlarıyla yormasalardı seni diyorum. Söz veriyorum, daha çok ilgileneceğim kalan iki gün seninle diyor. Çocuk gibi ilgi beklemekten sıkıldım diyorum, izin ver geri döneyim, sende rahat et, senin de keyfini bozuyorum diyorum. Hayır seninle ilgilenmek istediğim için ilgileneceğim diyor. Ertesi günde aynı ortam yaşanacağını tahmin ettiğimden, istanbul’a geri dönmek fikriyle güne başlıyorum. Herkesten saatlerce erken uyandığım için, mutfakta mal mal kitap okuyor, sigara içiyorum. Hatun uyanıyor, geliyor. Çok erken uyandığımı anlayınca canı sıkılıyor, derdimi anlatıyorum. Bence bugün de benimle ilgilenemeyeceksin diyorum, arkadaşların sürekli etrafında olacak diyorum. Onlar fenerin maça gidecekler, oradan da festival geçecekler; sadece ikimiz kalacağız diyor. Bak bir terslik çıkarsa moralim çok bozulacak diyorum, izin ver gideyim diyorum. Hayır diyor. Kabul etmek zorunda kalıyorum. Arkadaşları maça gidiyorlar, pat yarım saat sonra kapı çalıyor. Gelen bayan arkadaşlarından biri. Aha diyorum içimden, dediğim oldu. Üçlü oturuyoruz bir müddet, hatunun gideceği yok. Cimbomluymuş zira. Sigara alma bahanesiyle evden çıkıyorum, dışarıda yürüyorum bir saat civarı. Arıyor, geliyorum diyorum. Geliyorum, mutfakta bu sefer 1 kişi daha var. Daha da canım sıkılıyor, odama geçiyorum. Tavana bakıyorum öyle, derken odaya geliyor. İçeri gelmeyecek misin diyor, biraz dinleneyim geleceğim diyorum. Yine gitmiyorum, tekrar geliyor. Arkadaşım çok ısrar etti, bugün de festivalin son günü; hadi festivale gidelim diyor. Çıldıracak gibi oluyorum, dalga mı geçiyorsun diyorum. Hani söz vermiştin diyorum, gelmem diyorum kesinlikle. Onun da gitmeyeceğini umuyorum. Arkadaşım iki hafta sonra memleketine gidecek, belki de hayatımız boyunca bir daha görüşemeyeceğiz, hem bu gece hayatımızda katılabileceğimiz son festival diyor. Kesin bir dille reddediyorum, o gitmeye karar veriyor. Yabancı bir evde yalnız kalmanın boktanlığı ve yıkınlığıyla kalakalıyorum ortada… Gitmeyeceğini ummak, ve gitmesi. Çok yıkıyor beni. Gidiyorlar. Ağlama raddesine geliyorum, ağlayamıyorum. Yazı yazıyorum, onun bilgisayarının göremyeceği bir klasöre koyuyorum. Bir nevi günlük gibi, anlık, tek günlük bir yazı… Odaya geçiyorum, kitap okuyorum. En sonunda geliyorlar. Tanımadığım iki erkekle birlikte. Hepsi 5’er yıllık arkadaşları, abileri, kardeşleriymiş. Neyse ki bu çocuklar biraz daha candan. Sabaha kadar muhabbet ediyoruz keyifsizliğime rağmen. En sonunda gidiyorlar. Ben, hatun ve evdeki diğer iki arkadaşı kalıyor sadece. Onlar da yatmış. Salona geçiyoruz, ben gidiyorum diyorum. Yat, uyu, dinlen; beraber kampüse de bir çıkalım, akşam gidersin diyor. Reddediyorum, biraz konuşalım, gideyim diyorum. Konuşuyoruz, durumu tartışıyoruz. Haksızlığını kabul ediyor, mahçup bir halde. Ama ilk gecenin sabahı, odasında başbaşa kaldığımızda; elini tutmamdan, dizine yatmamdan çok rahatsız olduğunu, bu yüzden de özel ilgi göstermekten korktuğunu ifade ediyor. Bunu niye baştan söylemedin diyorum, söyleyemedim diyor. Ayrıca ilişkimizin adı konulmadığından, arkadaşlarımın yanlış anlamasından korktum diyor. Arkadaşlarıyla ilişkisinden çok rahatsız olduğumu, başörtülü bir kıza bunların yakışmadığını söylüyorum, özgürsün diyorum; örtüyü çıkar istediğini yap ama başında örtü varsa hakkını ver diyorum, haklısın diyor… Dışarıda gezseydik diyorum, param yoktu diyor… Çok yorgun bir halde, uyudu uyuyacak ayrıca… Sıkıntılı muhabbetten ve hayalkırıklığından ikimiz de bunaldığımızdan, hadi diyorum gitmeden bir eğlenceli 5 dakika geçirelim. 5 dakika gülüyor, eğleniyoruz. Omzuma başını yaslıyor, uyuya kalıyor… Uyanıyor sonra, odama gidiyorum, giyiniyorum, hazırlanıyorum. Evden çıkıyorum, beni iletmesine izin vermiyorum. O da çok ısrar etmiyor…
Normalde sms’le her şeyi birbirine haber veren bir ikili olarak, otobüse bindiğimi falan haber vermiyorum. Çünkü kırgınım. Boğaz köprüsünü geçerken, sms geliyor. Haber vermediğimden sitem eden… Uykulu olduğunu bahane ediyorum. Bu sefer inince ben sms atıyorum, cevap akşam geliyor. Gözün aydın diye… Buna inanıyor musun diyorum, bilmem diyor. İğneliyor. Başarısız olduğuma dair bir şarkı sözüyle karşılık veriyorum, beni affet ne yaptığımı bilmiyordum minvalinde bir cevap veriyor… Hayalkırıklığından, yenilgiden bahsediyorum; daha da cevap gelmiyor… Tam 3 gün geçiyor. Facebook’ta sıkıntılı şeyler paylaşıyor, keşke gitmeseydin sözlerinden oluşan şarkılar vs… Herhalde bu kız beni özledi diyorum, arıyorum… Şoka uğruyorum, ben haklı olduğumu düşünürken, tamamen benim haksız olduğumu, ortamdaki herkesin keyfini kaçırdığımı, evdeki kimseyle selamlaşmadan ayrıldığımı, onu küçük düşürdüğümü, başbaşayken yaptıklarımla onu da kullanıp atmak istediğimi, ortamlarını beğenmediğimi, küçük gördüğümü, hayatına aşırı müdahele etmeye meyilli olduğumu, eğer benle olursa ileride de hep sorun yaşayacağımızı vs söylüyor. Daha tanışalı 2 ay olan bir adam, 5 senelik arkadaşlarıma ve başörtüme vs karışamaz diyor. Ve seni sevmiyorum diyor. İçime acaip oturuyor, Ben seni seviyorum diye bağırıyorum. Bu kadar çabuk karar verme diyorum. Verdim diyor. Arkadaş da mı kalamayacağız diyorum, Bilmiyorum, öfkem biraz geçsin diyor. Öfken geçince arkadaşlığı değil, beni sevip sevmediğini düşün diyorum. Tamam diyor. Dünden beri mal mal bekliyorum. Face listesinde hep online, bir şey yazmıyor. Msn’de online, bir şey yazmıyor… Çok kötü bir durumdayız…
Arkadaşlar, ben bu kızı herşeye rağmen seviyorum. İçimde acaip bir boşluğu doldurdu. Ama hareketleri çok dengesiz, bir yaptığı, bir ettiğini tutmuyor. Düşünsenize, hayatımda en haklı olduğumu düşündüğüm olayda, çok haksızmışım gibi bir tepki alıyorum misal; üstelik ben oradayken, o da bana hak verip, kendini suçlarken. Galiba arkadaşları onun için çok değerli olduğundan, onların dolduruşuna geldi. Belki haklı da…. Bende kendi duygularıma güvenemez oldum. Belki de haksızım diyorum. Size soruyorum, haklı olan kim? Ne yapmak gerek? Facede, msn’de online olup konşamamk çok kötü, ama gurursuzluk da etmek istemiyorum. Çünkü bir kere denedim gördüğünüz gibi telefon açmayı, ağzına geleni söyledi. Kız burçlara çok inanıyor, İkizler burcu. Ben inanmıyorum, Yay burcuyum…
Biliyorum ki bir çoğunuz, bu ilişki çoktan bitmiş, yürümez diyorsunuz. Üşenmeyip okursanız tabii, ama yürümesi için ne yapabilirim sizce? Ne yapılabilir? Aklım durmuş vaziyette… Tam da final dönemi, tez yazım dönemi olmamalıydı bu. Ama aklım ondan başka hiçbir şey düşünemiyor. Haklılığı, haksızlığı; olayları düşünüyorum sürekli. Ve mutlu olduğumuz zamanı düşündükçe kafayı yiyorum.
Bazılarınız aga internet ilişkisi zaten böyle olur falan diyeceksiniz, diyin abi. Haklısınız… Ama bu bir çaresizlik işte, böyle denk geldi. Alıştım ona. Onu unutmak istemiyorum, unutabileceğimi biliyorum…
Üşenmeyip okursanız, şimdiden sağolun…
Arkadaşlar, Facebook’tan tanıştığım bir kız vardı. İsmi bende kalsın, üç beş muhabbet derken birbirimize bayağı bir ısındık. Zamanla telefonlaşmalar derken, bu yakınlık iyice arttı ve nihayet okuduğu şehirden, ailesini ziyaret etmek maksatlı İstanbul’a geldi. Geldiği günde benimle buluştu, ki çok güzel bir gündü. Beraber benim okuduğum üniversitede, benim dersime girdik falan. Oradan Taksim, Eminönü, Sarayburnu, Gülhane…
Onun okuduğu şehre dönmeden, bir kez daha buluştuk; daha kısa ama yine güzel bir buluşmaydı. Annesiyle kavga etmişti, otogara götürdüm, ben yolcu ettim… Yaşadığı şehre döndüğünde de telefonlaşmalarımız devam etti ve inceden inceye birbirimizden hoşlanmaya başladığımızı da itiraf etmeye başladık. İlişkimizin şöyle bir yönü vardı, o kendince çelişkilerle dolu tesettürlü bir kız, ben inancını yitirmiş, sol görüşlü ama sola zere faydası olmamış, içten içe de ilişkiler konusunda oldukça muhafazakar bir vatandaş. Seneler önce biten çok ciddi bir ilişkimden sonra, bir türlü dikiş tutturamamış aynı zamanda; ve kendimin de tasvip etmediği bir takım zevk-ü sefa alemlerine de sirayet etmiş biri. Bunu da ona anlatırdım, içimdeki vicdan azaplarını, kırdığım kalpleri, onun yanındayken daha iyi bir adam olduğumu. Onda dinmek istediğimi, sessizleşmek, durgunlaşmak istediğimi… Öte yandan, kendi hayatımı da bir nevi nezarethane hayatına benzetirdim ki, aileyle yaşamak, hep erkeklerden kurulu bir çevre, ve ancak o çevreden kaçarak kaçamak yaşadığım ilişkiler… Kısacası bu kız, soluk aldığım çok güzel bir ova, bozkır gibiydi. Durgun, sessiz…
İçimde bir takım korkular da vardı, ayrı şehirlerde yaşamak, birbirimizi yeterince tanımamak gibi… Bunu da ona sıkça belirtirdim, korkuyorum diye. Bu yüzden adını koyamıyorduk zaten ilişkinin. Derken, bir şekilde beni yaşadığı şehre çağırdı. Öğrenci evine… İşin aslı, korktum. Ama sevindim de. Korkumun sebebi evin fazlasıyla sosyal ortamı, sevincimin sebebi ise hatunumu görecek, onun yanında kalacak olmak…
Velhasılı oraya gittim. Gittiğimin gecesiyle bazı korkularım gerçek olmaya başladı. Otogardan, bir erkek arkadaşının arabasıyla beni aldılar. Arabada beş kişiyiz, 3 erkek, 2 kız. Bir ölüm sessizliği, kimsenin konuştuğu yok. Eve geldik, evde daha da kalabalıklaştık. 5 kız, 4 erkek olduk. Salona oturuldu, çaylar demlendi, muhabbet edilecek. Ancak, sürekli okudukları okulun festivalinden bahsediliyor, konuya müdahil olamıyorum… Aralarındaki ortak muhabbetten, esprilerden gidiyorlar. Yeni gelen adama yöneltilen sorular olur ya hani, onlar bile çok kısa, çok isteksiz gibi. Bilmiyorum, belki de ben böyle hissettim ama, sonuç olarak benim hatun da o insanlarla senelerdir tanıştığı için, benle pek ilgilenemiyor… Genelde o vatandaşların muhabbetine katılıp, o da gülüp eğleniyor falan. Velhasılı, sabaha kadar oturuldu. Çok sıkıldım, gerildim. Yatacağım odaya giderken, o geldi. Biraz konuşalım dedi. Yatağa oturduk.. Elini tuttum, dizine yattım. Daha çok başbaşa vakit geçirmek istediğimi söyledim. Giderken de, keşke beraber uyuyabilseydik dedim ama inanın bu bir teklif falan değildi. İçimden geçen, çok safça bir dilekti sadece. Gelecekte olmasını istediğim bir dilek...
Herneyse, ertesi gün başladı. Kahvaltı bilmemne derken, eve başka vatandaşlarda geldi. Daha da kalabalıklaştık. Bir yandan da benim hatun, erkek arkadaşlarıyla da benden daha samimi olduğu için korkunç kıskanıyorum. Rahatsız oluyorum. Zira el kol şakaları yapılıyor, vs. Biraz da benimki kapalı olduğundan, onda bir dokunulmamazlık arıyorum. Göremedikçe o hassasiyeti, daha da sıkılıyorum. Ortamdaki ortak muhabbet ise, aynı soyutlanmışlıkla sürüyor. Konuşabileceğim her konuya müdahil olmaya çalışıyorum, ama olmuyor. Hep ortak şeyleri konuşuyorlar. Öyle böyle yine akşam oluyor, ricam üzerine ufak bir şehir turu yapıyoruz başbaşa. Belki 1 saat sonra, yine çağırıyor arkadaşları. Arkadaşlarından birinde yemek yenecekmiş, oraya gidecekmişiz. İstemsizce kabul ediyorum, bir yandan hatuna memnuniyetsizliğimi dile getiriyorum. Daha çok başbaşa kalalım diyorum, bu şekilde seni tanıyamıyorum, ilişkimizin adını koyacak noktaya gelmemiz zorlaşıyor diyorum. O da sürekli daha çok ilgi göstereceğinden söz ediyor… Velhasılı o eve varıyoruz, yemek yeniyor. Daha dar bir masada, yine muhabbet başlıyor. Bu sefer daha sıcak bir muhabbet ediliyor derken, haydi pis yedili oynayalım diyorlar ki kart oyunlarını hiç sevmem, ve sembollerinin dahi ne anlama geldiğini bilmem. Öğretiriz diyorlar, mecbur kabul ediyorum. Topluluktaki çıban başı pozisyonundan korkuyorum. Neyse, öğretmeye çalışıyorlar, başlarını anlıyorum ama gittikçe kafam karışıyor, pes ediyorum. Siz oynayın, ben laptopta takılırım diyorum. Sözlük, facebook bilmemne derken, saat sabahın 06:30’u oluyor ve eve dönüyoruz. Evde 1 saat daha toplu muhabbet ediliyor, hatun hadi yatalım diyor. Ben yine biraz başbaşa kalır, dertleşiriz derken; direk kendi odasına yöneliyor. Çok moralim bozuluyor, biraz konuşalım diyorum, hastayım, yorgunum diyor. Odaya geçiyorum, hiç uykum yok. Hiç ilgi görmemişim, benim hatun değil herkes muhabbetinde, keyfinde, eğlencesinde ve korkunç yalnızım. Bir sms atıyorum, keşke kart oyunlarıyla yormasalardı seni diyorum. Söz veriyorum, daha çok ilgileneceğim kalan iki gün seninle diyor. Çocuk gibi ilgi beklemekten sıkıldım diyorum, izin ver geri döneyim, sende rahat et, senin de keyfini bozuyorum diyorum. Hayır seninle ilgilenmek istediğim için ilgileneceğim diyor. Ertesi günde aynı ortam yaşanacağını tahmin ettiğimden, istanbul’a geri dönmek fikriyle güne başlıyorum. Herkesten saatlerce erken uyandığım için, mutfakta mal mal kitap okuyor, sigara içiyorum. Hatun uyanıyor, geliyor. Çok erken uyandığımı anlayınca canı sıkılıyor, derdimi anlatıyorum. Bence bugün de benimle ilgilenemeyeceksin diyorum, arkadaşların sürekli etrafında olacak diyorum. Onlar fenerin maça gidecekler, oradan da festival geçecekler; sadece ikimiz kalacağız diyor. Bak bir terslik çıkarsa moralim çok bozulacak diyorum, izin ver gideyim diyorum. Hayır diyor. Kabul etmek zorunda kalıyorum. Arkadaşları maça gidiyorlar, pat yarım saat sonra kapı çalıyor. Gelen bayan arkadaşlarından biri. Aha diyorum içimden, dediğim oldu. Üçlü oturuyoruz bir müddet, hatunun gideceği yok. Cimbomluymuş zira. Sigara alma bahanesiyle evden çıkıyorum, dışarıda yürüyorum bir saat civarı. Arıyor, geliyorum diyorum. Geliyorum, mutfakta bu sefer 1 kişi daha var. Daha da canım sıkılıyor, odama geçiyorum. Tavana bakıyorum öyle, derken odaya geliyor. İçeri gelmeyecek misin diyor, biraz dinleneyim geleceğim diyorum. Yine gitmiyorum, tekrar geliyor. Arkadaşım çok ısrar etti, bugün de festivalin son günü; hadi festivale gidelim diyor. Çıldıracak gibi oluyorum, dalga mı geçiyorsun diyorum. Hani söz vermiştin diyorum, gelmem diyorum kesinlikle. Onun da gitmeyeceğini umuyorum. Arkadaşım iki hafta sonra memleketine gidecek, belki de hayatımız boyunca bir daha görüşemeyeceğiz, hem bu gece hayatımızda katılabileceğimiz son festival diyor. Kesin bir dille reddediyorum, o gitmeye karar veriyor. Yabancı bir evde yalnız kalmanın boktanlığı ve yıkınlığıyla kalakalıyorum ortada… Gitmeyeceğini ummak, ve gitmesi. Çok yıkıyor beni. Gidiyorlar. Ağlama raddesine geliyorum, ağlayamıyorum. Yazı yazıyorum, onun bilgisayarının göremyeceği bir klasöre koyuyorum. Bir nevi günlük gibi, anlık, tek günlük bir yazı… Odaya geçiyorum, kitap okuyorum. En sonunda geliyorlar. Tanımadığım iki erkekle birlikte. Hepsi 5’er yıllık arkadaşları, abileri, kardeşleriymiş. Neyse ki bu çocuklar biraz daha candan. Sabaha kadar muhabbet ediyoruz keyifsizliğime rağmen. En sonunda gidiyorlar. Ben, hatun ve evdeki diğer iki arkadaşı kalıyor sadece. Onlar da yatmış. Salona geçiyoruz, ben gidiyorum diyorum. Yat, uyu, dinlen; beraber kampüse de bir çıkalım, akşam gidersin diyor. Reddediyorum, biraz konuşalım, gideyim diyorum. Konuşuyoruz, durumu tartışıyoruz. Haksızlığını kabul ediyor, mahçup bir halde. Ama ilk gecenin sabahı, odasında başbaşa kaldığımızda; elini tutmamdan, dizine yatmamdan çok rahatsız olduğunu, bu yüzden de özel ilgi göstermekten korktuğunu ifade ediyor. Bunu niye baştan söylemedin diyorum, söyleyemedim diyor. Ayrıca ilişkimizin adı konulmadığından, arkadaşlarımın yanlış anlamasından korktum diyor. Arkadaşlarıyla ilişkisinden çok rahatsız olduğumu, başörtülü bir kıza bunların yakışmadığını söylüyorum, özgürsün diyorum; örtüyü çıkar istediğini yap ama başında örtü varsa hakkını ver diyorum, haklısın diyor… Dışarıda gezseydik diyorum, param yoktu diyor… Çok yorgun bir halde, uyudu uyuyacak ayrıca… Sıkıntılı muhabbetten ve hayalkırıklığından ikimiz de bunaldığımızdan, hadi diyorum gitmeden bir eğlenceli 5 dakika geçirelim. 5 dakika gülüyor, eğleniyoruz. Omzuma başını yaslıyor, uyuya kalıyor… Uyanıyor sonra, odama gidiyorum, giyiniyorum, hazırlanıyorum. Evden çıkıyorum, beni iletmesine izin vermiyorum. O da çok ısrar etmiyor…
Normalde sms’le her şeyi birbirine haber veren bir ikili olarak, otobüse bindiğimi falan haber vermiyorum. Çünkü kırgınım. Boğaz köprüsünü geçerken, sms geliyor. Haber vermediğimden sitem eden… Uykulu olduğunu bahane ediyorum. Bu sefer inince ben sms atıyorum, cevap akşam geliyor. Gözün aydın diye… Buna inanıyor musun diyorum, bilmem diyor. İğneliyor. Başarısız olduğuma dair bir şarkı sözüyle karşılık veriyorum, beni affet ne yaptığımı bilmiyordum minvalinde bir cevap veriyor… Hayalkırıklığından, yenilgiden bahsediyorum; daha da cevap gelmiyor… Tam 3 gün geçiyor. Facebook’ta sıkıntılı şeyler paylaşıyor, keşke gitmeseydin sözlerinden oluşan şarkılar vs… Herhalde bu kız beni özledi diyorum, arıyorum… Şoka uğruyorum, ben haklı olduğumu düşünürken, tamamen benim haksız olduğumu, ortamdaki herkesin keyfini kaçırdığımı, evdeki kimseyle selamlaşmadan ayrıldığımı, onu küçük düşürdüğümü, başbaşayken yaptıklarımla onu da kullanıp atmak istediğimi, ortamlarını beğenmediğimi, küçük gördüğümü, hayatına aşırı müdahele etmeye meyilli olduğumu, eğer benle olursa ileride de hep sorun yaşayacağımızı vs söylüyor. Daha tanışalı 2 ay olan bir adam, 5 senelik arkadaşlarıma ve başörtüme vs karışamaz diyor. Ve seni sevmiyorum diyor. İçime acaip oturuyor, Ben seni seviyorum diye bağırıyorum. Bu kadar çabuk karar verme diyorum. Verdim diyor. Arkadaş da mı kalamayacağız diyorum, Bilmiyorum, öfkem biraz geçsin diyor. Öfken geçince arkadaşlığı değil, beni sevip sevmediğini düşün diyorum. Tamam diyor. Dünden beri mal mal bekliyorum. Face listesinde hep online, bir şey yazmıyor. Msn’de online, bir şey yazmıyor… Çok kötü bir durumdayız…
Arkadaşlar, ben bu kızı herşeye rağmen seviyorum. İçimde acaip bir boşluğu doldurdu. Ama hareketleri çok dengesiz, bir yaptığı, bir ettiğini tutmuyor. Düşünsenize, hayatımda en haklı olduğumu düşündüğüm olayda, çok haksızmışım gibi bir tepki alıyorum misal; üstelik ben oradayken, o da bana hak verip, kendini suçlarken. Galiba arkadaşları onun için çok değerli olduğundan, onların dolduruşuna geldi. Belki haklı da…. Bende kendi duygularıma güvenemez oldum. Belki de haksızım diyorum. Size soruyorum, haklı olan kim? Ne yapmak gerek? Facede, msn’de online olup konşamamk çok kötü, ama gurursuzluk da etmek istemiyorum. Çünkü bir kere denedim gördüğünüz gibi telefon açmayı, ağzına geleni söyledi. Kız burçlara çok inanıyor, İkizler burcu. Ben inanmıyorum, Yay burcuyum…
Biliyorum ki bir çoğunuz, bu ilişki çoktan bitmiş, yürümez diyorsunuz. Üşenmeyip okursanız tabii, ama yürümesi için ne yapabilirim sizce? Ne yapılabilir? Aklım durmuş vaziyette… Tam da final dönemi, tez yazım dönemi olmamalıydı bu. Ama aklım ondan başka hiçbir şey düşünemiyor. Haklılığı, haksızlığı; olayları düşünüyorum sürekli. Ve mutlu olduğumuz zamanı düşündükçe kafayı yiyorum.
Bazılarınız aga internet ilişkisi zaten böyle olur falan diyeceksiniz, diyin abi. Haklısınız… Ama bu bir çaresizlik işte, böyle denk geldi. Alıştım ona. Onu unutmak istemiyorum, unutabileceğimi biliyorum…
Üşenmeyip okursanız, şimdiden sağolun…
0
oturdum okudum. fazla kasıyorsunuz gibi geliyor bana. o yazmıyorsa siz yazın, üstüne gidin meselenin, baktınız olmuyor uyuşmuyorsunuz demek ki yapacak bir şey yok yani. öyle çat diye bi iki ayda hemen hayatına bu derece müdahale etmek bence de garip, yok başörtülü kadına yakışmazmış yok kart oyunu banalmiş böyleymiş şöyleymiş.
0
hepsini okudum da hem ona inanamıyorum hem de bu kadar dramayı nasıl kaldırıyorsunuz ona da inanamıyorum.. oluruna bıraksanız, eğlenseniz.. belki öyle olsa daha iyi olacak.. olmuyorsa da zorlamayın ne bilim.. hem başka şehir hem başka kişilikler falan...
0
canım sıkılıyordu, üşenmedim okudum hepsini.
Bu ilişkide iki tarafın da suçu var %51'i sende. Hatunun kalbine giden yol arkadaşlarından geçiyor ilk etapta, sen kendini kızın arkadaşlarına sevdirememişsin ki...
sen evde yokken senin hakkında konuşulmuyor sanıyorsan yanılıyorsun, muhabbeti de söyleyeyim "lan ne uyuz adam yahu, her şeye muhalefet bik bik"
bu konuşmalar canım cicim aylarında bile kızın içinde yer eder, kendi içinde çelişkiler yaşamaya başlar.
yapacağın sahte de olsa güler yüzünü takınıp sempatik imajı çizmekti, konsere mi gidilecek git, kart oyunları sevmiyorsan da ortama uyum sağla.
kızın da suçu var, arkadaşları ile seni kaynaştırma işinde daha duyarlı olması lazımdı, muhabbete seni de katmak için çaba göstermesi lazımdı.
kafasındakinin de "hakkını" veremiyor gördüğüm kadarıyla, istediği için değil küçüklükten beri gördükleri yüzünden kendisini kasa kasa bu hale gelmiş.
yok abi yürümez bu ilişki, elini tutamayacağım, kucağında yatamayacağım, dudaklarına yapışamayacağım sevgili eksik olsun.
senin bir hatan daha var, yalnız kalma çabaların yanlış anlaşılmış kesinlikle. Böyle bir şey istiyorsan dile getirmeyecektin.
eski ilişilerinde olayların gelişme hızına göre yaşamak istemişsin ama kızın iivmesi düşük. sen emeklemeden koşmak istemişsin haliyle geri tepmiş.
şu dakkadan sonra barışsanız da büyüsü kaçmış afedersin bi boka benzemez.
ilk günler çok pis acıtıyor, sikindirik kral tv şarkıları bile sanki sana yazılmış gibi hissediyorsun, ottan boktan sözler sana anlamlı geliyor, için yanıyor, nefes alamayacak gibi oluyorsun.
koy götüne gitsin, denemişsin ama uyum sağlayamamışsınız. ısrar edersen hep senden gidecek bir şeyler ve tükeneceksin.
ne gerek var, git bütün sevgini, aşkını hak eden, karşılık veren birisine harca.
bitti.
Bu ilişkide iki tarafın da suçu var %51'i sende. Hatunun kalbine giden yol arkadaşlarından geçiyor ilk etapta, sen kendini kızın arkadaşlarına sevdirememişsin ki...
sen evde yokken senin hakkında konuşulmuyor sanıyorsan yanılıyorsun, muhabbeti de söyleyeyim "lan ne uyuz adam yahu, her şeye muhalefet bik bik"
bu konuşmalar canım cicim aylarında bile kızın içinde yer eder, kendi içinde çelişkiler yaşamaya başlar.
yapacağın sahte de olsa güler yüzünü takınıp sempatik imajı çizmekti, konsere mi gidilecek git, kart oyunları sevmiyorsan da ortama uyum sağla.
kızın da suçu var, arkadaşları ile seni kaynaştırma işinde daha duyarlı olması lazımdı, muhabbete seni de katmak için çaba göstermesi lazımdı.
kafasındakinin de "hakkını" veremiyor gördüğüm kadarıyla, istediği için değil küçüklükten beri gördükleri yüzünden kendisini kasa kasa bu hale gelmiş.
yok abi yürümez bu ilişki, elini tutamayacağım, kucağında yatamayacağım, dudaklarına yapışamayacağım sevgili eksik olsun.
senin bir hatan daha var, yalnız kalma çabaların yanlış anlaşılmış kesinlikle. Böyle bir şey istiyorsan dile getirmeyecektin.
eski ilişilerinde olayların gelişme hızına göre yaşamak istemişsin ama kızın iivmesi düşük. sen emeklemeden koşmak istemişsin haliyle geri tepmiş.
şu dakkadan sonra barışsanız da büyüsü kaçmış afedersin bi boka benzemez.
ilk günler çok pis acıtıyor, sikindirik kral tv şarkıları bile sanki sana yazılmış gibi hissediyorsun, ottan boktan sözler sana anlamlı geliyor, için yanıyor, nefes alamayacak gibi oluyorsun.
koy götüne gitsin, denemişsin ama uyum sağlayamamışsınız. ısrar edersen hep senden gidecek bir şeyler ve tükeneceksin.
ne gerek var, git bütün sevgini, aşkını hak eden, karşılık veren birisine harca.
bitti.
0
oha okudum :(
hacı sevmiş olabilirsin ama kız pek sana göre değil. daha kendini oturtamamış. en azından ben öyle net olmayan insanları sevmem. kızın muhafazakar-kapalı olmasına asla takılmıyorum. ama sana değer vermemiş. arkadaşlarıyla takılıp sana ilgi göstermiyorsa değer vermiyor işte. kızların anlaşılamayacak hareketleri oluyor arada ama bu onun gibi değil olmaz gibi kusura bakma. gün gelir sana pişmanım özledim falan derse dahi hiç güven olmaz. davranışlarını anlayamadığın kızdan kork hacı. seni istese dahi kendisi için isteyecek. ilişki dediğin çift taraflı olur. yani bu ilişki olmaz.
kusura bakma belki fazla umutsuzum ama bu ilişki olmaz sanki.
bak ben üşenmedim okudum üstüne bi de yazdım sen de oku :)
hacı sevmiş olabilirsin ama kız pek sana göre değil. daha kendini oturtamamış. en azından ben öyle net olmayan insanları sevmem. kızın muhafazakar-kapalı olmasına asla takılmıyorum. ama sana değer vermemiş. arkadaşlarıyla takılıp sana ilgi göstermiyorsa değer vermiyor işte. kızların anlaşılamayacak hareketleri oluyor arada ama bu onun gibi değil olmaz gibi kusura bakma. gün gelir sana pişmanım özledim falan derse dahi hiç güven olmaz. davranışlarını anlayamadığın kızdan kork hacı. seni istese dahi kendisi için isteyecek. ilişki dediğin çift taraflı olur. yani bu ilişki olmaz.
kusura bakma belki fazla umutsuzum ama bu ilişki olmaz sanki.
bak ben üşenmedim okudum üstüne bi de yazdım sen de oku :)
0
Hepsini okudum ben de. Bence haksız olan kişi kız. Hem sizi bir şekilde muhabbete dahil etmiyor, hem ilgisiz davranıyor. Yani sonuçta 15 yıllık arkadaşı değilsiniz ki sizi evde bırakıp gitsinler de size ayıp olmasın. Ayrıca ortada adı konmamış da olsa bir ilişki var, en çok vakti beraber geçirmeniz/geçirmek istemeniz kadar doğal bir şey yok. Bence yeteri kadar değer vermemiş, ya da bir şekilde vazgeçmeye çalışıp sizin de vazgeçmenizi sağlamaya çalışıyor olabilir.
@roket adam
Abi bence de iki ayda müdahale olmaz da, sanırım olaylardan sonra gelişen içgüdüsel tepki olarak olmuş öyle.
@roket adam
Abi bence de iki ayda müdahale olmaz da, sanırım olaylardan sonra gelişen içgüdüsel tepki olarak olmuş öyle.
0
okumadım. =/ naptın olm sen =/ ama bi zaman fırsatını bulup okuyacağım ve bu cevabı editleyeceğim. şimdi çok pis uykum var ama.
0
En az kız kadar sen de suçlusun panpa. Hadi kız bu gibi durumlara tecrübesiz, sen niye ortama adapte olamıyorsun? Gerekirse sessiz sakin oturmalı, ama ağırlığını da koymalısın.
Kız gitmiş gibi. Pek yapacak bir şey yok. Vur kaç deneyeceksin.
Kız gitmiş gibi. Pek yapacak bir şey yok. Vur kaç deneyeceksin.
0
güzel güzel okuyup sana hak vermek üzereyken başörtülü olduğu için söylediklerin yüzünden siktiri çektim esaslı. sen kimsin ki? nesin yani 3 günlük biri, ileriye atılmış ufak önemsiz bir çentik, nasıl bu hakkı bulabiliyorsun kendinde, sırf seninle ilgilenilmedi diye çocukça bir mızmızlıkla onu belli bir kalıbın içinde tutmaya çalışıyorsun? hatuna yerden göğe hak verdim ve helal olsun, demek hala böyle erkeğin önünde eğğilip bükülüp kişiliğinden kim olduğundan ödün vermeyenlerde varmış.
Sen onu sevmiyorsun arkadaşım tipik bir türk erkeği olarak kontrol edemediğini elinde tutmanın ateşiyle yanıyorsun. emin ol bu hatun sana biraz daha ilgili davransaydı bu kadar üstüne düşmeyecektin. umarım hatun senin ne olduğunu gördüğü halde değişirsin umuduyla geri gelmez. Değişmezsin çünkü.
Sen onu sevmiyorsun arkadaşım tipik bir türk erkeği olarak kontrol edemediğini elinde tutmanın ateşiyle yanıyorsun. emin ol bu hatun sana biraz daha ilgili davransaydı bu kadar üstüne düşmeyecektin. umarım hatun senin ne olduğunu gördüğü halde değişirsin umuduyla geri gelmez. Değişmezsin çünkü.
0
okudum hepsini ben de. şimdi kız neden haksız olduğunu düşünürken haklı olduğunu düşünmeye başladı demişsin, sen gittikten sonra bütün olanları arkadaşlarına anlatmış bu kız, onlar da bu sana sonradan söylediklerini söylemişler gaza gelmiş. bundan sonra da hep böyle olur bak, ilişkinin her ayrıntısını herkes bilebilir, tüm arkadaşlarına seninle olan her şeyi anlatabilir.
gelelim kim haklı, kim haksız evet kız seninle daha çok ilgilenmeliydi ama sen de biraz daha ortama ayak uydurabilmeliydin. kaleyi içten fethetmek diyoruz biz buna, arkadaşları seni sevseydi kız sana aşıktı şimdi ama olan olmuş bi kere. kıza karışmasan da iyiymiş ya neyse kısmet artık bence büyüsü kaçmış hakkaten boşver gitsin. boşveremiyorsan da bekle işte ama arama, kız ararsa konuşursanız artık akışına göre bakarsın.
gelelim kim haklı, kim haksız evet kız seninle daha çok ilgilenmeliydi ama sen de biraz daha ortama ayak uydurabilmeliydin. kaleyi içten fethetmek diyoruz biz buna, arkadaşları seni sevseydi kız sana aşıktı şimdi ama olan olmuş bi kere. kıza karışmasan da iyiymiş ya neyse kısmet artık bence büyüsü kaçmış hakkaten boşver gitsin. boşveremiyorsan da bekle işte ama arama, kız ararsa konuşursanız artık akışına göre bakarsın.
0
cok uzun olmasina ragmen ben de okudum, bir sekilde okuttu kendini yazi.
ön bilgi: erkegim, istanbulluyum.
ben de bir kac yerde "cinna monster" gibi tepkiler verdim ne yalan soyliyim.
tamam, arkadas ortaminda onun da biraz seni dahil etmesi gerekir belki ama, bilirsin ki yakin arkadaslar bir araya geldiklerinde bazen diger seyleri unuturlar ve anılardan, eski olaylardan konu acip guler eglenirler, hele kalabaliklarsa bu daha da fazla olur, seni unuttugu anlar ya da unuttugunu dusundugun anlar olacaktir zaten. ha, daha duyarli olabilir miydi? belki biraz. ama sen de sicakliginla, sohbetinle, bir sekilde dahil olabilirdin, bu insanin yapisiyla da paralel gidebilecek bir sey tabii. eger arkadaslarinin da gonlunu biraz fethedebilseydin, belki o gunler hem cok daha eglenceli gecerdi, hem de kizi cok olumlu etkilerlerdi ve sana daha yakin olup daha cok zaman ayirabilirdi.
basortu ile alakali kisimlarda sana hic katilmiyorum, gercekten onu bir kaliba sokmaya calisir bir tavrin olmus, ki bu kadar kisa zamanda gercekten bence buna hakkin yok. aslinda kisa / uzun zaman degil, genel olarak hakkin yok bence.
isin bundan sonraki kisminda cok ustune gitme derim. burclardan cok anlamam ama eger ikizler'e gore hareket edeceksek, ablam ustune gidilmesinden hic hoslanmaz meselea bir ikizler olarak : )
kaldi ki cok fazla bu isin muhabbetini yapmis cok fazla dramatik bir hale getirmissiniz, birakin iki taraf da nefes alsin, tekrar sana yazacaktir bir sure sonra zaten.
--
son edit: kizlari, hatta birak kizlari insanlari anlamak bazen cok zor. o yuzden burda yazan seylerden mantikli olanlari sizi anlatmayabilecegi ve ilac olamayacagi gibi, cok alakasiz cevaplar da gercekten de kizi anlatiyor olabilir. ve istedigin uzunlukta yaz, yine de onu senden iyi bilemeyiz, anlayamayiz, siz yasadiniz cunku. keske cok yakin dostuyla konusabiliyor olsan da sana ipuclari verse bu baglamda.
kolay gelsin. cok fazla kafana takma bunlari. sabahin 4unde bu kadar uzun bir sekilde bunlari yazdirabiliyosa sana kisa sureli tanidigin biri ve bu denli uzebiliyosa, ilerde cok agir seylere cok daha feci uzulebilir ve depresyona girebilirsin gibi geldi bana. aman diyim... hayat guzel, salla
ön bilgi: erkegim, istanbulluyum.
ben de bir kac yerde "cinna monster" gibi tepkiler verdim ne yalan soyliyim.
tamam, arkadas ortaminda onun da biraz seni dahil etmesi gerekir belki ama, bilirsin ki yakin arkadaslar bir araya geldiklerinde bazen diger seyleri unuturlar ve anılardan, eski olaylardan konu acip guler eglenirler, hele kalabaliklarsa bu daha da fazla olur, seni unuttugu anlar ya da unuttugunu dusundugun anlar olacaktir zaten. ha, daha duyarli olabilir miydi? belki biraz. ama sen de sicakliginla, sohbetinle, bir sekilde dahil olabilirdin, bu insanin yapisiyla da paralel gidebilecek bir sey tabii. eger arkadaslarinin da gonlunu biraz fethedebilseydin, belki o gunler hem cok daha eglenceli gecerdi, hem de kizi cok olumlu etkilerlerdi ve sana daha yakin olup daha cok zaman ayirabilirdi.
basortu ile alakali kisimlarda sana hic katilmiyorum, gercekten onu bir kaliba sokmaya calisir bir tavrin olmus, ki bu kadar kisa zamanda gercekten bence buna hakkin yok. aslinda kisa / uzun zaman degil, genel olarak hakkin yok bence.
isin bundan sonraki kisminda cok ustune gitme derim. burclardan cok anlamam ama eger ikizler'e gore hareket edeceksek, ablam ustune gidilmesinden hic hoslanmaz meselea bir ikizler olarak : )
kaldi ki cok fazla bu isin muhabbetini yapmis cok fazla dramatik bir hale getirmissiniz, birakin iki taraf da nefes alsin, tekrar sana yazacaktir bir sure sonra zaten.
--
son edit: kizlari, hatta birak kizlari insanlari anlamak bazen cok zor. o yuzden burda yazan seylerden mantikli olanlari sizi anlatmayabilecegi ve ilac olamayacagi gibi, cok alakasiz cevaplar da gercekten de kizi anlatiyor olabilir. ve istedigin uzunlukta yaz, yine de onu senden iyi bilemeyiz, anlayamayiz, siz yasadiniz cunku. keske cok yakin dostuyla konusabiliyor olsan da sana ipuclari verse bu baglamda.
kolay gelsin. cok fazla kafana takma bunlari. sabahin 4unde bu kadar uzun bir sekilde bunlari yazdirabiliyosa sana kisa sureli tanidigin biri ve bu denli uzebiliyosa, ilerde cok agir seylere cok daha feci uzulebilir ve depresyona girebilirsin gibi geldi bana. aman diyim... hayat guzel, salla
0
İlaç saatimi beklerken, ben de oturup oturdum hepsini.
Yani ne denir ki şimdi? Belki acı gelicek ama, bu kızı hayatında koyduğun mevkiye bir bak.
Bir de onun seni koyduğu mevkiye bak.
İstanbul'a gelmiş, ona çok güzel günler yaşatmışsın ya hani, sabahtan akşama kadar gezmişsiniz ya. Bir düşün, sana deseydi ki "Ben evde kalmak istiyorum, gezmeyelim." kırar mıydın?
"Arkadaşlarını çağır beraber takılalım" dese? "Kimseyi çağırma yalnız olalım" dese?
Asla kırmazdın. Ne derse desin, sırf 3 günlüğüne geldi, mutluluğu daim olsun diye her dediğini yapardın.
Ama o öyle değilmiş işte. Yok omuzuna yatıp elini tutmandan rahatsız olmuş falan, hepsi bahane bunların. Sen onu başının üstüne koymuşsun, o ise seni "hayatına renk katan küçük bir ayrıntı" olarak görmüş.
Müdahale boyutunda sinirlenmiş "karışamazsın arkadaşlarıma" demiş. Düşünsene sen bunu der miydin? Normalde senin söylediğin de anormal, senin haddine değil, ama kız açısından anormal olan da hem seni hayatında söz sahibi yapar gibi davranması, her an sms ile haber vermesi, hem de karışamazsın diyerek sınır koyması.
Sorun kızda değil yani dostum, sorun sende. Sorun senin fazla değer vermende. Ben de yaşadım internet aşkları, çok güzel günler de geçirdim, internetten aşk olmaz diye bir şey yok. Ama sizinkisi yüz yüze de olmaz.
O kız bu. Yanına gidip gördüğün, konuştuğun ve ortamında delirdiğin kişi o. Hayallerindeki insan değil, sadece sana güzel anlar yaşatmış bir hayal. Herşey bugün düzelse, yarın yine bozulacak. Diğer sene yine bozulacak belki de.
Zordur biliyorum ama, at gitsin biraz kafandan. Gözlerin görmeyince, aklın da ruhun da unutur zamanla.
Yine tek ilacın zaman. Onsuz ve ondan tek kelime haber almadan geçecek olan zaman.
Yani ne denir ki şimdi? Belki acı gelicek ama, bu kızı hayatında koyduğun mevkiye bir bak.
Bir de onun seni koyduğu mevkiye bak.
İstanbul'a gelmiş, ona çok güzel günler yaşatmışsın ya hani, sabahtan akşama kadar gezmişsiniz ya. Bir düşün, sana deseydi ki "Ben evde kalmak istiyorum, gezmeyelim." kırar mıydın?
"Arkadaşlarını çağır beraber takılalım" dese? "Kimseyi çağırma yalnız olalım" dese?
Asla kırmazdın. Ne derse desin, sırf 3 günlüğüne geldi, mutluluğu daim olsun diye her dediğini yapardın.
Ama o öyle değilmiş işte. Yok omuzuna yatıp elini tutmandan rahatsız olmuş falan, hepsi bahane bunların. Sen onu başının üstüne koymuşsun, o ise seni "hayatına renk katan küçük bir ayrıntı" olarak görmüş.
Müdahale boyutunda sinirlenmiş "karışamazsın arkadaşlarıma" demiş. Düşünsene sen bunu der miydin? Normalde senin söylediğin de anormal, senin haddine değil, ama kız açısından anormal olan da hem seni hayatında söz sahibi yapar gibi davranması, her an sms ile haber vermesi, hem de karışamazsın diyerek sınır koyması.
Sorun kızda değil yani dostum, sorun sende. Sorun senin fazla değer vermende. Ben de yaşadım internet aşkları, çok güzel günler de geçirdim, internetten aşk olmaz diye bir şey yok. Ama sizinkisi yüz yüze de olmaz.
O kız bu. Yanına gidip gördüğün, konuştuğun ve ortamında delirdiğin kişi o. Hayallerindeki insan değil, sadece sana güzel anlar yaşatmış bir hayal. Herşey bugün düzelse, yarın yine bozulacak. Diğer sene yine bozulacak belki de.
Zordur biliyorum ama, at gitsin biraz kafandan. Gözlerin görmeyince, aklın da ruhun da unutur zamanla.
Yine tek ilacın zaman. Onsuz ve ondan tek kelime haber almadan geçecek olan zaman.
0
ben de farklı bi açıdan yaklaşayım. Yay ve ikizler zıt burçtur. Sittin sene anlaşamayacağınıza emin ol.
0
sürekli kızarak, düşünerek, neden diye sorarak bir ilişki yürümüyor maalesef. gerçek sevgi karşılıksız olur ağa deseler de herkes emeğinin karşılığını sevgisinin değerini görmek ister.
ortak noktayı bulma adına bir şey yapmıyorsa, kızgınlığını dile getirirken karşıdakini nasıl en ağır şekilde yaralarım diye düşünüp "seni sevmiyorum" diyerek kapıyı kapatmışsa bundan bi bok olmaz arkadaşım.
sen haklısın ya da o haklı demek saçma olur bu noktada. ki sen zaten "içimdeki boşluğu doldurdu, her şeye rağmen onu istiyorum" derken kendini ele vermişsin. kız ne yaparsa kabulun. ilişki sürse de sen istediğin için sürecek. ama ipler hatunda olacak. 3 gün mutlu olup 33 gün huzursuz mutsuz mu olacaksın?
bırak allasen ya, bir yudum su içmek için musluktan doldurmak yerine dağa çıkayım orayı kazayım su bulayım içeyim bu arada susuzluğuma da dayanayım. hayat bu kadar uzun değil. zemzem mi mübarek ne uğraşıyosun...
ortak noktayı bulma adına bir şey yapmıyorsa, kızgınlığını dile getirirken karşıdakini nasıl en ağır şekilde yaralarım diye düşünüp "seni sevmiyorum" diyerek kapıyı kapatmışsa bundan bi bok olmaz arkadaşım.
sen haklısın ya da o haklı demek saçma olur bu noktada. ki sen zaten "içimdeki boşluğu doldurdu, her şeye rağmen onu istiyorum" derken kendini ele vermişsin. kız ne yaparsa kabulun. ilişki sürse de sen istediğin için sürecek. ama ipler hatunda olacak. 3 gün mutlu olup 33 gün huzursuz mutsuz mu olacaksın?
bırak allasen ya, bir yudum su içmek için musluktan doldurmak yerine dağa çıkayım orayı kazayım su bulayım içeyim bu arada susuzluğuma da dayanayım. hayat bu kadar uzun değil. zemzem mi mübarek ne uğraşıyosun...
0
hatun kişisi olarak düşünüyorum ve kızın o kadar insanı sürekli etrafında tutma çabası enteresan geldi. sanki bodyguard gibi evde sürekli insanların olması beni bile daralttı okurken. ayıp etmiş bence o kadar yol gitmişsin kendisi için en azından buna saygı duyup daha anlayışlı olabilirdi. madem bu kadar sıkıntısı vardı gitmek istediğinde neden engel oldu? bence bırak bu kızı sürekli bu gelgitlerle yaşanmaz. sana kızmı yok hacı? :)
0
hocam her ne kadar cinsel bir mevzu olmasa da cok acik ve net sen agir abazasin, hic kusura bakma. boyle bir insanla ugrasilir mi ? bildigin ayri tellerden caliyorsunuz, uzun sure ili$kiler de birbirini anlamadan olmaz ama siz daha 2 aylikta boyleyseniz...
bence uzun sure abaza kalmi$in bu bayanda i$ik gorunce gitmi$sin ve sende ali$kanlik olmu$ ayrilirsan yine abaza donemlerinde kalicaksin saniyorsun.
kendini du$unmuyorsan bizi du$un birak ayril, 1 sene boyunca hergun kavga edicegine 6 ay uzul daha iyi valla.
bence uzun sure abaza kalmi$in bu bayanda i$ik gorunce gitmi$sin ve sende ali$kanlik olmu$ ayrilirsan yine abaza donemlerinde kalicaksin saniyorsun.
kendini du$unmuyorsan bizi du$un birak ayril, 1 sene boyunca hergun kavga edicegine 6 ay uzul daha iyi valla.
0
sizin ilişkiniz internet ilişkisinden fazla olmuş evet orası doğru.. öncelikle kızın davranışlarıyla ilgili 2 tahminim var, ya kızın başka büyük bir problemi vardı, dengesiz hareketleri o yüzden. 2. ve asıl inandığım tahmin,sizden soğumuş ama bu konuyla ilgili kendi içinde bi çatışma yaşamış. bi tarafı size bok gibi davranarak sizi de soğutmaya çabalıyor, ama bir tarafı yine de sizden kopmak istemiyor. sonuncuda kopmak isteyen tarafı baskın çıkmış herhalde. sizden soğuyan birini tekrar aşık etme şansınız yok, büyük ihtimal boşlukta olduğunuz için ona bağlanmışsınız. onu unut gibi bir tavsiye vermek anlamsız ama siz de kendinizi soğutmaya çalışın, artık yapacaklarınız anlamsız.
0
senle o kadar ayrı dünyalarda bi kız ki. sen sakin içine kapalı dünyaya senin gibi bakabilecek bi kız aradın ve kızın başörtülü olması dolayısıyla bu beklentin çok arttı.
fakat karşında çok başka bir tür var belki de hiç rastlamadığın --> ortam kızı
aman diyim uzak dur karşılıksız aşk olayları maksimum 1-2 hafta içinde unutulur geçer. hiç uğraşıp daha da üzülme. sadece 1-2 hafta çok üzüleceksin o kadar. sana göre değil o kız. çok farklı telden çalıyo. ona hayatında gittiği yolda başarılar.
fakat karşında çok başka bir tür var belki de hiç rastlamadığın --> ortam kızı
aman diyim uzak dur karşılıksız aşk olayları maksimum 1-2 hafta içinde unutulur geçer. hiç uğraşıp daha da üzülme. sadece 1-2 hafta çok üzüleceksin o kadar. sana göre değil o kız. çok farklı telden çalıyo. ona hayatında gittiği yolda başarılar.
0
kiz bariz olgunlasmamis ya daha cok cocuk ve bu gidisle de kisisel gelisimini kolay kolay boyle bir arkadas ortami da etrafindayken tamamlayamaz. milletin lafiyla is yapan arkadaslarini bile en basit konuda reddedemeyen insanlardan. emin ol ki etrafindaki bir kac kisiye sizin iliski durumunuzu anlatmislardir ve cevresi kizi sonuna kadar hakli goruyordur bir de. bu kiz iliskiniz olsa bile 3. 4. yorumcular katarak devam eder. ya birak dostum cahil cuhela insanlarla ugrasma.
0
vauvv, uzunmuş ama okudum.
ilk aklıma takılan şu oldu söylemeden geçemeyeceğim, kusura bakma, türbanlı kızın nikahsız bir erkeğin (senin)omzuzna dizine yatması uygun görünürken erkek arkadaşlarıyla şakalaşması mı tuhaf geldi?
kız arkadaşlarına farklı bir kimlik çizmiş olabilir, erkek arkadaşıyla kalabalıkta rahat edemiyor olabilir, en önemlisi keşke beraber uyusaydık, diyerek niyetin ne olursa olsun çok yanlış bir cümle kurmuşsun. bu cümle hiçbir zaman samimi gelmez kadınlara. kızı korkutmuş olabileceğini düşünüyorum.
öte yandan, sen de arkadaşlarıyla frekansı tutturamamışsın, ortama uyum sağlayamamışsın ki normal birşey bu. sanırım gitmeden evvel biraz abarttın ve kızı gözünde büyüttün, ortam ise seni hayalkırıklığına uğrattı. kız da tutuk davranınca kırıldın.
ilişkinizde yürümeyecek bir durum yok, kız sanırım tecrübesiz ve biraz da çekingen/korkak. normaldir. biraz ara ver, zırt pırt arama yapışma kıza. birkaç gün sonra mesaj at, konuşalım ve karar verelim, diye. kabul ederse ara, sakince kendini ifade et. kızın türbanı bilmemnesi arkadaşlarına girme, zaten seni ilgilendirmez o onun sorunu. ama kıskandığını söyleyebilirsin. yaygara yapmadan konuş olgun bir şekilde youlna girer, diyorum. feysbuk saçmalığına göre de yorum yapma bence.
ilk aklıma takılan şu oldu söylemeden geçemeyeceğim, kusura bakma, türbanlı kızın nikahsız bir erkeğin (senin)omzuzna dizine yatması uygun görünürken erkek arkadaşlarıyla şakalaşması mı tuhaf geldi?
kız arkadaşlarına farklı bir kimlik çizmiş olabilir, erkek arkadaşıyla kalabalıkta rahat edemiyor olabilir, en önemlisi keşke beraber uyusaydık, diyerek niyetin ne olursa olsun çok yanlış bir cümle kurmuşsun. bu cümle hiçbir zaman samimi gelmez kadınlara. kızı korkutmuş olabileceğini düşünüyorum.
öte yandan, sen de arkadaşlarıyla frekansı tutturamamışsın, ortama uyum sağlayamamışsın ki normal birşey bu. sanırım gitmeden evvel biraz abarttın ve kızı gözünde büyüttün, ortam ise seni hayalkırıklığına uğrattı. kız da tutuk davranınca kırıldın.
ilişkinizde yürümeyecek bir durum yok, kız sanırım tecrübesiz ve biraz da çekingen/korkak. normaldir. biraz ara ver, zırt pırt arama yapışma kıza. birkaç gün sonra mesaj at, konuşalım ve karar verelim, diye. kabul ederse ara, sakince kendini ifade et. kızın türbanı bilmemnesi arkadaşlarına girme, zaten seni ilgilendirmez o onun sorunu. ama kıskandığını söyleyebilirsin. yaygara yapmadan konuş olgun bir şekilde youlna girer, diyorum. feysbuk saçmalığına göre de yorum yapma bence.
0
hacı bahane bu kızın dedikleri. yok dizine yatmandan rahatsız olmuş falan.
kusura bakma ama senin kızın karşısında öyle mızmızlanmaman gerekiyordu. bir kere rahatsızlığını söyledikten sonra bir daha yapınca hadi eyvallah demen gerekiyordu ki akıllansın. yoksa aman boşver affeder nasılsa diye içinden geçirip seni sallar tabi.
sen oraya onun için gitmişsin ve en önemlisi o seni çağırmış. seninle tabiki ilgilenmesi gerekiyordu. yok festival falan onlar da bahane.
benzer bir kıza rastlamış olarak tavsiyelerim;
-bir şey yazma. o sana yazdığında da yok şundan şundan hatalısın muhabbetine girme ki savunmaya geçmesin. sen haklısın zaten, hatalı olan o buna göre davran.
-sabit ol, ağırlığını koy. hadi eyvallah diyebil sana saygısızlık yapılınca. yok şunu yapmıyorsun falan diye drama yapma. evet drama istiyorsun bu belli inkar etme boşuna.
-eğer aranız düzerlirse hemen düzelme, hemen öyle iyi canım cicim falan diye davranma.
kızı tanıdığım kadarıyla tavsiyelerim bunlar, yanılıyorumdur belki. ama sen işin özünü kavra, ona göre davran işte.
kusura bakma ama senin kızın karşısında öyle mızmızlanmaman gerekiyordu. bir kere rahatsızlığını söyledikten sonra bir daha yapınca hadi eyvallah demen gerekiyordu ki akıllansın. yoksa aman boşver affeder nasılsa diye içinden geçirip seni sallar tabi.
sen oraya onun için gitmişsin ve en önemlisi o seni çağırmış. seninle tabiki ilgilenmesi gerekiyordu. yok festival falan onlar da bahane.
benzer bir kıza rastlamış olarak tavsiyelerim;
-bir şey yazma. o sana yazdığında da yok şundan şundan hatalısın muhabbetine girme ki savunmaya geçmesin. sen haklısın zaten, hatalı olan o buna göre davran.
-sabit ol, ağırlığını koy. hadi eyvallah diyebil sana saygısızlık yapılınca. yok şunu yapmıyorsun falan diye drama yapma. evet drama istiyorsun bu belli inkar etme boşuna.
-eğer aranız düzerlirse hemen düzelme, hemen öyle iyi canım cicim falan diye davranma.
kızı tanıdığım kadarıyla tavsiyelerim bunlar, yanılıyorumdur belki. ama sen işin özünü kavra, ona göre davran işte.
0
çay demlenirken okudum. cevapları okumadım.
ycve gönüllü dergus. koy gtüne gitsin derim. zamanında benimde vardı böyle dengesiz bir ilişkim. ilişkim değil de, ilişkideki insan aşırı dengesizdi. ben de seviyorum her türlü nazına katlanırım şeklinde davrandım. 1.5 yıl boyunca kız ağzıma sıçtı. sonuçta bitti. dönüp baktığmda , hayatımın en sefil yıllarını geçirdiğimi görüyorum. dediğin gibi karaktersizleşme/gurursuzlaşma noktasına geliyor bir süre sonra böyle ilişkiler karşı taraf dengesiz ise eğer. zira o böyle davrandıkça, sen ona daha bir ilgi gösterip daha bir sevmeye başlayacaksın, o da iyice zıvanadan çıkacak. olan sana olacak. şimdiden bazı şeylere pişman görünüyorsun ileride daha daha pişman olacağın şeyler yaşarsın böyle devam edersen.
ne kadar seversen sev, bir şekilde kurtulmaya çalış. okuyormuşsun daha, son senen herhalde, bk etme herşeyi. daha çok seveceğin biri elbet çıkacak karşına.
ycve gönüllü dergus. koy gtüne gitsin derim. zamanında benimde vardı böyle dengesiz bir ilişkim. ilişkim değil de, ilişkideki insan aşırı dengesizdi. ben de seviyorum her türlü nazına katlanırım şeklinde davrandım. 1.5 yıl boyunca kız ağzıma sıçtı. sonuçta bitti. dönüp baktığmda , hayatımın en sefil yıllarını geçirdiğimi görüyorum. dediğin gibi karaktersizleşme/gurursuzlaşma noktasına geliyor bir süre sonra böyle ilişkiler karşı taraf dengesiz ise eğer. zira o böyle davrandıkça, sen ona daha bir ilgi gösterip daha bir sevmeye başlayacaksın, o da iyice zıvanadan çıkacak. olan sana olacak. şimdiden bazı şeylere pişman görünüyorsun ileride daha daha pişman olacağın şeyler yaşarsın böyle devam edersen.
ne kadar seversen sev, bir şekilde kurtulmaya çalış. okuyormuşsun daha, son senen herhalde, bk etme herşeyi. daha çok seveceğin biri elbet çıkacak karşına.
0
hepsini okudum. öncelikle gurur yapma, msnden vs yaz. bence bir şey yazacak mısın diye de her yerden online oluyor. sıkarım, bunaltırım vs diye düşünme, yaz. düşün dedim tamam dedi, onun yazmasını bekliycem deme.
kız senle ilgilenememiş, arkadaşlarıyla ilgilenmiş. sen de arkadaşlarının ortamına müdahil olamamışsın, sorun olmuş. büyütmüş olayı kız. yok mahçup oldum da bilmem ne.
bence kıza yaz, zaten yazmazsan gün geçtikçe daha geç kaldığınız aradan zaman geçtiğini düşüneceksiniz, artık yazmak için geç dyeceksiniz, pişman olacaksınız(ikiniz de) o yüzden en kısa zamanda yaz. eğer konuşmak istemese zaten senin yazmana fırsat verecek biçimde online olmaz her yerde. o yüzden yaz.
türban, solcu vs ayrımına hiç girmiyorum. bence hiç önemi yok. ne hissettiğiniz önemli. şu ana kadar, bu hislerin sizi sarması sürecinde önemi olmadıysa bunun sonrasında da olmamalı bence.
konuştuğunuzda (ki en kısa zamanda konuş! şimdi online ise şimdi) şu türbanlı olduğu halde erkek arkadaşlarıyla el şakası vs olayına girmesi senin dizlerine yatınca çekinmesi olayını sakın söyleme bence. bu şekilde karşılaştırarak söyleme. yalnızca içinden gelerek yaptığını farklı bir niyetin olmadığını açıkla.
bence en çok dizlerine yatmasısna ve sonrasında yanında uyusam mı ne demişsin ona takılmış. normal gör bunu. çok fazla görüşmediniz, art niyetin olabilir mi diye tedirgin olabilir. aslında öyle olmadığını açıkla. kafasındaki tereddütler yok olsun.
araya zamanı sokma, tek diyeceğim bu. yaşadıklarına kendimden pay biçtim. ve zamanı sokma araya diyorum.
kız senle ilgilenememiş, arkadaşlarıyla ilgilenmiş. sen de arkadaşlarının ortamına müdahil olamamışsın, sorun olmuş. büyütmüş olayı kız. yok mahçup oldum da bilmem ne.
bence kıza yaz, zaten yazmazsan gün geçtikçe daha geç kaldığınız aradan zaman geçtiğini düşüneceksiniz, artık yazmak için geç dyeceksiniz, pişman olacaksınız(ikiniz de) o yüzden en kısa zamanda yaz. eğer konuşmak istemese zaten senin yazmana fırsat verecek biçimde online olmaz her yerde. o yüzden yaz.
türban, solcu vs ayrımına hiç girmiyorum. bence hiç önemi yok. ne hissettiğiniz önemli. şu ana kadar, bu hislerin sizi sarması sürecinde önemi olmadıysa bunun sonrasında da olmamalı bence.
konuştuğunuzda (ki en kısa zamanda konuş! şimdi online ise şimdi) şu türbanlı olduğu halde erkek arkadaşlarıyla el şakası vs olayına girmesi senin dizlerine yatınca çekinmesi olayını sakın söyleme bence. bu şekilde karşılaştırarak söyleme. yalnızca içinden gelerek yaptığını farklı bir niyetin olmadığını açıkla.
bence en çok dizlerine yatmasısna ve sonrasında yanında uyusam mı ne demişsin ona takılmış. normal gör bunu. çok fazla görüşmediniz, art niyetin olabilir mi diye tedirgin olabilir. aslında öyle olmadığını açıkla. kafasındaki tereddütler yok olsun.
araya zamanı sokma, tek diyeceğim bu. yaşadıklarına kendimden pay biçtim. ve zamanı sokma araya diyorum.
0
kız senden sonra arkadaşlarına senin hakkında bir brifing vermiş ve arkadaşları sen iyi bile olsan seni kötüleyip kendisini gaza getirmişler.şimdi oda bu gazla beraber salak saçma seyler yapmakta. bence şu anda hiç uğraşma zamanı geldiğinde laflarını bir bir edeceksin çünkü...
0
işimin gücümün arasına denk geldi, ama okudum. çünkü samimi kasmışsın aferin.
az ve öz ve oldukça öylesine:
- ben de yay burcuyum. konuyla ilgili değil.
- ne sen solcusun ne o tesettürlü, bu bakımdan birbirinize çok benziyorsunuz.
- ama dünyalarını birbirinize o kadar da uzak. onun için kat ettiğin mesafeleri hiçe sayarak deliler gibi ortam yapması, ortamlara akması sopalık olmuş. sopalık amiyane tabirle tabii. şiddete bulaşma kardeş. bu nezaket algısıyla ilişkili bir durum. insanın kendisi için gelen bir insanı üstelik yabancı olduğu o çevrede böyle yalnız ve çaresiz bırakması, insanlığının ölçüsünü anlamamıza da yardım eder. eskiler ilk intiba son intibadır der, tamamen katılmasam da hayat çok kez kanıtlamıştır. tecrübeyle sabittir. sana bunu layık gören bir kız. bunu düşün. birinden soğumak için tek başına dev etki. ayrıca sosyalleşmeyi böyle kanıksamış bir hanım kızla ben de mutsuz olurdum. yaylar biraz ilgi arsızı oluyor sanırım.
- normal hayata dön, bırak şu internet sevdalarını. gerçek hayata karış, gerçek insanların arasına karış. desem de bildiğini okuyacaksın. o halde,
- acı çekmek güzeldir, insanı olgunlaştırır. ilerde ne saçmaymış lan dersin.
az ve öz ve oldukça öylesine:
- ben de yay burcuyum. konuyla ilgili değil.
- ne sen solcusun ne o tesettürlü, bu bakımdan birbirinize çok benziyorsunuz.
- ama dünyalarını birbirinize o kadar da uzak. onun için kat ettiğin mesafeleri hiçe sayarak deliler gibi ortam yapması, ortamlara akması sopalık olmuş. sopalık amiyane tabirle tabii. şiddete bulaşma kardeş. bu nezaket algısıyla ilişkili bir durum. insanın kendisi için gelen bir insanı üstelik yabancı olduğu o çevrede böyle yalnız ve çaresiz bırakması, insanlığının ölçüsünü anlamamıza da yardım eder. eskiler ilk intiba son intibadır der, tamamen katılmasam da hayat çok kez kanıtlamıştır. tecrübeyle sabittir. sana bunu layık gören bir kız. bunu düşün. birinden soğumak için tek başına dev etki. ayrıca sosyalleşmeyi böyle kanıksamış bir hanım kızla ben de mutsuz olurdum. yaylar biraz ilgi arsızı oluyor sanırım.
- normal hayata dön, bırak şu internet sevdalarını. gerçek hayata karış, gerçek insanların arasına karış. desem de bildiğini okuyacaksın. o halde,
- acı çekmek güzeldir, insanı olgunlaştırır. ilerde ne saçmaymış lan dersin.
0
okudum kardeşim. cevap veriyorum; bırak abi sen bu kızın peşini. kız daha genel bir kişilik oturtamamış...sende kendimi gördüm bu arada ya...=//
bir de genel bir tavsiye vereyim; çok arkadaşı olan insandan korkacaksın arkadaş. çok sosyal olan insandan ürkeceksin. bunu bilir bunu söylerim.
bir de genel bir tavsiye vereyim; çok arkadaşı olan insandan korkacaksın arkadaş. çok sosyal olan insandan ürkeceksin. bunu bilir bunu söylerim.
0
@roket adam
üstüne gitmek, daha da soğutmaz mı? çok istiyorum konuşmayı, aramayı ama aramayla alakalı
tek tecrübemin sonunda, ağzına geleni söylemesi aramamanın daha doğru olduğunu
düşündürüyor...
@ok by,
ben de aynı şekilde düşünüyorum.
@kim lan bu,
acı ama, haklı gibisin... dediklerin büyük oranda doğru, ama sahteciliği istemedim be
üstad. hatunun dizine yattığında da söyledim, sana hiç yalan söylemeyeceğim dedim. içimdeki
herşeyi bileceksin vs, dedim. zira bu kaçıncı deneme, artık adam gibi olsun dedim bazı
şeyler; sonuç ortada malesef. bana da olmayacakmış gibi geliyor artık... arar diyenlerin
sözlerine inanmak istiyor insan, ama aramayacak gibi.
@eipcack
inanmak istemiyorum inatla ama öyle haklısın ki sende. iyice arabesk moda bağladık, acı
gerçekler hesabı...
@thor odinsson
benim tepkilerim, biraz içgüdüsel oldu. yalnız kaldıkça, daha da gözüme batmaya başladı
herşey. yoksa, arkadaşlarına falan karışan bir tip değildim ki, ona daha önce de defalarca
keşke istanbul'da olsaydın, ayrı şehirlerden korkuyorum vs demişimdir..
@superapple
aynen öyle, sessiz kalmayı düşünüyorum. diğer türlü gittikçe değerim, kıymetim düşecek. onu
gösterdi bana davranışlarıyla, ama kaybedersem çok canım sıkılacak, bu şimdiden belli. bu
arada iyiden iyiye burçlara inandırmaya başladı bu mevzular. bu arada hatun, tam bir gıcık
ikizlerim işte falan diye de dem vurmuştur defalarca. duygusal olmadığını falan belirtirdi
ara ara...
@avrasya
yukarıda da söylediğim gibi, benim de olacağına dair bir inancım kalmadı ama duygukar işte.
doğru demişsin, dost acı söyler misali. seni sevmiyorum diyen insana ne yapabilirsin ki?
yüzde yüz ben haksız olsam dahi, behzat amirimin dediği gibi; "insan sevdiğine ikinci şansı
verir"...
@ataturkiye
dostum, birebir diyaloglarda gayet rahattım. siyasi mevzularda, ya da ortak konularda gayet
konuştum bende. ama benle hiç alakası olmayan, ortak yaşanmışlıklar üzerine konuşulan
şeylerde ne diyebilirsin ki?
@cinna monster,
sanırım sen de hatunsun. başörtü mevzunda söylediklerim, durulacak, güvenilir bir liman
arayışımın bir nevi somut tezahürünü onda görmemdi. evet, bunu müslümanlıkta, tesettürde
aramak belki temelden yanlıştı ancak, görüntüde gösterdiği hassasiyeti evdeyken de beklemiş
olmam çok şey mi? lakin, illa ki bunu daha 2 aylık adamken söylemek çok yanlıştı, kabul
ediyorum. ama stratejist davranamadım işte, yalan söylemek istemedim. ne yapayım? ilgi
konusunda ise, evet; belki şu an ki kadar kafama takmayacaktım yaşananları ama herşey çok
daha güzel olacaktı. bir ilişki yaşıyor olacaktık, öyle değil mi? ve ben bana bir yanlış
yapılmadığı müddetçe, bu ilişkiyi sonsuza kadar sürdürme ve kendi düzensiz hayatımdan da
vazgeçme umudunu taşıyordum. bilemiyorum...
@ekaterina
inşallah arar abi, ne diyeyim. sen de haklısın.
@la traviata
başörtü ve arkadaşlar konusu, yukarıda dediğim gibi. hakkım olmadığını idrak ediyor
gibiyim. ama yine de az ilgilendi benle, beni ortama dahil etme çabası düşük oldu vs. vs.
vs.. tekrar sana yazacaktır diyorsun, bu tip şeyler mutlu ediyor beni. hele işte şu
konuşmamızda, "görüşürüz" diye kapatması. tükürüğe şükür demek değilse eğer, arar diye
bende umuyorum ama...
@burberry
doğru söze ne denir? iyi yazmışsın, güzel yazmışsın. kalemine sağlık, geçmiş olsun ayrıca
dostum. velhasılı, şu fazla değer verme olayı aslında kronik bir noktaya geliyor. hayatıma
onlarca hatun girdi, nedense hep böyle sorunlu olanlarına çok değer verdim. zevk-ü sefa
diye söz ettiğim hatunlarsa, belki çok daha değer verecek insanlardı bana, ama ben onlara
değer vermedim. belki de tanrının tokatları bunlar, bilemiyorum ki.
@spreadyourwings
burçlar hakikaten bu kadar etkili mi? neden?
@numan,
hakikaten, tek bir taraf istiyor diye ilişki olmaz. ve telefonu kapatmak isterken kırıcı
olma çabasını bende sezdim. hele ki, kapatmak istiyorum ders çalışacağım deyip, şu an
kapatırsan bok gibi hissedeceğim, bunun hiç önemi yok mu dediğimde; hayır ya ben iyi
hissetmek istiyorum, senin nasıl hissettiğin beni ilgilendirmez vs. demesi..
@dutturudunya
kız var, 1 aya yine bulunur bir şeyler, lakin artık bir durak olsun istedim be arkadaş.
yeter dedim, daha fazla kirlenmeden burada soluk al. hatta herşey yolunda gitsin de, evlen
anasını satayım. her ne kadar bir erkekte olsam, skor çok olsun çabasında değilim. sıkıldım
artık hayatıma girip çıkan, onlarca hatundan. şehrin her köşesinde, başka bir hatunla
saçmasapan hatıralar birikti. artık gezerken rahatsız oluyorum, kendi maneviyatımı
yitiriyorum. bu son durak çabasının ters tepmesi zaten, iyiden iyiye yıktı ya ruh halimi.
@kreider
abazanlık konusu şöyle, ciddiye almadığım ve içten içe kendimi rahatsız eden hatunlarım
oldu. hatta daha 3 hafta önce, bu hatunla daha hiç buluşmamışken dahi vardı. arasıra
buluşur, insani bir takım hormonları; "yalancı duygular"ın arkasına saklayıp giderirdik. bu
hatuna kafayı takmamın sebebi, bilmiyorum. bu kadar soruna rağmen, seviyorum, özlüyorum o
eski durumu. iyi olduğumuz anları vs... abazanlık var mı? duygusal anlamda olabilir ama
cinsel anlamda vs, yok emin ol... zaten ondan böyle şeylerde beklemedim asla.
@chickensoup
kızın ailesiyle çok ciddi problemleri olduğu doğru. arkadaş ortamıyla alakalı problemleri d
var aslında... hatta, bana sıkça bazı arkadaşlarının dedikodusunu yapar, bu ortamdan artık
rahatsız olduğunu vs, bahsederdi. belki ben de o önyargıyla sevemedim adamları, şimdiyse
tam zıttı davranıyor. kafayı yememek elde değil. nihayetinde sevmiyorum deme noktasına
gelindi işte...
@tuzak kurdu
unutma konusu umarım dediğin kadar rahat olur. ama ben birlikte olalım isterdim.
@madworld
öyle düşündüğüm için kıza anlattım bu duyguları son sabah, ama elime geçeni görüyorsun.
@african rain,
çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan,
hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir
cevap korkutuyor beni.
@hikmetkaraman
söylediklerin ciddi anlamda mantıklı. bende bir noktada eyvallah dedim zaten. normalde onun
dersine de girip, öyle gidecektim. ama ters tepmesi şaşırttı beni. şimdi aramayayım
diyorum, yine ters tepecek diye korkuyorum anasını satayım... drama arzusu var mı? öyle
görünüyor sanırım, vardır illa ki. mutsuzluğa alışan bir bünye, aşırı mutluluğa gelemedi
belki de ve yine bok etti herşeyi.
@yavuzku
+rep. haklısın :) ama dayı, dedim ya... çok yoruldum be, vallahi billahi çok yoruldum
artık. 87'liyim ben, bazılarınızdan çok küçük, bazılarınızdan da büyüğümdür herhalde ama
liseden beri o kadar çok şey yaşadım ki. ruhum aşırı yoruldu abiler. umut denen duygu ise
tamamen hırpalandı.
@girls in coma,
anladığım kadarıyla sende hatunsun. ve online ise yaz diyorsun. e peki, bu zamana kadar
yaşadığım ve hep tam tersi işleyen tecrübeler ne olacak? bugüne kadar hep dediğin gibi
yaptım, yazdım ve yazdıkça değerim düştü. bilenler bilir, seveni s.... s...ni, severler
diye bir laf vardır. hep bu söze uygun düştü yaşadıklarım. şimdi evet seviyorum, ama
içimden geldiği davranıp sürekli arasam, yazsam; tiksinmeyecek mi? soğumayacak mı? ulan ne
yapışık adammış demeyecek mi sence?
@andromedus
zamanı nasıl gelecek hacı?
@esrefoldu
aynı şeyi dedim. beni dahi davet etmemen gerekiyor normalde dedim. hatta el ele
tutuşmamamız gerekiyor dedim, vs vs vs... birde doğru nedir, onu bir bilsem.
@lazarus
zaten o arada kalmışlık yedi bitirdi ikimizi de... burçlara bende inanmam, öte yandan;
kendi duygularıma inancım kalmadı. ben haklıydım diyorum, şimdi sizde konuştukça ulan
galiba kız haklı diyorum. ne yapacağımı iyice şaşırmaktayım. o dünyaların benzemesi,
kültürel anlamda farklarımız olsa da bizi birbirimize baya bir yakınlaştırmıştı... ne
bileyim..
@bu nick tam yirmi alti karakter
eyvallah, ne diyeyim...
ve genel manada,
yukarıdaki cevaplar herkese verilmiş cevaplardır aynı zamanda. yani kişiye özel değil... şu
an bir gelişme yok arkadaşlar, hatunla aynı anda online oluyoruz. yazmıyorum, o da
yazmıyor. aradığı, sorduğu da yok... kafamdan daha aptalca fikirler geçmeye başladı, bir
çiçek alıp yaşadığı şehre habersiz gidip, bir kafeye davet edip adam akıllı bir ilan-ı aşk
etmek ve yaşananlardaki hataların, bence ondan daha değerli olmadığını. onu sevdiğimi, ama
bir ilişki yaşayacaksak, sadece ben seviyorum diye olmasını istemediğimi falan söylemek
gibi... ayrıca, arkadaşlarının aslında hiçbirinden kişisel olarak nefret etmediğim için,
ama toplu ortamda beni yanlış tanıdıkları için her birine faceden özel bir şeyler yazmak,
en azından yemeklerini yiyip, evlerinde kaldığım için bir helallik istemek istiyorum ki
kesinlikle "ben aslında iyi biriyim lan, sevin beni" minvalinda olmayacak...
fikirlerinize açığım hala canlar, ve şunu gördüm ki; duyuru ve sözlük bir aile gibiymiş.
psikoloğum bu kadar yardımcı olmadı bana... hepinize tek tek, ve gönülden; çok ama çok
teşekkür ediyorum... müthiş bir şey bu gördüğüm. keşke o da bu kadar ilgi gösterebilseydi,
bir zamanlar gösterdiği gibi...
üstüne gitmek, daha da soğutmaz mı? çok istiyorum konuşmayı, aramayı ama aramayla alakalı
tek tecrübemin sonunda, ağzına geleni söylemesi aramamanın daha doğru olduğunu
düşündürüyor...
@ok by,
ben de aynı şekilde düşünüyorum.
@kim lan bu,
acı ama, haklı gibisin... dediklerin büyük oranda doğru, ama sahteciliği istemedim be
üstad. hatunun dizine yattığında da söyledim, sana hiç yalan söylemeyeceğim dedim. içimdeki
herşeyi bileceksin vs, dedim. zira bu kaçıncı deneme, artık adam gibi olsun dedim bazı
şeyler; sonuç ortada malesef. bana da olmayacakmış gibi geliyor artık... arar diyenlerin
sözlerine inanmak istiyor insan, ama aramayacak gibi.
@eipcack
inanmak istemiyorum inatla ama öyle haklısın ki sende. iyice arabesk moda bağladık, acı
gerçekler hesabı...
@thor odinsson
benim tepkilerim, biraz içgüdüsel oldu. yalnız kaldıkça, daha da gözüme batmaya başladı
herşey. yoksa, arkadaşlarına falan karışan bir tip değildim ki, ona daha önce de defalarca
keşke istanbul'da olsaydın, ayrı şehirlerden korkuyorum vs demişimdir..
@superapple
aynen öyle, sessiz kalmayı düşünüyorum. diğer türlü gittikçe değerim, kıymetim düşecek. onu
gösterdi bana davranışlarıyla, ama kaybedersem çok canım sıkılacak, bu şimdiden belli. bu
arada iyiden iyiye burçlara inandırmaya başladı bu mevzular. bu arada hatun, tam bir gıcık
ikizlerim işte falan diye de dem vurmuştur defalarca. duygusal olmadığını falan belirtirdi
ara ara...
@avrasya
yukarıda da söylediğim gibi, benim de olacağına dair bir inancım kalmadı ama duygukar işte.
doğru demişsin, dost acı söyler misali. seni sevmiyorum diyen insana ne yapabilirsin ki?
yüzde yüz ben haksız olsam dahi, behzat amirimin dediği gibi; "insan sevdiğine ikinci şansı
verir"...
@ataturkiye
dostum, birebir diyaloglarda gayet rahattım. siyasi mevzularda, ya da ortak konularda gayet
konuştum bende. ama benle hiç alakası olmayan, ortak yaşanmışlıklar üzerine konuşulan
şeylerde ne diyebilirsin ki?
@cinna monster,
sanırım sen de hatunsun. başörtü mevzunda söylediklerim, durulacak, güvenilir bir liman
arayışımın bir nevi somut tezahürünü onda görmemdi. evet, bunu müslümanlıkta, tesettürde
aramak belki temelden yanlıştı ancak, görüntüde gösterdiği hassasiyeti evdeyken de beklemiş
olmam çok şey mi? lakin, illa ki bunu daha 2 aylık adamken söylemek çok yanlıştı, kabul
ediyorum. ama stratejist davranamadım işte, yalan söylemek istemedim. ne yapayım? ilgi
konusunda ise, evet; belki şu an ki kadar kafama takmayacaktım yaşananları ama herşey çok
daha güzel olacaktı. bir ilişki yaşıyor olacaktık, öyle değil mi? ve ben bana bir yanlış
yapılmadığı müddetçe, bu ilişkiyi sonsuza kadar sürdürme ve kendi düzensiz hayatımdan da
vazgeçme umudunu taşıyordum. bilemiyorum...
@ekaterina
inşallah arar abi, ne diyeyim. sen de haklısın.
@la traviata
başörtü ve arkadaşlar konusu, yukarıda dediğim gibi. hakkım olmadığını idrak ediyor
gibiyim. ama yine de az ilgilendi benle, beni ortama dahil etme çabası düşük oldu vs. vs.
vs.. tekrar sana yazacaktır diyorsun, bu tip şeyler mutlu ediyor beni. hele işte şu
konuşmamızda, "görüşürüz" diye kapatması. tükürüğe şükür demek değilse eğer, arar diye
bende umuyorum ama...
@burberry
doğru söze ne denir? iyi yazmışsın, güzel yazmışsın. kalemine sağlık, geçmiş olsun ayrıca
dostum. velhasılı, şu fazla değer verme olayı aslında kronik bir noktaya geliyor. hayatıma
onlarca hatun girdi, nedense hep böyle sorunlu olanlarına çok değer verdim. zevk-ü sefa
diye söz ettiğim hatunlarsa, belki çok daha değer verecek insanlardı bana, ama ben onlara
değer vermedim. belki de tanrının tokatları bunlar, bilemiyorum ki.
@spreadyourwings
burçlar hakikaten bu kadar etkili mi? neden?
@numan,
hakikaten, tek bir taraf istiyor diye ilişki olmaz. ve telefonu kapatmak isterken kırıcı
olma çabasını bende sezdim. hele ki, kapatmak istiyorum ders çalışacağım deyip, şu an
kapatırsan bok gibi hissedeceğim, bunun hiç önemi yok mu dediğimde; hayır ya ben iyi
hissetmek istiyorum, senin nasıl hissettiğin beni ilgilendirmez vs. demesi..
@dutturudunya
kız var, 1 aya yine bulunur bir şeyler, lakin artık bir durak olsun istedim be arkadaş.
yeter dedim, daha fazla kirlenmeden burada soluk al. hatta herşey yolunda gitsin de, evlen
anasını satayım. her ne kadar bir erkekte olsam, skor çok olsun çabasında değilim. sıkıldım
artık hayatıma girip çıkan, onlarca hatundan. şehrin her köşesinde, başka bir hatunla
saçmasapan hatıralar birikti. artık gezerken rahatsız oluyorum, kendi maneviyatımı
yitiriyorum. bu son durak çabasının ters tepmesi zaten, iyiden iyiye yıktı ya ruh halimi.
@kreider
abazanlık konusu şöyle, ciddiye almadığım ve içten içe kendimi rahatsız eden hatunlarım
oldu. hatta daha 3 hafta önce, bu hatunla daha hiç buluşmamışken dahi vardı. arasıra
buluşur, insani bir takım hormonları; "yalancı duygular"ın arkasına saklayıp giderirdik. bu
hatuna kafayı takmamın sebebi, bilmiyorum. bu kadar soruna rağmen, seviyorum, özlüyorum o
eski durumu. iyi olduğumuz anları vs... abazanlık var mı? duygusal anlamda olabilir ama
cinsel anlamda vs, yok emin ol... zaten ondan böyle şeylerde beklemedim asla.
@chickensoup
kızın ailesiyle çok ciddi problemleri olduğu doğru. arkadaş ortamıyla alakalı problemleri d
var aslında... hatta, bana sıkça bazı arkadaşlarının dedikodusunu yapar, bu ortamdan artık
rahatsız olduğunu vs, bahsederdi. belki ben de o önyargıyla sevemedim adamları, şimdiyse
tam zıttı davranıyor. kafayı yememek elde değil. nihayetinde sevmiyorum deme noktasına
gelindi işte...
@tuzak kurdu
unutma konusu umarım dediğin kadar rahat olur. ama ben birlikte olalım isterdim.
@madworld
öyle düşündüğüm için kıza anlattım bu duyguları son sabah, ama elime geçeni görüyorsun.
@african rain,
çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan,
hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir
cevap korkutuyor beni.
@hikmetkaraman
söylediklerin ciddi anlamda mantıklı. bende bir noktada eyvallah dedim zaten. normalde onun
dersine de girip, öyle gidecektim. ama ters tepmesi şaşırttı beni. şimdi aramayayım
diyorum, yine ters tepecek diye korkuyorum anasını satayım... drama arzusu var mı? öyle
görünüyor sanırım, vardır illa ki. mutsuzluğa alışan bir bünye, aşırı mutluluğa gelemedi
belki de ve yine bok etti herşeyi.
@yavuzku
+rep. haklısın :) ama dayı, dedim ya... çok yoruldum be, vallahi billahi çok yoruldum
artık. 87'liyim ben, bazılarınızdan çok küçük, bazılarınızdan da büyüğümdür herhalde ama
liseden beri o kadar çok şey yaşadım ki. ruhum aşırı yoruldu abiler. umut denen duygu ise
tamamen hırpalandı.
@girls in coma,
anladığım kadarıyla sende hatunsun. ve online ise yaz diyorsun. e peki, bu zamana kadar
yaşadığım ve hep tam tersi işleyen tecrübeler ne olacak? bugüne kadar hep dediğin gibi
yaptım, yazdım ve yazdıkça değerim düştü. bilenler bilir, seveni s.... s...ni, severler
diye bir laf vardır. hep bu söze uygun düştü yaşadıklarım. şimdi evet seviyorum, ama
içimden geldiği davranıp sürekli arasam, yazsam; tiksinmeyecek mi? soğumayacak mı? ulan ne
yapışık adammış demeyecek mi sence?
@andromedus
zamanı nasıl gelecek hacı?
@esrefoldu
aynı şeyi dedim. beni dahi davet etmemen gerekiyor normalde dedim. hatta el ele
tutuşmamamız gerekiyor dedim, vs vs vs... birde doğru nedir, onu bir bilsem.
@lazarus
zaten o arada kalmışlık yedi bitirdi ikimizi de... burçlara bende inanmam, öte yandan;
kendi duygularıma inancım kalmadı. ben haklıydım diyorum, şimdi sizde konuştukça ulan
galiba kız haklı diyorum. ne yapacağımı iyice şaşırmaktayım. o dünyaların benzemesi,
kültürel anlamda farklarımız olsa da bizi birbirimize baya bir yakınlaştırmıştı... ne
bileyim..
@bu nick tam yirmi alti karakter
eyvallah, ne diyeyim...
ve genel manada,
yukarıdaki cevaplar herkese verilmiş cevaplardır aynı zamanda. yani kişiye özel değil... şu
an bir gelişme yok arkadaşlar, hatunla aynı anda online oluyoruz. yazmıyorum, o da
yazmıyor. aradığı, sorduğu da yok... kafamdan daha aptalca fikirler geçmeye başladı, bir
çiçek alıp yaşadığı şehre habersiz gidip, bir kafeye davet edip adam akıllı bir ilan-ı aşk
etmek ve yaşananlardaki hataların, bence ondan daha değerli olmadığını. onu sevdiğimi, ama
bir ilişki yaşayacaksak, sadece ben seviyorum diye olmasını istemediğimi falan söylemek
gibi... ayrıca, arkadaşlarının aslında hiçbirinden kişisel olarak nefret etmediğim için,
ama toplu ortamda beni yanlış tanıdıkları için her birine faceden özel bir şeyler yazmak,
en azından yemeklerini yiyip, evlerinde kaldığım için bir helallik istemek istiyorum ki
kesinlikle "ben aslında iyi biriyim lan, sevin beni" minvalinda olmayacak...
fikirlerinize açığım hala canlar, ve şunu gördüm ki; duyuru ve sözlük bir aile gibiymiş.
psikoloğum bu kadar yardımcı olmadı bana... hepinize tek tek, ve gönülden; çok ama çok
teşekkür ediyorum... müthiş bir şey bu gördüğüm. keşke o da bu kadar ilgi gösterebilseydi,
bir zamanlar gösterdiği gibi...
0
evet burç olayı etkili. Hele bi de buna inanan bi kızlaysan sırf zıt burç olduğunuzu bildiği için bile sinir olur sana. Tabi burç mevzusunu bırakacak olursak olmaz olamaz sizin bu ilişkiniz. Kendi kültür ve mantığına uygun onbinlerce kızdan birini seçmelisin ;)
0
abi gitme diyeceğim gideceksin biliyorum. eğer bu kadar değerliyse yap o zaman. yapmazsan aklında kalacak, pişman olacakmışsın gibi geliyor bana. ama bunu yaptıktan sonra kendini biraz geriye çek ve bekle. ona düşünme şansı ver.
0
ya ben sana sürekli yaz yapış demiyorum ki. şu an düşünme sürecinde değil mi bu kız? evet öyle. yaz, ne düşündüğünü sor. kendini açıkla, yaptıklarındaki amacı, düşündüklerini anlat. sonra da hala aynı fikirde olup olmadğını sor. açık yürekli davran. ve konuşma sonunda ondan haber bekleyeceğini söyle. ben istiyorum sen de istiyorsan devam edelim, seni bekliyorum de ve bekle. eskilerden pay biçip aynısı başıma gelecek diye düşünme. her insan farklı, her ilişki farklı bir deneyim. sen kendini açıkladıktan sonra geri dönüş alamıyorsan üstelemenin alemi yok. kendini açıkladın, olursa olur, olmadıysa olmaz. kendi değerini düşürmezsin. kimseye yalvarmıyorsun. istediğin şeye bir şans veriyorsun. bu açıdan bak. yapmadıklarına daha çok pişman oluyor insan.
0
Aga belliki bu iş her türlü sana kaçacak, bari erkenden kurtulda fazla kalın olmasın.
Kırıcı olmadım umarım.
Kırıcı olmadım umarım.
0
"çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan, hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir cevap korkutuyor beni".
olumsuz cevap da gelebilir tabii ki bunu göze alacaksın. korkunun ecele çaresi yok, olmazsa da olmaz zır zır ağlayacak halin yok, istemiyorsa önündeki maçlara bakacaksın evladım. not: hatunum.
olumsuz cevap da gelebilir tabii ki bunu göze alacaksın. korkunun ecele çaresi yok, olmazsa da olmaz zır zır ağlayacak halin yok, istemiyorsa önündeki maçlara bakacaksın evladım. not: hatunum.
0
kanaray
Bir intihar edip ölen adam var,bir de intihar edip ölemeyen adam da var (misal 5. kattan atlar olmez)ve buna oldurmeyen allah oldurmuyor işte de deriz.sorum şu ki;intihar edip olen adam,eğer hiç intihar etmeseydi yani o karari vermeseydi,yaşamina devam mi edecekti.cevap evetse ozaman sen ne yaparsan
Bir intihar edip ölen adam var,bir de intihar edip ölemeyen adam da var (misal 5. kattan atlar olmez)ve buna oldurmeyen allah oldurmuyor işte de deriz.sorum şu ki;intihar edip olen adam,eğer hiç intihar etmeseydi yani o karari vermeseydi,yaşamina devam mi edecekti.cevap evetse ozaman sen ne yaparsan yap vaden gelmeden ölemiyorsundur ve çok saçma olur.cevap hayirsa(yani adam intihar etmeyince de ölecekse)ulan bu daha saçma zaten ölecek adam niye oyle birşey yapip aci çeksin ki...bilmem anlatabildim mi?
0
öldürmeyen allah öldürmüyor. akacak kan damarda durmaz biraz halk ağzı biraz kültürün teslimiyetçiliğin etkisi. yoksa tam olarak öyle değil
intihar edenin ölüp ölmeyeceği fizik ve beden kurallarına bağlı. düşme mesafesi. düştükten sonra vücudunun aldığı hasar vb. yani ölüp ölmeyeceği önceden yazılı olmasına bağlı değil... şöyle ki önceden yazılı olan kısmı allahın kudretiyle geçmişi ve geleceği bilmesiyle ilgili.
anı yaşayan insan kendi kararları ve evrendeki kurallara göre hayatını şekillendirir
intihar edenin ölüp ölmeyeceği fizik ve beden kurallarına bağlı. düşme mesafesi. düştükten sonra vücudunun aldığı hasar vb. yani ölüp ölmeyeceği önceden yazılı olmasına bağlı değil... şöyle ki önceden yazılı olan kısmı allahın kudretiyle geçmişi ve geleceği bilmesiyle ilgili.
anı yaşayan insan kendi kararları ve evrendeki kurallara göre hayatını şekillendirir
0
panpa kaderi soruyorsun galiba?
bir sey kaderde yazildigi icin gerceklesmez, gerceklesecegi icin kaderde yazilidir.
kader aldatmacasi bi bakima.
bir sey kaderde yazildigi icin gerceklesmez, gerceklesecegi icin kaderde yazilidir.
kader aldatmacasi bi bakima.
0
yani daha açik ifadeyle;insan kendi ölüm gününü kendi iradesiyle değiştirebilir mi?
0
intihar edip de ölüyorsa bu onun vadesi böle gelmiş ömrü bitmiş demek değildir. intihar edecekken vazgeçti ama ardından bi kazaya kurban gitti öldü bu vadedir sanırım.
0
değiştiremez, belirleyebilir.
kader denilen şeye inanıyorsanız ve o an 7. katın balkonundan atlamaya karar verip, sonra vazgeçip, sonra tekrar balkona çıkıp, kendinizi sarkıtmanız, sonra yine vazgeçmeniz, sonra yeniden balkona çıkıp bir sigara yakıp, atlamaktan kesin olarak vazgeçmişseniz, sizin kaderinizde de o an aynen bunları yapacağınız yazılıdır. "kader" bu kadar detaycıdır, yer yer insanı maymun bile edebilir. kısacası, inanıyorsanız eğer, kitap her zaman kazanır.
7 kattan atlarsanız ölürsünüz. 2. kattan atlarsanız bacaklarınız kırılır. intihar ritüeliyle zemin kattan atlarsanız, zihnen tedavi görmeniz gerekir. bu kadar basit.
kader denilen şeye inanıyorsanız ve o an 7. katın balkonundan atlamaya karar verip, sonra vazgeçip, sonra tekrar balkona çıkıp, kendinizi sarkıtmanız, sonra yine vazgeçmeniz, sonra yeniden balkona çıkıp bir sigara yakıp, atlamaktan kesin olarak vazgeçmişseniz, sizin kaderinizde de o an aynen bunları yapacağınız yazılıdır. "kader" bu kadar detaycıdır, yer yer insanı maymun bile edebilir. kısacası, inanıyorsanız eğer, kitap her zaman kazanır.
7 kattan atlarsanız ölürsünüz. 2. kattan atlarsanız bacaklarınız kırılır. intihar ritüeliyle zemin kattan atlarsanız, zihnen tedavi görmeniz gerekir. bu kadar basit.
0
değiştiremez diyorsan intihar etmenin saçmaliği ortaya çikiyor.zaten olacak birşeyi kendi eliyle yapmiş oluyor..ama anladiğim kadariyla dediğin o da zaten kaderinde yaziyor diyorsun dolayisiyla intihar etse de etmesede o vakit olecek ama intihar etmiş olacaği kaderde yaziyor.oyle mi? dogru mu anladim?
0
"değiştiremez" dememin sebebi, zaten belli olmayan bir şey üzerinde değişiklik yapılamayacak olması. (kişisel görüş) o yüzden "belirleyebilir" dedim.
inananlar için, evet, kaderinde intihar ederek ölmek ya da ölümden kurtulmak yazılıdır. eyleme dökülen ve dökülecek her şey kaderde yazılıdır. senin kaderinde şu an bunu da okumak yazılıymış mesela. benimkinde de bunu yazmak. kaderlerimiz yazılı diyalog kurmamızı istiyor!
inanmayanlar için, intihar etmek seçim, ölmek veya ölmemek de fizik kuralları ve şans ile alakalıdır.
inananlar için, evet, kaderinde intihar ederek ölmek ya da ölümden kurtulmak yazılıdır. eyleme dökülen ve dökülecek her şey kaderde yazılıdır. senin kaderinde şu an bunu da okumak yazılıymış mesela. benimkinde de bunu yazmak. kaderlerimiz yazılı diyalog kurmamızı istiyor!
inanmayanlar için, intihar etmek seçim, ölmek veya ölmemek de fizik kuralları ve şans ile alakalıdır.
0
şahsi fikrime göre o vakit adamın ölme vaktidir. sadece kendi eliyle kendini ölüme atmıştır. eğer atmasaydı yine ölecekti. çünkü ölümü o vakite yazılmış. ölümü o ana yazılmamışsa zaten intihar etse de ölmeyecekti. burada ölüm vakti değil ölümü allah'ın izin verdiği kurallar içinde gerçekleşmesi var. intihar ettiğin için cehennemde azap göreceksin.
0
insanın bir iradesi vardır. bir şeyi yapıp yapmamak senin elindedir fakat senin neyi yapacağın, neyi seçeceğin kaderde yazılıdır. (kadere göre)
yani eğer intihar edip ölmüşsen muhtemelen bu da kaderde yazılıdır. ama sonuçta kendi canına kıymak günah diyeceksin ki evet burada ben de işin içinden çıkamıyorum panpa. =)
edit: biraz düşündüm de o zaman da bu günahı işleyeceğin kaderde yazılıdır. günahkar olacağın belirlenmiş değildir, sadece senin onu seçeceğin bilinir ve yazılıdır. evet, böyle çözdüm ben kendimce.
yani eğer intihar edip ölmüşsen muhtemelen bu da kaderde yazılıdır. ama sonuçta kendi canına kıymak günah diyeceksin ki evet burada ben de işin içinden çıkamıyorum panpa. =)
edit: biraz düşündüm de o zaman da bu günahı işleyeceğin kaderde yazılıdır. günahkar olacağın belirlenmiş değildir, sadece senin onu seçeceğin bilinir ve yazılıdır. evet, böyle çözdüm ben kendimce.
0
kader insanlarin hayattaki kotu secimlerine, kotu sanslarina ve beceriksizlik/tembelliklerine buldugu bahanedir. hadi bakalim.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
osmanlı türkçesi dersinden farklı olarak el yazısı ile yazılmış diplomatik metinleri okuma bilimi olarak biliyordum bunu ben. (tarih bölümlerinde var mesela bu ders) ama bazı yerlerde osmanlı türkçesi ile aynı denmiş. bu ne kadar doğrudur? osmanlı türkçesi dersi almış biri osmanlı paleografyası almı
osmanlı türkçesi dersinden farklı olarak el yazısı ile yazılmış diplomatik metinleri okuma bilimi olarak biliyordum bunu ben. (tarih bölümlerinde var mesela bu ders) ama bazı yerlerde osmanlı türkçesi ile aynı denmiş. bu ne kadar doğrudur? osmanlı türkçesi dersi almış biri osmanlı paleografyası almış olarak kabul edilebilir mi? yoksa direkt dersin adı "osmanlı paleografyası" mı olmak durumunda?
0
normalde osmanlıca alan birisi peleografya almış sayılamaz, sayılmamalı. birbirinden tamamen ayrı şeyler. zaten osmanlıca almadan paleografya da alamazsın.
0
Katiyyen Osmanlı Türkçesi dersi Osmanlı Paleografya dersi demek değildir. İki dersin muhtevası birbirinden epeyce farklar göstermektedir. Osmanlı Türkçesi dersi veyahut yanlış bilinen söylemi ile Osmanlıca Dersi bir gramer dersidir. Bu derste alfabe ve kelime yapıları öğretilmektedir. Ve bu derste umumiyyetle el yazısı eserler değil matbu olarak ifade edilen matbaa eserleri okutulmaktadır. Oysa ki Paleografya dersinde Osmanlı bürokrasisinde ve teşkilatında kullanılan belge cinsleri fermanlar beratlar tuğralar mühürler vs gibi konular işlenmektedir. Ayrıca bu derste matbu eserler değil en az yedi el yazısı çeşidi ve bu el yazıları ile kaleme alınmış vesikaların okunması öğretilir.
0
@culpa
ben de öyle düşünmekteydim zaten.
@lunatic
ya osmanlı türkçesi dersinin muhtevasını bilmiyorsun ya da ben çok farklı bir ekolden aldım bu dersi. biz el yazısı yazma eserler de okuduk, fermanlar da okuduk. ama işte dersin adının paleografya olmamasından kaybediyor sanırım.
ben de öyle düşünmekteydim zaten.
@lunatic
ya osmanlı türkçesi dersinin muhtevasını bilmiyorsun ya da ben çok farklı bir ekolden aldım bu dersi. biz el yazısı yazma eserler de okuduk, fermanlar da okuduk. ama işte dersin adının paleografya olmamasından kaybediyor sanırım.
0
bilmem kaç kere aldım bu dersi. bi ismini öğrenememişim de osmanlıca diye yanlış biliyorum hala. :)) failatun failatun failun :))
bizim paleografya dersinde mezar taşı bile okutuyorlardı inanır mısınız :)
bizim paleografya dersinde mezar taşı bile okutuyorlardı inanır mısınız :)
0
@culpa
inanırım inanırım =) bizde öyle bir şey yoktu gerçi ama ben yine de zevkine okuyordum mezar taşlarını. bendeki de salaklık =)
inanırım inanırım =) bizde öyle bir şey yoktu gerçi ama ben yine de zevkine okuyordum mezar taşlarını. bendeki de salaklık =)
0
Sorduğunuz soruya bilgilendirmek maksadı ile cevap verdim lakin anlaşılan siz yazdıklarıma nazar-ı dikkat ile incelemeyip kendi usunuzda mevcud olan bilgileri savunuyorsunuz. Benim bu bilgileri buraya yazmamdan maksad merakınızı gidermekti aksine tartışmak değil. Ben daha evvel yazdığım yazıdada umumiyyet ile matbu okunduğunu yazmıştım el yazısı eserlerin hiç bir şekilde okunmadığını değil. Eğer bu bilgilerde yeterli gelmedi ise Prof. dr. Tayyip GÖKBİLGİN hocanın Osmanlı Paleografyası kitabını veyahut Prof.Dr. Mübahat KÜTÜKOĞLU hocanın Osmanlı Belgelerinin Dili adlı kitabını temin edersen dersin muhtevasının ne şekilde olduğunu göreceksiniz...
0
@the lunatic genelde bu konularda yazmayı sevmem ama dayanamayıp yazıyorum.
bizzat benim ve @bu nick tam yirmi altı karakter'in bahsi geçen derslerden epeyce aldığımız, bahsi geçen matbu ve el yazısı belgeleri okuyabildiğimiz belli iken ilkokul öğrencisine anlatır gibi anlatmanız çok ilginç.
böyle 70-80 yaşında arşivden çıkmayan bir görevli gibi ders vermeniz ve ilginç ağdalı bir dil kullanmanız da bambaşka.
paleografya dersinde ne öğretildiğini öğrenmek için profesörlerin kitaplarını okumaya gerek yok. internette çok az bir araştırma ile öğrenilebilir. bunun uzmanı olmak isteyen iste okuluna gider.
bizzat benim ve @bu nick tam yirmi altı karakter'in bahsi geçen derslerden epeyce aldığımız, bahsi geçen matbu ve el yazısı belgeleri okuyabildiğimiz belli iken ilkokul öğrencisine anlatır gibi anlatmanız çok ilginç.
böyle 70-80 yaşında arşivden çıkmayan bir görevli gibi ders vermeniz ve ilginç ağdalı bir dil kullanmanız da bambaşka.
paleografya dersinde ne öğretildiğini öğrenmek için profesörlerin kitaplarını okumaya gerek yok. internette çok az bir araştırma ile öğrenilebilir. bunun uzmanı olmak isteyen iste okuluna gider.
0
lol
Peygamberin isminin türkçe yazım kurallarına göre Muhammet olduğunu neden kimse kabullenemiyor?İkinci olarak,kabullenemeyen insana nasıl bir açıklama yaparsak tatmin olur?
Peygamberin isminin türkçe yazım kurallarına göre Muhammet olduğunu neden kimse kabullenemiyor?
İkinci olarak,
kabullenemeyen insana nasıl bir açıklama yaparsak tatmin olur?
İkinci olarak,
kabullenemeyen insana nasıl bir açıklama yaparsak tatmin olur?
0
muhammed arapça olduğu için mi?
evet özel isim de olabilir. alttaki şahsa katılıyorum.
evet özel isim de olabilir. alttaki şahsa katılıyorum.
0
neden kimse kabullenemiyor olacak, yanlış yazmışsın.
latios +1, kabullenememe gibi bi durum yok Arapça özel isim sonuçta ve fonetiği gereği arapçada d sesi veriyor. Sırf Türkçe yazım kurallarına uyacak diye fonetiği bozamazsın. Misal David 'e Davit demek gerekir.
latios +1, kabullenememe gibi bi durum yok Arapça özel isim sonuçta ve fonetiği gereği arapçada d sesi veriyor. Sırf Türkçe yazım kurallarına uyacak diye fonetiği bozamazsın. Misal David 'e Davit demek gerekir.
0
Çünkü isim d harfiyle bitiyor, t ile bitmiyor. Kabullenecek veya reddedecek bir durum söz konusu değil, aslı neyse o...
0
özel isimler değişmez. Kavramlaşmadığı sürece
Mesela, Karl Marx yazılır adamdan bahsederken, doğrusu budur. Ama Marksizm yazarsın Marxizm yerine çünkü artık kavramlaşmıştır,
Mesela, Karl Marx yazılır adamdan bahsederken, doğrusu budur. Ama Marksizm yazarsın Marxizm yerine çünkü artık kavramlaşmıştır,
0
www.kitapyurdu.com
Şu kitabın içeriğinden sorumlu olduğumuz derste bunu tartışmıştık ama nedenini hatırlamıyorum. Sınav sorusuydu hatta, Muhammet yazıp dersten geçmiştim.
Bir de çok pis bi tabulaştırma var ASLI NEYSE O diye bahseden arkadaşlara ricam, murad, mesud, mehmed. Bunların aslı ne peki? Neden T ile bitiriyoruz Türkçe isim olarak?
Şu kitabın içeriğinden sorumlu olduğumuz derste bunu tartışmıştık ama nedenini hatırlamıyorum. Sınav sorusuydu hatta, Muhammet yazıp dersten geçmiştim.
Bir de çok pis bi tabulaştırma var ASLI NEYSE O diye bahseden arkadaşlara ricam, murad, mesud, mehmed. Bunların aslı ne peki? Neden T ile bitiriyoruz Türkçe isim olarak?
0
sorunun cevabı
"insan yanlış bilgiyi kabul etmez."
birde doğru olduğundan o kadar eminmiş gibi yazman yok mu?
"insan yanlış bilgiyi kabul etmez."
birde doğru olduğundan o kadar eminmiş gibi yazman yok mu?
0
kabullenmeyene şöyle bir açıklama yapabilirsin;
çünkü türkçe'de kelime sonunda b,c,d, g harfleri olmaz. arkadaşlar ismin arapça olduğundan dem vurmuşlar yalnız arapça'daki muhammed tam olarak "muhammed" şeklinde telaffuz edilmediği için "muhammed" şeklinde yazılmıyor.
bu tip adlar artık türkçeleşmiş adlardır. bu adları david gibi adlarla karşılatırmak çok yanlış. türk milleti yüzyıllardır islam medeniyeti içinde olduğu için isimleri de o medeniyetten seçmişlerdir. fakat bu demek değildir ki aynısı ile almışlardır isimleri. türkçe'nin kurallarına uydurmuşlardır eninde sonunda. bu arada özel isim savunmasını yapanlar ve isminde türkçe karakter bulunanlar amerika'Da yaşamaya kalkarlarsa görürler özel ismi. ö'lerin noktaları gider, i'ler ı olur, ş ler "sh" olur. bkz: elıf shafak
ahmet
muhammet
vs vs.
bunlar doğrudur.
özel isim teorisine bir an için inansaydık "mustafa" ismindeki t harfi yerine farklı bir harf kullanmak durumunda kalırdık, çünkü arapça'daki mustafa'nın t si sat ile yazılır. şöyle bişey olabilirdi belki "mous~tapha" olabilirdi ancak ~ işareti t nin üzerinde olmak kaydıyla. onu yapamadım, evet =)
çünkü türkçe'de kelime sonunda b,c,d, g harfleri olmaz. arkadaşlar ismin arapça olduğundan dem vurmuşlar yalnız arapça'daki muhammed tam olarak "muhammed" şeklinde telaffuz edilmediği için "muhammed" şeklinde yazılmıyor.
bu tip adlar artık türkçeleşmiş adlardır. bu adları david gibi adlarla karşılatırmak çok yanlış. türk milleti yüzyıllardır islam medeniyeti içinde olduğu için isimleri de o medeniyetten seçmişlerdir. fakat bu demek değildir ki aynısı ile almışlardır isimleri. türkçe'nin kurallarına uydurmuşlardır eninde sonunda. bu arada özel isim savunmasını yapanlar ve isminde türkçe karakter bulunanlar amerika'Da yaşamaya kalkarlarsa görürler özel ismi. ö'lerin noktaları gider, i'ler ı olur, ş ler "sh" olur. bkz: elıf shafak
ahmet
muhammet
vs vs.
bunlar doğrudur.
özel isim teorisine bir an için inansaydık "mustafa" ismindeki t harfi yerine farklı bir harf kullanmak durumunda kalırdık, çünkü arapça'daki mustafa'nın t si sat ile yazılır. şöyle bişey olabilirdi belki "mous~tapha" olabilirdi ancak ~ işareti t nin üzerinde olmak kaydıyla. onu yapamadım, evet =)
0
çünkü yazılışı Muhammed. özel isim olduğu için de Türkçe'de de Muhammed.
Muhammet olur, Mehemmet olur, Mehmet olur... bu da Türkçe versiyonu işte. Dilimiz tam dönmemiş bize böyle geçmiş.
Mete yi Çinli dostlar tam söyleyemediği içim Mao Tun olmuş onlarda. Onun gibi düşün.
Özel isim olduğu için Peygamber isminin Muhammet olduğunu iddia edemezsin dostum. Ne yazıyorsa o.
edit: türkçe öğretmenliği mezunuyum. dilimiz dönmemiş diye bir şey de vardır ve dilleri etkilemeye devam edecektir.
Muhammet olur, Mehemmet olur, Mehmet olur... bu da Türkçe versiyonu işte. Dilimiz tam dönmemiş bize böyle geçmiş.
Mete yi Çinli dostlar tam söyleyemediği içim Mao Tun olmuş onlarda. Onun gibi düşün.
Özel isim olduğu için Peygamber isminin Muhammet olduğunu iddia edemezsin dostum. Ne yazıyorsa o.
edit: türkçe öğretmenliği mezunuyum. dilimiz dönmemiş diye bir şey de vardır ve dilleri etkilemeye devam edecektir.
0
@ya ben lan neyse,
dilimiz dönmemiş diye bir şey yok arkadaşım. türkçe'nin belirli kuralları var ve türkçe konuşan insanlar olarak fark ederek ya da fark etmeyerek başka dillerden aldığımız kelimeleri bu kurallara uyduruyoruz.
dilimiz dönmemiş diye bir şey yok arkadaşım. türkçe'nin belirli kuralları var ve türkçe konuşan insanlar olarak fark ederek ya da fark etmeyerek başka dillerden aldığımız kelimeleri bu kurallara uyduruyoruz.
0
aslında bu nick tam yirmi alti karakter'in haklı olduğu bir nokta var.
Bu alfabelerle alakalı bir durum. Yani şöyle ki Rus romanlarında vs. lerde de bu sorunla çok karşılaşıyoruz. Çünkü adamlar başka bir alfabe kullanıyorlar ve o alfabeyle yazmamız mümkün değil. Mesela Stalin'in ilk adı Joseph, Josif, Josip v.b şekillerde yazılıyor. Hatta bu yazma biçimleri sizin hangi fraksiyondan olduğunuzu bile belli eder hale gelmiş.
Mao Zedung - Tse-Dung meselesi için de aynı şey geçerli.
Arapça için de benzer bir sorun var, ilk bakışta Muhammed'in (mesele türkçe'de doğru kullanılması değil Arapça'daki fonetiğine en yakın halini vermesi) doğru olduğunu düşünüyorum. Yabancı özel isimlerde türkçe kuralları uygulamaya çalışmak saçma çünkü...
Elif Şafak'ta insanların ismini doğru telaffuz edebilmesi için kendi tercihiyle hatta pazarlama stratejisi olarak Shafak'ı tercih etmiştir. Ben kısa bir süredir fransa da yaşıyorum ve adım hala özgür. Buradaki her kurumda da biraz zorlanarak bile olsa doğru yazdırabiliyorum.
Bu alfabelerle alakalı bir durum. Yani şöyle ki Rus romanlarında vs. lerde de bu sorunla çok karşılaşıyoruz. Çünkü adamlar başka bir alfabe kullanıyorlar ve o alfabeyle yazmamız mümkün değil. Mesela Stalin'in ilk adı Joseph, Josif, Josip v.b şekillerde yazılıyor. Hatta bu yazma biçimleri sizin hangi fraksiyondan olduğunuzu bile belli eder hale gelmiş.
Mao Zedung - Tse-Dung meselesi için de aynı şey geçerli.
Arapça için de benzer bir sorun var, ilk bakışta Muhammed'in (mesele türkçe'de doğru kullanılması değil Arapça'daki fonetiğine en yakın halini vermesi) doğru olduğunu düşünüyorum. Yabancı özel isimlerde türkçe kuralları uygulamaya çalışmak saçma çünkü...
Elif Şafak'ta insanların ismini doğru telaffuz edebilmesi için kendi tercihiyle hatta pazarlama stratejisi olarak Shafak'ı tercih etmiştir. Ben kısa bir süredir fransa da yaşıyorum ve adım hala özgür. Buradaki her kurumda da biraz zorlanarak bile olsa doğru yazdırabiliyorum.
0
çocuğuna isim koyarken muhammet yazdırmalısın ama peygamber ismini muhammed yazarsın çünkü zaten türkçe değil. angelina jolie yazmak için türkçe de kelimeler j ile başlamaz diye coli mi yazmamızla aynı mantık senin dediğin.
0
evet, konuya müdahale etmem gerekiyor zannedersem.
önce "mehmet" ile başlayalım, türkiye'de en çok kullanılan erkek ismi olma özelliği de bulunan bu isim esasında "muhammed" isminin türkçeleşmiş halidir... arap yarımadasında ve civar arap ülkelerinde "muhammed" olarak telaffuz edilen bu isim kuzeye doğru ilerledikçe mesela kuzey ırak'ta "mıhemed" şeklinde telaffuz edilmekte olup anadoluya geldiğimizde "mehmet" kalıplaşmış şeklini görürüz. bu bir. yani aslında mehmet (ki mehmed yazılması gerekir) = muhammed
neden türkçeleştirmiş hali t ile bitiyorken d'de ısrar ediyorlar;
soruyu düzeltmek gerekirse; neden yüzyıllardır "muhammed", "murad", "ahmed" şeklinde olan kelimeler 1930 lardan itibaren bir anda "t" ile bitmeye başlamıştır ve bu kullanım için ısrarcı olunmuştur? asıl sorulması gereken soru budur efendim. ha dersiniz ki "onlar arapça kelimeler, türkçeleştirdik" e arapçaysa kullanmayıverin sizde o zaman, türkçe isimler koyun çocuklarınıza, ama "o arapça ben bunu alayım türkçeleştireyim" de ne demek? ya hiç kullanma, ya olduğu gibi doğru şekliyle kullan. sen örneğin ingilizceden "helikopter" kelimesini alırken "bu kelime büyük ünlü uyumuna uymuyor, dur ben bunu türkçeleştireyim" diyerek "heliküpter" olarak mı kullanıyorsun?
ki "muhammed" kelimesinde dini bir önderin isminin doğru yazımından ve telaffuzundan bahsediyoruz, hadi diğer kelimeleri geçtim (ki bence onlarda da aslına sadık kalınması gerekir) bu kelime için istisna yapılması da mı zorunuza gidiyor? koskoca peygamberi de mi arap olduğunu kabullenemeyip türkleştirceksiniz? (ki bunu yapmaya çalışanlar da yok değil, muhammed'in aslında türk olduğunu iddia eden insanlar var şu an)
bir de şöyle bir şey de var yazmadan geçemeyeceğim;
(bkz: cevab veremedi)
:-))
edit/not : "muhammed" kelimesinin iran'daki kalıplaşmış kullanım şekli de "mamad" şeklindedir, aklıma gelmişken onu da yazayım.
önce "mehmet" ile başlayalım, türkiye'de en çok kullanılan erkek ismi olma özelliği de bulunan bu isim esasında "muhammed" isminin türkçeleşmiş halidir... arap yarımadasında ve civar arap ülkelerinde "muhammed" olarak telaffuz edilen bu isim kuzeye doğru ilerledikçe mesela kuzey ırak'ta "mıhemed" şeklinde telaffuz edilmekte olup anadoluya geldiğimizde "mehmet" kalıplaşmış şeklini görürüz. bu bir. yani aslında mehmet (ki mehmed yazılması gerekir) = muhammed
neden türkçeleştirmiş hali t ile bitiyorken d'de ısrar ediyorlar;
soruyu düzeltmek gerekirse; neden yüzyıllardır "muhammed", "murad", "ahmed" şeklinde olan kelimeler 1930 lardan itibaren bir anda "t" ile bitmeye başlamıştır ve bu kullanım için ısrarcı olunmuştur? asıl sorulması gereken soru budur efendim. ha dersiniz ki "onlar arapça kelimeler, türkçeleştirdik" e arapçaysa kullanmayıverin sizde o zaman, türkçe isimler koyun çocuklarınıza, ama "o arapça ben bunu alayım türkçeleştireyim" de ne demek? ya hiç kullanma, ya olduğu gibi doğru şekliyle kullan. sen örneğin ingilizceden "helikopter" kelimesini alırken "bu kelime büyük ünlü uyumuna uymuyor, dur ben bunu türkçeleştireyim" diyerek "heliküpter" olarak mı kullanıyorsun?
ki "muhammed" kelimesinde dini bir önderin isminin doğru yazımından ve telaffuzundan bahsediyoruz, hadi diğer kelimeleri geçtim (ki bence onlarda da aslına sadık kalınması gerekir) bu kelime için istisna yapılması da mı zorunuza gidiyor? koskoca peygamberi de mi arap olduğunu kabullenemeyip türkleştirceksiniz? (ki bunu yapmaya çalışanlar da yok değil, muhammed'in aslında türk olduğunu iddia eden insanlar var şu an)
bir de şöyle bir şey de var yazmadan geçemeyeceğim;
(bkz: cevab veremedi)
:-))
edit/not : "muhammed" kelimesinin iran'daki kalıplaşmış kullanım şekli de "mamad" şeklindedir, aklıma gelmişken onu da yazayım.
0
Panpa
bunu söyleyecek kişinin ben artık profesyonel dizi izleyicisiyim demesi lazım kendine. isteklerim şunlar;1-yabancı olması şart.2-son zamanlarda çekilen ve arak olan dizi yapımları değil. 3- beni oz kadar çarpacak ve riget kadar büyüleyecek bir şey arıyorum.4- piyasadaki bütün dizileri biliyorum. ban
bunu söyleyecek kişinin ben artık profesyonel dizi izleyicisiyim demesi lazım kendine.
isteklerim şunlar;
1-yabancı olması şart.
2-son zamanlarda çekilen ve arak olan dizi yapımları değil.
3- beni oz kadar çarpacak ve riget kadar büyüleyecek bir şey arıyorum.
4- piyasadaki bütün dizileri biliyorum. bana bilmediğim bir şeyi söylemeyin. şunu izledn mi bak bu da iyi gibi.
5- benim için karakter çok önemli. içinde bi kaç öyle karakter olucak ki neredeyse ben onla bütünleşeceğim. karakter zeki olacak. ama bu şart da değil açıkcası. süper konusu da olabilir.
son olarak benim aklımda 3 dizi var. the wire, battlestar galactica ve x-files.
bunlardan iyisini bulamadınızsa hiç olmasa bu üçünden birini söyleyin.
isteklerim şunlar;
1-yabancı olması şart.
2-son zamanlarda çekilen ve arak olan dizi yapımları değil.
3- beni oz kadar çarpacak ve riget kadar büyüleyecek bir şey arıyorum.
4- piyasadaki bütün dizileri biliyorum. bana bilmediğim bir şeyi söylemeyin. şunu izledn mi bak bu da iyi gibi.
5- benim için karakter çok önemli. içinde bi kaç öyle karakter olucak ki neredeyse ben onla bütünleşeceğim. karakter zeki olacak. ama bu şart da değil açıkcası. süper konusu da olabilir.
son olarak benim aklımda 3 dizi var. the wire, battlestar galactica ve x-files.
bunlardan iyisini bulamadınızsa hiç olmasa bu üçünden birini söyleyin.
0
hocam son zamanlarda çekilen yapımlardan istemediğimi belirtmiştim.
ama sevdiğim bi tarz olduğunu da itiraf edeyim.
ama sevdiğim bi tarz olduğunu da itiraf edeyim.
0
six feet under. hala izlemediysen.
oz çarparak öldürür ama sfu adamı içinden oyup bitirir.
hiç bi dizide karakterler bu kadar iyi işlenmemiştir sanırım.
5 sezon boyunca insanoğlu nun ölüm karşısındaki çaresizliğini o kadar iyi anlatır ki depresif bir ruh haline bürünebilirsiniz.
oz çarparak öldürür ama sfu adamı içinden oyup bitirir.
hiç bi dizide karakterler bu kadar iyi işlenmemiştir sanırım.
5 sezon boyunca insanoğlu nun ölüm karşısındaki çaresizliğini o kadar iyi anlatır ki depresif bir ruh haline bürünebilirsiniz.
0
panpa oz gibisi bi daha gelmez, ayni adamlarin yaptigi ortak karakterler olan the wire var, ama o da oz kadar olamaz kesinlikle.
yani oz citayi baya yukseltti, onu baz alma.
yani oz citayi baya yukseltti, onu baz alma.
0
@serseri martı listeme ekledim çok teşekkürler.
@nawres ne desen haklısın. resmen yaşıyoduk yahu.
@nawres ne desen haklısın. resmen yaşıyoduk yahu.
0
death note / elfen lied / fullmetal alchemist / code geass
hellsing ( sadece karakter için izlenir )
buralara uğrarmısın hiç ? ^^
hellsing ( sadece karakter için izlenir )
buralara uğrarmısın hiç ? ^^
0
makara bişeyler istiyor isen weeds ve californication ı onerebilirim. kendini ozdeşleştirme diyor isen ben californication ve weeds teki karakterler ile cok ozdeslestiriyorum:) belki sana da uyar;)
0
@busuta hepsini izledim ve tabiki anime hastasıyım. ayrıca anime ise one piece der orada dururum.
@jack n brooks kanımca entourage varken. yani onlar çerez kalır gibi.
@jack n brooks kanımca entourage varken. yani onlar çerez kalır gibi.
0
hajime no ippo 1&2 (takamura ) / slam dunk (sakuragi hanamichi ) / mahou sensei negima (motsu )
kesin görmen gereken karakterler / umarım bunlar tutmuştur
edit : great teacher onizuka yı unutmuşum (:
kesin görmen gereken karakterler / umarım bunlar tutmuştur
edit : great teacher onizuka yı unutmuşum (:
0
Six Feet Under + 100.0000 ama bence izleme kardeşim.Ben keşke izlemeseydim artık hiçbir dizi zevk vermiyor.Sap gibi arayışlardayım kendimi içkiye kumara karıya kıza verdim bu dizi yüzünden.
0
efsane bir dizi vardır 'farscape' diye. 4 sezondur ve ardindan peace keeper wars adinda finali cekilmistir. avustralya dizisi olup ömrümde izledigim en mükemmel karakter olan john crichton'ı hayatıma sokmuştur. 4-5 kere izledim tüm sezonları. hala da döner döner izlerim.
0
terlikliceviz
evet goblin kardeşlerim şu an erasmus programıyla italyadayım burdaki okula geçiş yapmam mümkünmüdür?mümkünse böle bir hareketi tavsiye edermisiniz ? burdan mezun oldugum takdirde türkiye de iş bulmam daki etkisi ne olur? çok soru sordum cevaplayan herkese püskevit borcum olsun.
evet goblin kardeşlerim şu an erasmus programıyla italyadayım burdaki okula geçiş yapmam mümkünmüdür?
mümkünse böle bir hareketi tavsiye edermisiniz ? burdan mezun oldugum takdirde türkiye de iş bulmam daki etkisi ne olur? çok soru sordum cevaplayan herkese püskevit borcum olsun.
mümkünse böle bir hareketi tavsiye edermisiniz ? burdan mezun oldugum takdirde türkiye de iş bulmam daki etkisi ne olur? çok soru sordum cevaplayan herkese püskevit borcum olsun.
0
okulların yurt dışından öğrenci alımı için belirledikleri (eğer alıyorlarsa) ücretleri ödediğin takdirde o üniversitede okuyabiliyorsun sanırım. fakat dersleri saydırmak zor olabilir, baştan başlamış gibi olabilirsiniz, zor bu işler
0
Benim bir arkadaşım yaptı. 3. senesinde gitti, gittiği yerden mezun oldu sonra.
0
@skatheist peki bu arkadaşın şu anki durumu nedir? memnun mu halinden :)
0
oluyo ya. benim bi arkadaşın arkadaşı da yaptı. hatta gittiği yerde (fransa) yatıp yatıp iki seneyi altı senede bitirmiş. madalya vermişler buna sonra. =))
0
kumlupara
hipokrat andı içmiş güzel insanlar,bir hafta öncesi faranjit oldum doktora gittiğimde bana 3 tabletlik "zitromax" adında antibiyotik ve yanında oral sprey verdi. ilk üç gün antibiyotikleri kullandım spreyimi de aksatmadan sık sık kullandım lakin bende bi değişme olmadı. bir hafta önce ne isem şimdi
hipokrat andı içmiş güzel insanlar,
bir hafta öncesi faranjit oldum doktora gittiğimde bana 3 tabletlik "zitromax" adında antibiyotik ve yanında oral sprey verdi. ilk üç gün antibiyotikleri kullandım spreyimi de aksatmadan sık sık kullandım lakin bende bi değişme olmadı. bir hafta önce ne isem şimdi de aynı haldeyim. spreye devam ediyorum yine bi umut. belli bi süre de boğazlarımın acısını dindiriyor ama iyileşmeye yönelik bi emare görünmüyor. şimdi hastalığın normal seyri bu mudur yoksa; ne yapmalıyım ne edeyim de kurtulayım bu illetin pençesinden. cuma gününe kadar da sınavlardan dolayı doktora gitmem mümkün değil.
bir hafta öncesi faranjit oldum doktora gittiğimde bana 3 tabletlik "zitromax" adında antibiyotik ve yanında oral sprey verdi. ilk üç gün antibiyotikleri kullandım spreyimi de aksatmadan sık sık kullandım lakin bende bi değişme olmadı. bir hafta önce ne isem şimdi de aynı haldeyim. spreye devam ediyorum yine bi umut. belli bi süre de boğazlarımın acısını dindiriyor ama iyileşmeye yönelik bi emare görünmüyor. şimdi hastalığın normal seyri bu mudur yoksa; ne yapmalıyım ne edeyim de kurtulayım bu illetin pençesinden. cuma gününe kadar da sınavlardan dolayı doktora gitmem mümkün değil.
0
muhtemelen antibiyotik çalışmamış.
ya dozu az gelmiş ya da boğazdaki mikroba etkili olmayan hatalı antibiyotik kullanılmış gibi duruyor.
netice itibarı ile o tedavinin özü antibiyotiktir. kalanı teferruat, semptomatik hamleler.
not: doktor değilim ama çok sık faranjit oldum.
ya dozu az gelmiş ya da boğazdaki mikroba etkili olmayan hatalı antibiyotik kullanılmış gibi duruyor.
netice itibarı ile o tedavinin özü antibiyotiktir. kalanı teferruat, semptomatik hamleler.
not: doktor değilim ama çok sık faranjit oldum.
0
enfeksiyöz mononükleoz olabilir. hastalığa virusler sebep olduğundan antibiyotik işe yaramıyordur. boğazdaki görüntü bakteriyel enfeksiyonla karıştırılabiliyor, oluyor böyle şeyler.
0
tüm doktorlar mı böyle bilemiyorum ama bana doktor olan biri bir antibiyotiğin nasıl olupta bir virüsü tedavi ettiğini açıklayabilir mi? bunun yüzünden kronik farenjit sahibi oldum ben be. antibiyotik kullanma sakın kardeşim. kendi yöntemlerinle hallet bana sorarsan. çünkü her kullandığında daha da güçlenecek o meret!!!
0
hocam bakteriyel farenjit ise o antibiyotiklere devam etmen önemli. streptokoklar tedavi edilmesse romatizmal kalp hastalıklarına yol açabilir.
bir ihtimal de viraldir, o zaman antibiyotik işe yaramaz.
bir ihtimal de viraldir, o zaman antibiyotik işe yaramaz.
0
aynı zamanda nezleniz de var mı?
sesiniz kısık mı?
kuru öksürüğünüz var mı?
eğer bu sorulardan en az biri evet ise kesin viral farenjit olacağı için beklemekten ve sprey gibi semptomatik tedavileri kullanmaktan başka yapacak bişeyiniz yok. diğer yandan kullandığınız antibiyotik -her ne kadar birincil seçenek olmasa da- ve süresi uygun bir tedavi eğer bakteriyelse ki bunu bilmek için kültür yapılması gerekir. fakat kültür yapmak hasta ve doktor için zaman sorunu oluşturduğundan veya 'boğaz ağrısı için bir de o kadar git gel mi yapıcaz yea' dendiği için yapılmaz pek. ya tutarsa diye antibiyotik verilir. sizin tedaviniz uygun bir tedaviymiş ama işe yaramamış, bu durumda ben oyumu viralden ve beklemekten yana kullanıyorum. amoksisilin tedavisine de başlanabilir ama yani antibiyotik kullanıp durmak da saçma..
ha keşke antibiyotik tedavisine kültürle karar verilseydi derim. artık sizin için kültür de yapılamaz ilaç kullandığınızdan. bundan sonra farenjit olduğunuzda bunu aklınızda bulundurun:)
sesiniz kısık mı?
kuru öksürüğünüz var mı?
eğer bu sorulardan en az biri evet ise kesin viral farenjit olacağı için beklemekten ve sprey gibi semptomatik tedavileri kullanmaktan başka yapacak bişeyiniz yok. diğer yandan kullandığınız antibiyotik -her ne kadar birincil seçenek olmasa da- ve süresi uygun bir tedavi eğer bakteriyelse ki bunu bilmek için kültür yapılması gerekir. fakat kültür yapmak hasta ve doktor için zaman sorunu oluşturduğundan veya 'boğaz ağrısı için bir de o kadar git gel mi yapıcaz yea' dendiği için yapılmaz pek. ya tutarsa diye antibiyotik verilir. sizin tedaviniz uygun bir tedaviymiş ama işe yaramamış, bu durumda ben oyumu viralden ve beklemekten yana kullanıyorum. amoksisilin tedavisine de başlanabilir ama yani antibiyotik kullanıp durmak da saçma..
ha keşke antibiyotik tedavisine kültürle karar verilseydi derim. artık sizin için kültür de yapılamaz ilaç kullandığınızdan. bundan sonra farenjit olduğunuzda bunu aklınızda bulundurun:)
0
tuyanaz
7. sınıfa giden kızıma, beden öğretmeni bugün eksi vermiş.. gerekçesi de, spor ayakkabısının aslında spor ayakkabı olmaması.. konusu geçen ayakkabının tabanı ve üst kısmı lastik, kauçuk ya da her neyse işte diğer spor ayakkabılarda kullanılan şeyden.. sadece üst kısmında az miktarda keten kullanılmı
7. sınıfa giden kızıma, beden öğretmeni bugün eksi vermiş.. gerekçesi de, spor ayakkabısının aslında spor ayakkabı olmaması.. konusu geçen ayakkabının tabanı ve üst kısmı lastik, kauçuk ya da her neyse işte diğer spor ayakkabılarda kullanılan şeyden.. sadece üst kısmında az miktarda keten kullanılmış ve spor ayakkabı olmamasının sebebi buymuş..
konuyla ilgili bilgisi olan arkadaşlar!! spor ayakkabı nedir? ben çocuğun ayakkabısının 'spor ayakkabı' olduğuna nasıl ikna edebilirim bu adamı? ya da haklı mıdır kanaatinde?
not: ayakkabının fotoğrafını yükleyemedim.. resimdekine benzemekte..
konuyla ilgili bilgisi olan arkadaşlar!! spor ayakkabı nedir? ben çocuğun ayakkabısının 'spor ayakkabı' olduğuna nasıl ikna edebilirim bu adamı? ya da haklı mıdır kanaatinde?
not: ayakkabının fotoğrafını yükleyemedim.. resimdekine benzemekte..
0
bir eline kundura al.bir eline de tipik öğrenci ayakkabısı al.varya şu püsküllü olandan.sonra git ağzına ağzına o ayakkabılar ile vur. ve de ki " aha sana spor ayakkabısı"
0
tipik seçmeli ders hocası işte...
gidin konuşun,ısrar ederse almayın ayakkabı falan.
2 3 eksi daha verir,susar.
edit: kızınız bu olaydan etkileniyorsa eğer (arkadaşları dalga geçiyorsa falan eksi muhabbetiyle) durum değişir tabi.
gidin konuşun,ısrar ederse almayın ayakkabı falan.
2 3 eksi daha verir,susar.
edit: kızınız bu olaydan etkileniyorsa eğer (arkadaşları dalga geçiyorsa falan eksi muhabbetiyle) durum değişir tabi.
0
eksi vermesi pek mühim birşey değil kanımca. yine hoca mal tabi, spor ayakkabısı bu.
ama inceledim de, tam spor ayakkabısı değil, yarı spor bence.
ama inceledim de, tam spor ayakkabısı değil, yarı spor bence.
0
hoca ben burdayım benim dersim çok önemli demek istemiş herhalde.
bu spor ayakkabısıdır daha sporu nasıl olacak ki.
hocaya haddini bildirmelisiniz.
bu spor ayakkabısıdır daha sporu nasıl olacak ki.
hocaya haddini bildirmelisiniz.
0
spor ayakkabısının ne olduğu hakkında detaylı bilgi: www.bodytr.com
EK: tarif ettiğiniz ayakkabı spor ayakkabı tanımına uyuyor bu arada bana göre. hocayı müdüriyete şikâyet edin, sonuç alamazsanız ilçe veya il milli eğitim müdürlüğüne dilekçe yazın.
EK: tarif ettiğiniz ayakkabı spor ayakkabı tanımına uyuyor bu arada bana göre. hocayı müdüriyete şikâyet edin, sonuç alamazsanız ilçe veya il milli eğitim müdürlüğüne dilekçe yazın.
0
okulunu hocanın adını verin dövelim :)
eğitmen bir aile tarafından hayata hazırlanmış biri olarak diyebilirim ki;
bu mu yani eğitmenlik? onca kişinin ortasından böyle bir sebepten kötü davranması, kızınızın arkadaşlarının arasında bu şekilde küçültücü bir duruma düşürmesi? ya mali durumunuz yoksa? olsa bile nedir?
Bence gidin konuşun, işe yaramazsa önce sözle olmazsa yazılı olarak okul müdürlüğüne başvurun, aynı yazıyı ilçe milli eğitim müdürlüğüne de sunun. uğraşın.
eğitmen bir aile tarafından hayata hazırlanmış biri olarak diyebilirim ki;
bu mu yani eğitmenlik? onca kişinin ortasından böyle bir sebepten kötü davranması, kızınızın arkadaşlarının arasında bu şekilde küçültücü bir duruma düşürmesi? ya mali durumunuz yoksa? olsa bile nedir?
Bence gidin konuşun, işe yaramazsa önce sözle olmazsa yazılı olarak okul müdürlüğüne başvurun, aynı yazıyı ilçe milli eğitim müdürlüğüne de sunun. uğraşın.
0
spor ayakkabilarin da cesitleri olur, fotograftaki model casual denilen, gunluk kullanim ayakkabisi.
aslinda kosu ayakkabisi falan alirsaniz hem kiziniz rahat eder hem de ogretmeni tatmin olur.
bu arada ogretmen hakli.
aslinda kosu ayakkabisi falan alirsaniz hem kiziniz rahat eder hem de ogretmeni tatmin olur.
bu arada ogretmen hakli.
0
okula gidip görüşmelisiniz kesinlikle. alın elinize ayakkabıyı, hocayla hiç muhattap bile olmayıp direk okul müdürüyle konuşun.
0
yorumların tümünü okudum ve kesinlikle öğretmenle iletişime geçeceğim..
@emfuzi: kızım herhangi bir branşta ya da özel spor eğitimi veren bir okulda değil.. bildiğin ilköğretim dersi.. açıklamamın sebebi dersi önemsememem değil, yanlış anlaşılmasın.. bana dönem başında 'spor ayakkabı ve eşofman ihtiyacı olacak' dendi.. ben de bu işlerle gayet yüzeysel ilgili biri olarak, bildiğim tek yer olan (oldukça da kaliteli ürünler satan) bir spor mağazasına gittim ve bu ihtiyaçları giderdiğimi düşündüm.. casual denen bir spor ayakkabı modeli olduğunu ilk kez duyuyorum.. yine de bu durumun tam olarak benim eksikliğim olduğuna ikna olamadım ama.. tekrarlıyorum; sorun ayakkabının yapısı değil, keten şeritler =)
@emfuzi: kızım herhangi bir branşta ya da özel spor eğitimi veren bir okulda değil.. bildiğin ilköğretim dersi.. açıklamamın sebebi dersi önemsememem değil, yanlış anlaşılmasın.. bana dönem başında 'spor ayakkabı ve eşofman ihtiyacı olacak' dendi.. ben de bu işlerle gayet yüzeysel ilgili biri olarak, bildiğim tek yer olan (oldukça da kaliteli ürünler satan) bir spor mağazasına gittim ve bu ihtiyaçları giderdiğimi düşündüm.. casual denen bir spor ayakkabı modeli olduğunu ilk kez duyuyorum.. yine de bu durumun tam olarak benim eksikliğim olduğuna ikna olamadım ama.. tekrarlıyorum; sorun ayakkabının yapısı değil, keten şeritler =)
0
yil olmus 2011 halen sekille ugrasan gerizekali ögretmenler var yaa.
e hadi alacak durumunuz olmasaydi o zaman ne olacakti. al eline kösele bir ayakkabi, vur adamin agzinin üzerine, sonra da spor ayakkabiyla vur, farki o hemen anlar orda.
e hadi alacak durumunuz olmasaydi o zaman ne olacakti. al eline kösele bir ayakkabi, vur adamin agzinin üzerine, sonra da spor ayakkabiyla vur, farki o hemen anlar orda.
0
bir öğretmen olarak konuşuyorum, ağzına ağzına vurun. ya da yerini söyleyin biz vuralım ağzına ağzına. bu tipler yüzünden öğretmenlik mesleği de itibar kaybediyor ben ona yanıyorum.
0
1. dönem başından beri ilk kez mi bu ayakkabıyı giyiyor? daha önce neden bıybıy etmemiş?
2. spor ayakkabının çeşidinden mi, keten kısmından mı, altının iz yapmasından mı söylemiş, gidin sorun. benim oğlanın spor ayakkabılarının altı "krampona benziyor" diye futbol oynatmıyordu bir beden eğitimi öğretmeni. ama krampon değil, normal böyle yürüyüş ayakkabısı, okula giydiği bahçede top oynadığı. ben de kızıp gittim. spor ayakkabının ne olduğunu bana yazılı olarak bildirin diye çemkirdim. adam da "krampon yok tabi altında, ama başka bir öğrencinin ayağına bileğine gelirse acıtabilecek, sakatlaybilecek derece sert bir tabanı var, ondan oynatmıyorum, kaç kere de uyardım sene başındn beri" dedi. ben de kös kös eve döndüm. gidin konuşun mutlaka, derim yani.
2. spor ayakkabının çeşidinden mi, keten kısmından mı, altının iz yapmasından mı söylemiş, gidin sorun. benim oğlanın spor ayakkabılarının altı "krampona benziyor" diye futbol oynatmıyordu bir beden eğitimi öğretmeni. ama krampon değil, normal böyle yürüyüş ayakkabısı, okula giydiği bahçede top oynadığı. ben de kızıp gittim. spor ayakkabının ne olduğunu bana yazılı olarak bildirin diye çemkirdim. adam da "krampon yok tabi altında, ama başka bir öğrencinin ayağına bileğine gelirse acıtabilecek, sakatlaybilecek derece sert bir tabanı var, ondan oynatmıyorum, kaç kere de uyardım sene başındn beri" dedi. ben de kös kös eve döndüm. gidin konuşun mutlaka, derim yani.
0
hikaye mesture
Muhabbet Kralı'nda da bahsettiler şimdi. internetinizde tuhaflık var mı?izmit - gidip geliyor 2-3 saattir.
Muhabbet Kralı'nda da bahsettiler şimdi. internetinizde tuhaflık var mı?
izmit - gidip geliyor 2-3 saattir.
izmit - gidip geliyor 2-3 saattir.
0
Çoğu site açılmıyordu. Reset attım modeme. Şu anda sözlük hariç her site açılıyor. Sözlük'e de beta'dan giriyorum.
yer: izmir.
yer: izmir.
0
sözlüğe adım atılmıyo iki buçuk saattir. geri kalan siteler normal durumda.
sakarya
sakarya
0
Sansür işine erken başkadılar.Yavaş yavaş kesip en sonda interneti hepten kapatacaklar.Test çalışması yapıyorlar,şimdiden hepimize geçmiş olsun...
Balıkesir
Balıkesir
0
2 saattir deniyorum giremiyorum sözlüğe. en son int kullanıcı nickimle login oldum duyuruya :/
0
benim de gidip geliyor.
istanbul. hatta deminden beri küfür ediyorum internete de b.syara da bağlantıya da.. fakat yanımdaki arkadaş çatır çatır giriyor her yere.
istanbul. hatta deminden beri küfür ediyorum internete de b.syara da bağlantıya da.. fakat yanımdaki arkadaş çatır çatır giriyor her yere.
0
gidip ,geliyor ... gidip,geliyor... gidip,geliyor
gidecek ,gelecek ... gidecek,gelecek... gidecek,gelecek
gidecek ,gelecek ... gidecek,gelecek... gidecek,gelecek
22 AĞUSTOSTAN SONRA
gidecek,gelmeyecek ( Gelse bile tesettürle gelecek )
Geleceğimizde gidecek
gidecek ,gelecek ... gidecek,gelecek... gidecek,gelecek
gidecek ,gelecek ... gidecek,gelecek... gidecek,gelecek
22 AĞUSTOSTAN SONRA
gidecek,gelmeyecek ( Gelse bile tesettürle gelecek )
Geleceğimizde gidecek
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
merhaba, ben ekşi sözlükte bir zamanlar yazardım ve uçuruldum sonra nickimin sonuna 2 ekledim ve tekrar yazar oldum ama şimdi eski hesabım tekrar aktif olmuş, ben bunu anlamadım nağpiyim şimdi neler oluyor?
merhaba, ben ekşi sözlükte bir zamanlar yazardım ve uçuruldum sonra nickimin sonuna 2 ekledim ve tekrar yazar oldum ama şimdi eski hesabım tekrar aktif olmuş, ben bunu anlamadım nağpiyim şimdi neler oluyor?
0
tamamda ekşi yönetimi iki hesaba onay verir mi? ayrıca bu nasıl oluyor gece gece aklım karıştı?
0
yani normalde birden çok hesaba sahip olan yazarların bütün hesapları uçuruluyor. belki öncekinde çaylak olmuşsundur filan? gerçi uçurulduktan sonra döndürülen yazanlar az olsa da var ama bundan senin de haberin olurdu. bi moderatöre filan mesaj atıp sorsan iyi olur bence.
0
ssg'ye yazdıysan tamamdır o zaman da onun başı da yoğun aslında bu aralar. bilmem daha normal bi moderatöre atsan olurdu. bi süre cevap gelmezse öyle yaparsın olmazsa. ya o arada uçururlarsa beni dersen de bilemiyorum. ama senin de şaşkınlığını belirten entryler filan var o yüzden sorun olmaz diye düşünüyorum.
0
ssg'ye yazdiysan gerekeni yapar ancak NS gerekcesiyle uctuysan tum entry'lerini gozden gecirmende fayda var.
0
uçurursa da bi tane nikin kalır geriye. =)) ikisini de uçurmazlar heralde. çünkü bu durumu belirtmişsin zaten.
0
campfire
Herkese merhaba, Ekşi duyurunun güzel insanları.Şimdi benim aklıma takıldı. Mesela: 'Ben denizde yüzmeyi seviyorum' derken yüzmek fiilini çekiyoruzama 'Denizde yüzmek hoşuma gidiyor' derken yüzmek fiilini mastar halinde kullanıyoruz Bunun kullanılan yüklemle ilgili bir durum olduğunu tahmin ediyo
Herkese merhaba, Ekşi duyurunun güzel insanları.
Şimdi benim aklıma takıldı. Mesela:
'Ben denizde yüzmeyi seviyorum' derken yüzmek fiilini çekiyoruz
ama
'Denizde yüzmek hoşuma gidiyor' derken yüzmek fiilini mastar halinde kullanıyoruz
Bunun kullanılan yüklemle ilgili bir durum olduğunu tahmin ediyorum; ama baktım baktım bir türlü çıkaramadım. Bana ya direk nedenini açıklayacak ya da 'anahtar sözcük bu arkadaşım ara bul' diyecek birileri bulunur mu?
Harcadığınız zaman için şimdiden teşekkürler.
Şimdi benim aklıma takıldı. Mesela:
'Ben denizde yüzmeyi seviyorum' derken yüzmek fiilini çekiyoruz
ama
'Denizde yüzmek hoşuma gidiyor' derken yüzmek fiilini mastar halinde kullanıyoruz
Bunun kullanılan yüklemle ilgili bir durum olduğunu tahmin ediyorum; ama baktım baktım bir türlü çıkaramadım. Bana ya direk nedenini açıklayacak ya da 'anahtar sözcük bu arkadaşım ara bul' diyecek birileri bulunur mu?
Harcadığınız zaman için şimdiden teşekkürler.
0
sorunu anlayabilirsem yardımcı olabilirim. daha açık konuş, ne istiyorsun=))
0
ben denizde yüzmeyi seviyorum derken yüzmek fiilini çekmiyorsun bi kere. orada yanlışın var. seviyorum u çekmiş oluyorsun. (gerçi iki cümlede de bu durum var.) gerisini ne istediğine göre cevaplıycam. =)
0
Burda denizde yüzmek söz öbeği özne. hoşuma giden ne? "denizde yüzmek" denizde yüzmeyi ise nesne. neyi seviyorum? "denizde yüzmeyi" seviyorum fiiliyle nesne kullanacağımız zaman belirtme hali eki getiririz. "iş yapıyorum" da iş nesnedir ama eksiz gördüğün gibi. bu fiillerle alakalı. bazı fiiller nesnelerini eksiz almıyor, ya da bazı durumlarda almıyor.
yüzmek ve yüzmeyi çekimli fiiller değil fiilimsi.
yüzmek ve yüzmeyi çekimli fiiller değil fiilimsi.
0
iki cümlede de yüz- fiilini çekmiyorsun.
ilk cümlede isim-fiil (eylemsi) olarak nesne görevinde (denizde yüzmeyi)
ikinci cümlede yine isim-fiil olarak özne görevinde (denizde yüzmek).
bir fiilin çekimli olması için, ya yüklem olması gerekir ya da, cümlenin ortasında -se, -sa ekiyle şart kipi alması gerekir
ilk cümlede isim-fiil (eylemsi) olarak nesne görevinde (denizde yüzmeyi)
ikinci cümlede yine isim-fiil olarak özne görevinde (denizde yüzmek).
bir fiilin çekimli olması için, ya yüklem olması gerekir ya da, cümlenin ortasında -se, -sa ekiyle şart kipi alması gerekir
0
fiilimsi, eylemsi konuları içinde geçer bu fiilden isim yapma, fiilden sıfat yapma vs.. -me ve -mek fiilden isim yapan ekler. 'denizde yüzme hoşuma gidiyor.' da denilebilir teorik olarak ama işte alışkanlık durumu yüzünden garipseniyor. veya 'denizde yüzmeği seviyorum' da denilebilir -ki eski yazarlarda görürüz budurumu, artık kulağa garip geliyor.
0
hickork
istanbul'da mate çayı nerde bulunur?yerba mate diye de geçiyor galiba adı.hazır marka paketlerinde olanlarını sormuyorum.
istanbul'da mate çayı nerde bulunur?
yerba mate diye de geçiyor galiba adı.
hazır marka paketlerinde olanlarını sormuyorum.
yerba mate diye de geçiyor galiba adı.
hazır marka paketlerinde olanlarını sormuyorum.
0
aktarlarda vardır mutlaka. ben görmüştüm kocaeli'de aktarlarda.
0
karlmarx
bir karikatür sever çıksa da bir link verse bende ordan karikatür baksam. facebookta bulduklarımın çoğunu daha önce gördüm, böyle az bilinenler olursa iyi olur. yiğit, umut seviyorum bunları. öbdüm.
bir karikatür sever çıksa da bir link verse bende ordan karikatür baksam. facebookta bulduklarımın çoğunu daha önce gördüm, böyle az bilinenler olursa iyi olur. yiğit, umut seviyorum bunları. öbdüm.
0
kanaray
uğur mumcunun bir lafini duydum biz hem kemalist hemde sosyalistiz diye.kafama takıldı,kavram kargaşası yaşadım.nasıl oluyor ya o.yuzde yuz zıt olmasa da zıt unsurlar içermiyor mu onlar.
uğur mumcunun bir lafini duydum biz hem kemalist hemde sosyalistiz diye.kafama takıldı,kavram kargaşası yaşadım.nasıl oluyor ya o.yuzde yuz zıt olmasa da zıt unsurlar içermiyor mu onlar.
0
içeriyor. takılma çok. ırkçılıkla sosyalizmi harmanlayanlar bile var: türksolu.
0
mesela doğu perinçek var.
onun hikayesini bilmiyorsun belli.
mustafa kemal dahiydi.
ve bir dehanın kapsama alanı geniştir.
onun hikayesini bilmiyorsun belli.
mustafa kemal dahiydi.
ve bir dehanın kapsama alanı geniştir.
0
e başka neleri kapsiyor ozaman ataturk.herkes herşeyi yapip sonra ben ataturkçuyum diyebilir mi?mesela darbeciliği kapsar mı
0
yav soyut, ideolojik kavramlardan bahsediyorsun ırkçılığın alasını yapıp sosyalistim de diyebilir darbe yapıp atatürkçüyüm de diyebilir. kavram çorbası.
0
mustafa kemal ilkelerinden 3ünü fransız devrimi'nden, diğer üçünü de ekim devrim'den(devletçilik,halkçılık,inkılapçılık) almıştır.
yüzde yüz zıt diyemezsin bu açıdan bakınca. ama tabi izmir iktisat kongresi'nde dark side'a geçmiştir. ekonomi politikalarında devlet tekelinden, özel sermayeye göz kırpmıştır.
ha milliyetçilik falan dersen de adam osmanlı kökenli yapacak pek bişi yok.
yüzde yüz zıt diyemezsin bu açıdan bakınca. ama tabi izmir iktisat kongresi'nde dark side'a geçmiştir. ekonomi politikalarında devlet tekelinden, özel sermayeye göz kırpmıştır.
ha milliyetçilik falan dersen de adam osmanlı kökenli yapacak pek bişi yok.
0
önce her boku atatürk'e mal etme gerizekalılığından kurtulmamız gerekir. atatürkçülük spesifik çözümlemeler yapmaz hiçbir zaman. bildiğin gibi altı tane ilkesi vardır atatürköülüğün. atla deve değil. en önemli ilkesi de "bana göre" inkılapçılıktır. dünya konjönktürüne bakarsın, darbeciliğin dünya konjönktüründe yeri yoksa atatürkçülükte de yeri yoktur. çağdaş olan bu neticede.
bu arada sosyalizmin nasyoneli bile var. her ideolojinin faşist bi ayağı vardır unutma.
(bkz: nasyonel sosyalizm)
bu arada sosyalizmin nasyoneli bile var. her ideolojinin faşist bi ayağı vardır unutma.
(bkz: nasyonel sosyalizm)
0
tolga asp
sözlük gibi bizde yapsak ya böyle birşey? hiç görmedim ben duyuru zirvesini, neden yapılmıyor?edit:madem iş ciddiye bindi o zaman şöyle yapalım. her şehir için bir temsilci seçelim, başkanlığı o yapsın. tarih, zaman ve mekanı ileriki günlerde hep beraber belirleriz (14 mayıs cumartesi olabilir). Kat
sözlük gibi bizde yapsak ya böyle birşey? hiç görmedim ben duyuru zirvesini, neden yapılmıyor?
edit:
madem iş ciddiye bindi o zaman şöyle yapalım. her şehir için bir temsilci seçelim, başkanlığı o yapsın. tarih, zaman ve mekanı ileriki günlerde hep beraber belirleriz (14 mayıs cumartesi olabilir). Katılacak kişiler duyuru altına değilde özel mesaj yoluyla isimlerini yazdırsınlar bana.
Eskişehir Katılımcıları:
tolga.asp (sorumlu)
tülay
antidote
wise
İzmir Katılımcıları: (git: 250041)
mahallenindelisi (sorumlu)
Ankara Katılımcıları: (git: 250165)
bruges (sorumlu)
İstanbul Katılımcıları: (git: 250276)
zenc ve cedric (sorumlu)
edit:
madem iş ciddiye bindi o zaman şöyle yapalım. her şehir için bir temsilci seçelim, başkanlığı o yapsın. tarih, zaman ve mekanı ileriki günlerde hep beraber belirleriz (14 mayıs cumartesi olabilir). Katılacak kişiler duyuru altına değilde özel mesaj yoluyla isimlerini yazdırsınlar bana.
Eskişehir Katılımcıları:
tolga.asp (sorumlu)
tülay
antidote
wise
İzmir Katılımcıları: (git: 250041)
mahallenindelisi (sorumlu)
Ankara Katılımcıları: (git: 250165)
bruges (sorumlu)
İstanbul Katılımcıları: (git: 250276)
zenc ve cedric (sorumlu)
0
bir kere yapılmış abi. istatistiklerde en çok okunanlarda vardı. üşendim link vermeye :)
0
1 kere yapmıştık. antep'ten mahallenindelisi gelmiş, o ayarlamıştı. :) biz istanbuldakiler beceremedik.
organizasyonu başlatırsanız katılım olur yine. :)
organizasyonu başlatırsanız katılım olur yine. :)
0
antepten gelerek organize ettik. siz de yapabilirsiniz inanın :)
(git: 178842) (bkz: ekşi duyuru zirvesi)
ilk zirve olduğu için organizasyon pek iyi değildi ama idare etmiştik...
========buraya bakarlar========
izmir zirvesi cumartesi yapılıyor;
detaylar (git: 250041) ekşi duyuru zirvesi izmir edition
========buraya bakarlar========
(git: 178842) (bkz: ekşi duyuru zirvesi)
ilk zirve olduğu için organizasyon pek iyi değildi ama idare etmiştik...
========buraya bakarlar========
izmir zirvesi cumartesi yapılıyor;
detaylar (git: 250041) ekşi duyuru zirvesi izmir edition
========buraya bakarlar========
0
evet şimdi okudum bir önceki organizasyona ait duyuruyu. eskişehir içi birşey düşünmüştüm bende, istanbulda bile sayılı kişi katıldıysa burada 1-2 kişi gelir herhalde. neyse duyurunun kalabalık olduğu bir saatte tekrar sorayım, duruma göre düzenleriz bir etkinlik.
0
istanbul'daki katılım az değildi. 20 küsür kişi geldi (tabi hepsi zirve sonuna kadar kalmadı bir bölümü erken ayrıldı).
izmir için teklifim hala geçerli :)
izmir için teklifim hala geçerli :)
0
herkes hangi şehirdeyse ona göre bi duyuru açsın, işte eskişehirde toplanıyoruz gibi, böyle olunca, herkes kendi şehrini yazıyor bir gruplaşma oluşmaz burdan. Biz geçen izmitte canım sıkılıyor duyurum üzerine yaptık misal, 5 kişiydik toplamda.
0
kimse kavga etmesin her şehirde eş zamanlı yapalım, uydu bağlantısı ile zirvelere bağlanır dakika skor alırız.
izmir'den bu hafta sonu katılabilecek varsa benimle iletişime geçsin lütfen.
izmir'den bu hafta sonu katılabilecek varsa benimle iletişime geçsin lütfen.
0
ankara için organizasyon ekibine dahil olamam ama zirveye gelirim gibi ben, uygun bir zamanda olursa.
0
Ben gelirim ama nasıl olduğu konusunda fikrim yo topladıpta ne oluyor?
İzmir'de olursa gelirim...
İzmir'de olursa gelirim...
0
istanbul+1
izmit+1
tam aradayım amk, mahallenin o.ospusu gibi koşarım ordan oraya napayım...
izmit+1
tam aradayım amk, mahallenin o.ospusu gibi koşarım ordan oraya napayım...
0
--- ÖNEMLİ AÇIKLAMA ---
Ya bu cumartesi ekşifotoğraf'ın kadıköyde toplanması var. e ekşi fotoğraf da ekşiduyurdan çıkma bir oluşum olduğuna göre, neden ekşi duyuru ahalisini davet etmeyelim dedik. dilerseniz, bu hafta sonu da bir zirve olursa gideriz derseniz ekşifotoğraf zirvesini ekşi duyuru zirvesine çevirmeyi mutlulukla kabul ederiz.
öyle işte.
yer mekan saat falan belli neredeyse de, bir bakalım nabız yoklayalım dedim.
Ayrıntı da vereyim; kadıköy zürih barda toplanacaydık biz. cumartesi akşam.
ayrıca söyliyim; fotoğraf çekmeyeceğiz, oturup bir iki bişeyler içeceğiz.
Ya bu cumartesi ekşifotoğraf'ın kadıköyde toplanması var. e ekşi fotoğraf da ekşiduyurdan çıkma bir oluşum olduğuna göre, neden ekşi duyuru ahalisini davet etmeyelim dedik. dilerseniz, bu hafta sonu da bir zirve olursa gideriz derseniz ekşifotoğraf zirvesini ekşi duyuru zirvesine çevirmeyi mutlulukla kabul ederiz.
öyle işte.
yer mekan saat falan belli neredeyse de, bir bakalım nabız yoklayalım dedim.
Ayrıntı da vereyim; kadıköy zürih barda toplanacaydık biz. cumartesi akşam.
ayrıca söyliyim; fotoğraf çekmeyeceğiz, oturup bir iki bişeyler içeceğiz.
0
@cedric bir kac manzara fotografi ve uzaktaki buyuk cismi eliyle tutuyormus gibi gostermeli fotograf cekmisligim var, ben de geleyim mi?
0
zıplayanların fotoğraflarını çekebilirim.. gelebilir miyim?
0
yaaaa gelmek istiyorum ama hiç kimseyi tanımıyorummm:( beni de aranıza alır mısınız?
ya herkes çıkıp hangi şehirde olduğunu böyle yazacaksa işimiz var. bir yürekli çıksın da "ben x şehrindeyim, gelmeyi düşünenler bana mesaj atsın" gibilerinden birşey desin. o zaman organize olmak kolaylaşır.
ya herkes çıkıp hangi şehirde olduğunu böyle yazacaksa işimiz var. bir yürekli çıksın da "ben x şehrindeyim, gelmeyi düşünenler bana mesaj atsın" gibilerinden birşey desin. o zaman organize olmak kolaylaşır.
0
elxa sen hangi kümedesin panpa?
ayrıca ben ve CEDRİC ekşifotonun zirvelerini yapıyoruz. daha doğrusu yapmak durumunda kalıyoruz. cedric te ok derse 7 mayıs zürich zirvesinin organizasyonunu genişletelim. gelecek olanlar bize mesaj atsın. ona göre yer ayırtalım falan.
@bruges sen de hiç çekinmeden gel teletabi gibi sarılırız sıkı sıkı hiç yabancılık çekmezsin
ayrıca ben ve CEDRİC ekşifotonun zirvelerini yapıyoruz. daha doğrusu yapmak durumunda kalıyoruz. cedric te ok derse 7 mayıs zürich zirvesinin organizasyonunu genişletelim. gelecek olanlar bize mesaj atsın. ona göre yer ayırtalım falan.
@bruges sen de hiç çekinmeden gel teletabi gibi sarılırız sıkı sıkı hiç yabancılık çekmezsin
0
ya her zirve muhabbetinde biri çıkıp öyle der ya adet yerini bulsun dedim:) biri bana ortaklık edecekse ankara için organizasyona girişebiliriz. elxa mesela?
0
elxa verdi gazı, "ankara için kontrol bende" diyorum. fakat iş güç zaman sıkıntıları olabileceği için bir ortak lazım bana.
pardon edit yapmayı unuttum: elxa ile halledicez gibi..
pardon edit yapmayı unuttum: elxa ile halledicez gibi..
0
izmit +1-2 @ronaldo17 haber vereydiniz yae
istanbul +0,5
izmit'ten yeterli katılım olacaksa belki organizasyonu üstlenebilirim.
istanbul +0,5
izmit'ten yeterli katılım olacaksa belki organizasyonu üstlenebilirim.
0
iki hafta sonra olursa istanbul +1
yalnız bu zirvelerde napılır benim tecrübem yok. bol bol içilip mehtaba karşı şarkı falan mı söylenir, napılır, bi bilgi verin :D
yalnız bu zirvelerde napılır benim tecrübem yok. bol bol içilip mehtaba karşı şarkı falan mı söylenir, napılır, bi bilgi verin :D
0
havadan sudan konuşulur herhalde, elbet hoşumuza giden ortak bir konu buluruz.
0
evet yardımlaşma ana tema olacak, hayırsever biri hesabı ödeyebilir veya katılımcıları teker teker arabasıyla bırakabilir. sanal yardımlaşmadan kurtulmak için dev bir adım.
0
olm zirve yapıyorsunuz beni neden çağırmıyorsunuz. çok kırıldım, istanbul ben de +1 mi yazıyoruz? napıyoruz?
0
bu durumda arayı bozduğumuz duyurucularla araları düzeltmek lazım. klavye başından atıp tutanlarımız olmuştur. ilk adımı atayım:
elxa, ben ettim sen etme:))
elxa, ben ettim sen etme:))
0
ankara artı bir. ama ben de kimseyi tanımıyorum yav gözüm korkarsa gelmem :/
0
tolga.asp önerisini yürekten destekliyorum. hayırsever biri yemeğimizi ısmarlasa, o içmese biz içsek sonra arabayla bizi eve bıraksa çok güzel örnek olurdu bize.
0
istanbulda mahallenin delisinin tertiplediği duyuru zirvesine katılmıştım. vejeteryan vampir vardı hatırladığım. olursa katılırım ben, ama yine bisikletimle gelirim ve sonra valeye bırakırım küheylanımı :)
0
cedric beni deli etme de izmit'e gel. aazını burnunu kırırım senin =)
0
izmir'dekine gelebilirim aslında ben. ama tarih çok yakınmış ya. pat diye... vizeler de var:/ takipteyim yine de.
0
Arkadaslar bir iki saat sonra istanbul basligini aciyorum oradan bi sayim yapalim yine
0
abiler ablalar!
istanbul zirvesini internetime dokunma eyleminin olduğu 15 mayısta yapsak ya? ne biliyim eylemden sonra bira içmeye akarız falan hoş olur gibi geldi bana?
istanbul zirvesini internetime dokunma eyleminin olduğu 15 mayısta yapsak ya? ne biliyim eylemden sonra bira içmeye akarız falan hoş olur gibi geldi bana?
0
@deeperdown oraya zaten gideceğiz. c.tesi aksamı ertesi gün iş güç olmuyor ya ondan tercih etti.
0
h.içi istanbul yapsanız çok manyak bi' şey olur bence ve ben o manyak şeye katılırım.
0
gençler zirve yapıyormuşsunuz. dünyanın öbür ucundan gönül yoluyla katılıyorum. :) birbirinize kazık sorular sorun zirvede emi...
0
istanbul -1
havalar soğursa diye şey ettim.
bu arada zurich denilen mekan nerede?
edit: soru biraz gereksiz olmuş.buldum cevabını.
havalar soğursa diye şey ettim.
bu arada zurich denilen mekan nerede?
edit: soru biraz gereksiz olmuş.buldum cevabını.
0
bütün duyuru ahalisi iş güç sahibi maşallah. 4 hazirandan sonra yapın allahsızlar finallerimiz var. hayat memat meselesi.
0
İlk istanbul zirvesini az once tamamladik valla cok guzel gecti yakin zamanda tekrarliyoruz gelemeyenler bu kez kacirmasin derim
0
ronaldo17
(bkz: #23347957) buna benzer entrylerin hepsi ispiyonlanmış. legal değil mi? bence örnek.
(bkz: #23347957) buna benzer entrylerin hepsi ispiyonlanmış. legal değil mi? bence örnek.
0
valla ben dark horse'un bir entrysini ispiyonladım o başlıktaki:D, bence legal değil. gene de çok emin değilim ama bana legal değil gibi geliyor.
0
geri döner, modlog'dan başlığına bakarsanız buna benzer örnekler geri dönmüş hep.
mesela "kib öptüm bye"
hatta son noktayı koyan örnek entry de bu mesela #16930134, ispiyonlanmış, hatalı ispiyon olarak değerlendirilmiş.
mesela "kib öptüm bye"
hatta son noktayı koyan örnek entry de bu mesela #16930134, ispiyonlanmış, hatalı ispiyon olarak değerlendirilmiş.
0
one more red nightmare
taşıma kolaylığı nedeniyle "netbook" almayı düşünüyorum ama işin içinden çıkamadım... cihaz önerebilecek olan var mı?
taşıma kolaylığı nedeniyle "netbook" almayı düşünüyorum ama işin içinden çıkamadım... cihaz önerebilecek olan var mı?
0
sony'den al abi.
sakın acer alma. bende acer var, şarj aleti ve şarj giriş kısmı elimde patladı. garantiye gitmesi de acayip işkence.
sakın acer alma. bende acer var, şarj aleti ve şarj giriş kısmı elimde patladı. garantiye gitmesi de acayip işkence.
0
şu anda bu yazıyı lg x130 dan yazıyorum ve çok memnunum. bunun bi üst modelleri var bi bak derim. hem ucuz hem de performansı tatmin edici.
0
bir vaio kullanıcısı/fanatiği ve çılgın sony sempatizanı olarak konuşuyorum:
samsung n150, 2 gb ram'i olanı al. süper bişi. netbook değil, laptop deseydin de dell derdim. fanatiklik de bir yere kadar yahu, biraz insan fiyatında olsunlar. n150yi de insanlar öve öve bitiremiyorlar. ankara'daysan mediamarkt'ta 500 liraya bulabilin.
samsung n150, 2 gb ram'i olanı al. süper bişi. netbook değil, laptop deseydin de dell derdim. fanatiklik de bir yere kadar yahu, biraz insan fiyatında olsunlar. n150yi de insanlar öve öve bitiremiyorlar. ankara'daysan mediamarkt'ta 500 liraya bulabilin.
0
